22 Temmuz?da yayınlanan ?Darbederler Ülkesi? başlıklı yazımda, Türkiye?deki demir yollarının durumunu ve Ankara?yı İstanbul?dan ayıran 400 km?lik mesafeyi 5,5 saatte alan trene nasıl olup da YHT denildiğini sorgulamıştım. Pek çok okuruma dokunmuş, bin ?Ah!? işittim; işte hepsinin özeti iki okur mektubu:
Sevgili Mine Hanım kızım,
Dört gün önce kızımla birlikte, Karaburun?da tatilimizi bitirdik. Uzun yol İzmir- Ankara. Kızım 9 Eylül ekspresinden yataklı vagon ayırttı. Verilen saatte Basmane garına gittik. Yolcuları karga tulumba belediye otobüslerine bindirdiler. Yola çıktık. Nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Tam bir saat sonra Menemen istasyonuna vasıl olduk. Orada da bir saat bekledik. Nihayet tren geldi. Allahtan kondüktör son derece kibar. Valizlerimizi alıp bizi yerleştirdi. Yerimize oturup da yola çıkınca, bu işin gerçekleştiğine inandık. Basmane ile bilmem nere arası tadilat ve tamirat çalışmalarının dört senedir devam ettiğini İzmirli dostlarımdan duymuştum. Ama bu sefaleti yaşamadan tasavvur etmem mümkün değildi tabii.
Sevgi ve selamlar.
N. Ç.
***
Sayın Mine G. Kırıkkanat,
Bir yanda YHT adlı, kendilerince uydurdukları yamalı bohça bir tren kombinasyonu, bir yanda yok edilmek istenen Haydarpaşa Garı, başka bir yanda da unutturulmak istenen Pamukova Hızlandırılmış Tren katliamı...
Bunlar belki uzun uzadıya anlatılması gereken konular ama sizinle bir konuyu paylaşmak için bu mail?i yazdım.
Haydarpaşa Garı gibi, tarihî ve tescilli olan binalara bu tip pankart ve afişlerin asılması yasak! Bizler demiryolu çalışanları olarak, durumu koruma kurullarına bildirmekten artık bıktık usandık. Koruma kurulları da yasak olduğunu, bu pankartların indirilmesi gerektiğini değişik zamanlarda ilgililere duyurdu. Ancak biz bıkmaktan bıktık da, ?şov yapma derdinde olanlar? 2 aktarmalı, 3 farklı tren kombinasyonu olan, ucube haline gelmiş asıl adı ?Esenkent-Hasanbey arası YHT? olması gereken YHT için Haydarpaşa dahil, tüm tarihî istasyon binalarını, bu çirkin bez pankartlarla kirletmekten bıkmadı, bıkmıyor! Ve kaynakların bu anlamsız reklamlar için heba edilmesi de cabası! Duyarlılığınız için teşekkürü bir borç biliyorum.
Saygılar,
Bir TCDD çalışanı
***
Derken, sayın seyircilerim, TCDD?nin Basın Bürosu?ndan, ?(...) ulaşım yatırımlarının zorluğu dikkate alındığında, ulaşım sistemi ve demiryolları için bir milat olan bu projelerin, kuruluşumuzun görüşü sorulmadan tek yönlü değerlendirilmesi anlaşılır değildir,? vurgusuyla başlayıp, yazımı verdikleri bilgiler doğrultusunda tekrar değerlendirmemi talep eden bir açıklama geldi. İkiletmedim. Metin çok uzun, ama beni ?yalanlayan? bölüm aşağıdaki gibidir:
?(...) Yazınızda değindiğiniz Paris-Londra arasındaki 495 km?lik hattın en yüksek hızı 300 km/saat olmasına rağmen hattın 90 km?lik bölümü Manş Tüneli ve konvansiyonel hat niteliğinde olduğundan, trenlerin ortalama seyir hızı 160 km/saattir.
Paris-Strazburg arasındaki hattın en yüksek hızı 320 km/saat, ortalama hızı ise 184 km/saattir.
Almanya-Berlin arasındaki hattın en yüksek hızı 250 km/saat, ortalama hızı ise 155 km/saattir(...).?
Şimdi, bendeniz TCDD yönetiminden matematikten geçtim, çarpma bölme yapmayı bilen birinin, Paris-Londra arası 495 km?nin, saatte ortamalama 160 km. hızla giden bir trenle nasıl olup da 2 saat 20 dakikada alındığını açıklamasını bekliyorum, bir...
İkincisi, Paris-Strasbourg arası 490 km. olup YHT?yle yine 2 saat 20 dakikadır. Öyleyse, TCDD?nin 160 km. hız yapıyor dediği Eurostar, 184 km hız yapıyor dediği TGV Est?le nasıl olup da hemen aynı mesafeyi, aynı sürede alır acaba?
Üçüncüsü, yine TCDD?den bırakın aritmetikti, trendi, hızdı, COĞRAFYA bilen birinin, Almanya?dan Berlin?e nasıl gidildiğini de anlatması gerekiyor!
Çünkü benim bildiğim, Almanya şehir değil koca bir ülke. Berlin de başkenti. TCDD?nin uzmanları, Almanya?yı Berlin?e saatte 155 km. hızla kavuştururken, kim kimin üstüne binip gidiyor, doğrusu merak ediyorum?