İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği’nde seçimler yapıldı ve eski yönetim, Cihangir Önger başkanlığında sadece sekiz oy farkla kazandı. Evet sadece sekiz oy fark bazı taşların artık kemikleştiğinin ispatı. Temelde anlaştıkları, ama yöntem farklılıklarından yarış içine girildiğinin tespiti, genel kurul tarafından onaylanmış oldu. Ağırlıklı olarak vaatler aynı konular üzerinde gidip geldi. Daha evvel meslekte açılım olarak ifade edilen AEO (Yetkilendirilmiş kişi statüsü) kabulünün yanlış olduğu ve mesleği bitiren temel konu olduğu, adayların tümü tarafından itiraf edilmiş durumdadır. Birleşik gurup bu mesele ortaya atıldığında sonuna kadar onaylayacaklarını söylerken, artık onlarda ikrar etmiş duruma gelmişlerdir. Bu statü ile ilgili daha evvel ki yazılarımda bahsetmiştim . Kısaca çok uluslu lojistik şirketlerine ve daha da ilerisinde Türk ticaretinin bitmesine sebep olacağını ifade etmiştim. Küresel ekonomiyi nerede ise yönlendirip, yöneten guruplara teslim olmak anlamı taşımaktaydı. Asıl bu meseleyi bürokratların AB uyum yasaları çerçevesine oturtarak, hükümetin paralelinde bir adım önde olma sevdası ile benimseme çabasında israrcı olmalarını anlamak mümkün değil. Bakanlık nezdinde çıkarılmaya çalışılan Gümrük Kanun madde değişikliklerinde ki bu durum için, derneklerin davet edilmesi ile incelemeler devam etmektedir. Camianın yoğun olarak tepkisini çeken üç madde de de tartışmalar devam etmektedir. . Bunlar sırası ile, Yetkilendirilmiş kişi statüsü, Hızlı kuryelere dolaylı temsilcilik verilmesi ve kabahatlar kanununun gümrük kanununa uyarlanmasıdır. Bu maddeler kısa vadede gümrük camiasını ve uzun vadede ise Türk ticaretini sermayeye ve özellikle çok uluslu şirketlere teslim etme sonucuna gitmektedir. İşte her gurup bu çabalar içinde olacaklarını ilan etmişlerdir. Kısa ve orta vadede sanki mesleğin kurtuluşu gibi sunulmuş olan GÜMRÜK ODA isteğinin ise olamayacağı anlaşılmış durumdadır. Kanarya sevenlere kadar her kesimin oda kanununa sahip olduğu bu dönemde, gümrük camiasına çok görülmüş olması düşündürücüdür. İşin enteresanı ise ortalıkta dolaşan Gümrük Oda Tasarı metninin kabul edilmemek için hazırlanmış olduğunu söylemek kaçınılmazdır. Hiç bir oda yasasında sınıf ayırımına, bürokrat amirliğine ve liyakat unsurlarının göz ardı edilmesine izin verilmemesine rağmen, bu tasarıda hepsinin yapılmış olduğu görülmektedir. Bana göre bunun sebepleri çok aşikârdır. Gümrük bürokrasisi yetkiyi hep elinde bulundurmak ve arka bahçesi olarak tutarak, hazır iş geleceği görmeleridir. Maalesef bu duruma bazı korku ve çekincelerden dolayı, Gümrük Müşavir dernekleri ses çıkaramamakta ve göz yumma ihtiyacı içinde kalmaktalardır. Gümrük Bakanlığı mertebesinde iken, müsteşarlık seviyesine inmek bile , bazı zihinlerin açılabilmesini sağlayamamıştır. Özellikle elin oğlu hapşırdığında gümrük camiası zatürreeyi derinlerinde yaşamaktadır. Kısa ve orta vade de çözüm üretilmeyeceği de çok açık görülmektedir. Çünkü dernek yönetimine soyunan hiç bir gurup dillendirmeye bile cesaret edememişlerdir. Sis perdesini kaldıracak bir Deli Dumrul'a camianın ihtiyacı her geçen gün artarak devam edecektir ve zaman çok hızla daralmaktadır. Ele geçirme çabaları son aşamasına girmiştir. Binlerce şirket sahibi kendi evlatlarına , bir şirket, yapı ve sermaye bırakamayacak nokta için de kıvranmaktadır. Tavsiyem acil olarak ikinci bir sektöre geçilmesi için adımlarını hızlandırmaları olacaktır.