Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu, Lojistik Uygulamaları ve Araştırmaları Merkezi tarafından her üç ayda bir hazırlanan ve lojistik sektörü hakkında önemli bulgular sunan “Lojistik Sektöründe Eğilimler Araştırması” yayınlandı.
En son yayınlanan “4. Çeyrek Sonuçları”, lojistik sektörünün son bir yılını gösterdiği için çok daha önemlidir ve bu çalışmadaki bazı bulguların, çok ilginç ve düşündürücü olduğunu düşünüyorum. Örneğin;
- Lojistik sektörü, fiyat odaklı rekabetin çok etkili olduğu bir sektör ve bu, en önemli sorundur.
- Lojistik sektörü, hem kamu hem de kamuoyu tarafından önemli oranda eksik ve yanlış biliniyor.
- Lojistik sektörüne olan güven azalıyor ve hatta güvensizlik artıyor.
- Lojistik sektörünün “yabancı sermaye” beklentisi (yeni firma veya satılma), “büyüme” beklentisi ve çalışan sayısı özellikle “mavi yakalı” istihdamı azalıyor.
- Lojistik sektörünün kamudan en önemli beklentileri; mevzuat, denetim ve işbirliğidir.
Bu bulgular ışığında aklıma bazı sorular geliyor?
Fiyat rekabeti nereye kadar gidebilir? Bu rekabet, ne kadar sürdürülebilir?
Lojistik sektörü mü kendisini “fiyat rekabetine” sürüklüyor yoksa müşteriler mi, lojistik sektörünü “fiyat rekabetine” yönlendiriyor. Fiyat rekabeti, nasıl kırılabilir?
Hükümetin eylem planlarında yer almasına rağmen “kamu”, lojistik sektörünü neden hâlâ eksik ve yanlış biliyor?
Lojistik ile ilgili birçok haber, medyada yer almasına karşın “kamuoyu”, lojistik sektörünü neden hâlâ eksik ve yanlış biliyor?
İnsanlar ve kurumlar, kendisini anlatmadığı kişi veya kurumlarla ilişki kurmakta zorlanır.
Acaba lojistik hakkında hikâyeler mi anlatılıyor veya boş şeyler mi konuşuluyor ve lojistik, “MIŞ” gibi mi yapılıyor?
Ve önemlisi (belki en tehlikelisi ve en kötüsü), güven kaybeden veya güvensizliğin arttığı lojistik sektörü, “niçin güven azalıyor?” veya “niçin güvenilmiyor?” diye kendisine soruyor mu?
Bu “güven azalmasının” ve “güvensizliğin” sebepleri ne olabilir? Acaba;
- Lojistik sektörü, verdiği sözleri tutamıyor mu?
- Lojistik sektörü, müşteri memnuniyetini gerektiği kadar sağlayamıyor mu?
- Lojistik sektörünün performansı (maliyet, zaman, hasar, kalite) müşterilerin beklentilerinin altında mı?
- Lojistik sektörü, müşterilerinin gelişimine katkıda bulunamıyor mu?
- Lojistik sektörü, müşterileri ile “empati” ve daha önemli “sempati” kuramıyor mu?
- Lojistik sektörü, müşterinin istediği uygulamaları yapamıyor veya yapmakta yetersiz mi kalıyor?
- Lojistik sektörü, iyileştirmeleri veya alternatif çözümlerini sadece müşteri isteyince mi sunuyor?
- Lojistik sektörü, kendini yeterli ve gerektiği kadar veya hiç geliştirmiyor mu?
- Lojistik sektörü, raporlama ve bilgilendirmeyi doğru yapamıyor mu?
- Lojistik sektörü teknolojiyi yeterli ve gerektiği gibi uygulayamıyor mu?
- Lojistik sektörü yeterli ve gerekli operasyonel alt yapıya sahip değil mi?
- Lojistik sektörünün insan kaynağı nitelik ve nicelik olarak yeterli değil mi?
- Lojistik sektörü çalışanlarının bilgi, beceri, yetkinlik, tecrübe ve davranışları yeterli değil mi?
- Lojistik sektöründe personel devir hızı çok mu yüksek?
- Lojistik sektörü, tedarikçilerini iyi yönetemiyor mu?
- Lojistik sektöründeki şirketlerin deneyimi, uzmanlığı, itibarı ve finans yapısı yeterli değil mi?
- Lojistik sektöründeki şirketler; zarar ve kayıp için güven veremiyor mu?
- Lojistik sektörünün şikâyetlere yaklaşımı ve sorunlara çözüm getirmesi yeterli değil mi?
- Lojistik sektörü, adil ve doğru fiyatlandırma yapamıyor mu?
- Lojistik sektörü, gizlilik ve ketumiyet kurallarına uyamıyor mu?
- ve diğer sorular….
İnsanlar ve kurumlar, güvenmediği insan ve kurumlar ile iş yapmaz. Bu durumda; lojistik sektörünün geleceğinin “parlak” olduğunu söylemek mümkün olabilir mi?
Lojistik sektörü, şapkayı öne koyup düşünmeye başlamalı mı?
Saygılarımla,