Ve her ne kadar resmî olmasa da, ne fazla kısa ne de fazla uzun olmalıdır ANDımız.
Bununla birlikte, bizi iyi tanıdığını düşündüğümüz [daima ünlü ve efsanevi olduğumuzdan], bizim ise kendisini hemen hiç bilmediğimiz [pek tanınmamış olduğundan] şair-yazar Dr. Güntürk Üstün’ün samimi ve orijinal türden bir emek harcayarak kotardığı bu ANDın görece uzunluğundan yakınmadığımızı vurgulamakta yarar görüyoruz.
Yine de dileyen sivil havacılık kuruluşunun/kurumunun bu örnek ANDı beğenisine göre kısaltıp uzatmakta [ya da bütünüyle yok saymakta] sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğunu -Dr. Üstün’ün de nazik onayı ile- anımsatmak isteriz.
Ne de olsa yeryüzünden daha çok gökyüzüdür bizim sevgili ve dinlendirici ortak evimiz.
Ne de olsa “barış güvercinleri” kadar “aşk kumruları”dır gönüllü bekçileri oylumlu yuvamızın.
İnsanlığın devingen gelişimine koşulsuz katkıda bulunmak üzere çıktığımız, hız-rahatlık-emniyet odaklı bu yürekli serüvenimiz boyunca elim kazalar ve hain saldırılar neticesinde sonsuzluğa uğurladığımız tüm personelimiz [başta özverili kokpit ve kabin ekiplerimiz olmak üzere] ile tüm değerli yolcularımızın isimlerini tek tek unutkanlıksavar belleğimizde asla azalmayacak derin bir saygıyla anarak taşırız.
Öte yandan, yanlış ellere geçtiğinde nasıl kolayca yıkılabileceğini de biliriz kardeşlik ülküsüyle sarıp sarmalanmış, öncülük zengini HAVAYOLU birliğinin.
Kaos, umutsuzluk ve en kuşku uyandıran komplo hipotezleriyle teorileri havayı doldursa da, nereye nasıl uçacağımızı ustalıkla başarırız biz.
Esen ve esenleyici gökler artı sadık konuklarımızla gönensin dengeli varlığımız.
Dengeli varlığımızla gönensin esen ve esenleyici gökler artı sadık konuklarımız.
Ve pistleri, rotaları, talihleri apaçık olsun büyük çoğunluğu “İkarus”u imrendiren “jet tüyü” ile kaplanmış, insan yapımı dev ama zarif metal kuşlarımızın.
Verimli günler ve gelecek yazımda yine bu sütunda görüşmek üzere.