OYAK Renault’un Türkiye’de ilk elektrikli aracı üretmesinin ardından Japon Toyota da Adapazarı fabrikasında hibrid üretebileceğinin sinyallerini verdi. Bu yıl sonunda Türkiye’de yeniden Corolla üretimine hazırlanan Toyota’nın Türkiye Genel Müdürü Orhan Özer, “Şartlar oluştuğunda bizim hibrid araçlar üretmemizin önünde hiç bir engel yok. Zaman vermeyelim ama bunu yapacak gücümüz var” dedi. Hürriyet’in medya sponsorluğunda Haliç Kongre Merkezi’nde Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından düzenlenen ‘Otomotiv Sektörünün Geleceği ve Markalaşmanın Gücü’ kongresinde düzenlenen panelde konuşan Özer, bugün Türkiye’de otomotiv pazarının çevre duyarlılığından öte daha çok fiyat ve dizayn konusuna endeksli olduğunu söyledi.
Talep vergi desteğiyle gelir
Özer, Hürriyet yazarı Vahap Munyar’ın modaratörlüğünü yaptığı ‘Made in Turkey’ panelinde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Çevre konusunda ve çevreye duyarlı araçlar üretme konusunda öncelikle Türkiye pazarında belli bir talebin yarattılmasını düşünüyorum. Bu talep de kısmen vergi destekleriyle yapılabilir kanatindeyim. Bu desteklerle belli bir talep seviyesine ulaştığımızda sanayimiz de muhakkak ilave Ar-Ge çalışmaları ile devletin getirdiği yatırım teşvik kapsamı ile proje teşvikleri ile bu alan da daha fazla faal olacaktır. Yeni motor teknolojisi uygulamasında özellikle daha verimli yakıt tüketimi, hibrid, elektrik ve hidrojen yakıtlı araçlar konusunda yan ve ana sanayi ciddi şekilde teşvik edilmeli kanatindeyim. Motor ve yakıtın ötesinde çevreci taşıtlarda, çevreci yakıt teknolojisinde hafif malzemeler kullanılması ayro dinamik özelliklerinin artırılması lastik performansının iyileştirilmesi de önemli unsurlardandır.”
3.5 milyon hibrid sattık
Çevreci araçlar konusunda Türkiye’deki yan sanayiye olan güveninin aynı şekilde bu sektörde faaliyet gösteren şirketler içinde taşıdığını dile getiren Özer, “Bu konuda kendi şirketimden örnek vererek gidicem. En başarılı ve en çevreci çözüm şu an itibariyle hibrid teknolojisi. 1997 yılından bu yana biz 3.5 milyon hibrid araç sattık. Bu 3.5 milyon hibrid aracın 2000 yılından bu yana çevreye olan katkısı 23 milyon ton karbondioksit salıınımın azaltılmasıdır. Yani yaklaşık yılda 10 milyon aracın karbondiosit salınımını biz bu dönem içinde hibrid araçlar kanalı ile daha az yapma başarısını gösterdik” dedi.
Önümüzde engel yok
Özer, bunun çok büyük major bir katkı olmadığını ama yine de katkı olduğunu dile getirerek şunları anlattı: “Geçtiğimiz yıl hibrid araçların üretilmesi İngiltere’deki fabrikamızda başladı ve üretim sürüyor. Araçlar Avrupa pazarına veriliyor. Şartlar oluştuğunda bizim de hibrid araçlar üretmemizin hiç bir engeli yok. Mesela Tarık Beyler (Oyak Renault) elektrikli araç yaptılar. Biz de onu gururla paylaşıyoruz. Bizim de zaman vermeyelim ama bunu yapacak gücümüz var. Sadece bizim değil diğer arkadaşlarımızın diğer Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin de yapacak güçleri vardır. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum otomotiv sanayinin bugune kadar yaptıklarına bakarsak iklim ve karbon mevzuatının gerektirdiği ve getirdiği, getireceği koşullar bizler için zorlanmadan başarabileceğimiz koşullar olacaktır.”
Elektrikli ticari araçta Fiat’ın merkezi olduk
OTOMOTİV sektöründe fırsatların ise Ar-Ge’de olduğunu kaydeden Kamil Başaran şunları söyledi: “Biz ciddi olarak Ar-Ge’ ye yatırım yapıyoruz. Yan sanayimiz bizim çok kuvvetli. Yan sanayimiz kendi başına yaptığı ihracatla ve hepimizin kapısını çalarak üç adım ötedeki
fayda ve fırsatlarını bizlerle beraber paylaşıyor. Bunlar bizim son derece önemli öğelerimizdir. Türkiye’ nin alternatif enerjiye dönük çalışmalar yapması kısa vadede belki çok önemli faydaları olmayacaksa dahi bizim Türkiye olarak yavaş yavaş fosil yakıttan başka yakıta geçmemizin yararlı olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda da bizim ana şirketimiz olan Fiat’ın Tofaş’ı hafif ticari araçlarda elektrikli ticari araç konusunda bizim merkez olarak ilan etmesi bundan sonra yapacağımız olan çalışmalarda da vizyon verdiğini paylaşmak istiyorum.”
Emre ÖZPEYNİRCİ-HÜRRİYET