Tepemdeki sınırsız göklerde arada bir beliren ve belirdikleri anda, evimin salonunda yolculuk temalı bir filmin DVD versiyonunu izliyorsam eğer, “kargo jeti” kardeşlerimin ekrandaki konuşmaları engelleyici derecedeki yoğun motor gürültülerine kulak kabartınca, şunları duydum sanki: “Siz hâlâ oralarda mısınız doktor bey? Yani hâlâ trenler, istasyonlar, gemiler, limanlar ve yolcu jetleriyle havaalanlarını anlata anlata bitiremediğiniz, o gayet iyi bildiğinize inandığınız rengârenk topraklarda mısınız? Biraz da ‘yorulmak’ kelimesini unutmuş ama ‘yenilenmek’ sözcüğünü hep anımsayan bizleri dinlemek istemez misiniz? Unutmayın ki, çıkardığımız içleri dolu gürültüler derin uykularınızı hiç bozmadı ve bundan sonra da bozmayacak!” Çocukluğumdan beri sıklıkla söz dinlemek yerine söz okumayı seçip, üstelik okuduklarımı da doğru dürüst anlayamadığımdan ötürü sıradanlığın sıkıcı sınırlarında volta atmaktan sonunda fena halde bitkin düştüğümden olacak, boşalan fincanıma siyah Darjeeling çayı takviyesi yapıp; “Şu şamatacı uçan koca kardeşlerimi iyice bir dinleyeyim hele” dedim kendime ve bakın özetle neler öğrendim:
“*Artık çağcıllıkla dans etmeyi alışkanlık haline getirmiş bir ‘pazarlama’ anlayışını yalnızca ‘satış + promosyon’ şeklinde basite indirgemek büyük gaflet olur. Aslında modern pazarlama pistinin başlangıç ve bitiş noktalarını kesin belirtebilmek hayli zorlaşmıştır denilebilir. Hele günümüz ‘tedarik zinciri’ pazarlamacılarını öncelikle ilgilendiren (hatta endişelendiren) satış ve promosyondan çok, müşterilerin taleplerini zamanında ve gerektiği biçimde karşılamaktır. Zaten bu da güncel pazarlamanın, ileri düzeyliği kadar karmaşıklığıyla da ön plana çıkan ekonomilerdeki dengeleyici-düzenleyici rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Bugünün ve yarının pazarlama uzmanları müşteri odaklılığa yönelerek, müşterilerinin ihtiyaçlarını belirleme, söz konusu ihtiyaçları karşılamak için ürün ve hizmet çeşitliliğini geliştirip iyileştirme ve sonuç olarak doğru ürünün ilgili müşteriye tam zamanında noksansız biçimde ulaştırabilmek adına tedarik zincirinin en as elemanı konumundaki ‘lojistik’ sektöründe deneyim kazanmanın önemini epey önceden kavramış durumdalar.
*Konu lojistik olunca, pazarlama ile taşımacılık ve dağıtım sektörlerinin sıkı işbirliği gereksinmesi elbette asla göz ardı edilemez! Sanki gizil gücü gitgide artan lojistiğe belki de bu yüzden büyük miktarda pazarlamacı, ‘toplama, nakliyat ve dağıtımın sihirli üçgeni’ betimlemesinin ışığıyla bakmayı yeğlemektedir. Profesyonellik seviyesi yüksek iş ortamlarında pazarlama uzmanlarının en sık görüşecekleri kişilerin başında ‘lojistik yöneticisi’ unvanına sahip eksperlerin gelecek olması sürpriz sayılmamalıdır! Peki nakliyatın dev destek verdiği süreçlerde ‘havayolu/sivil havacılık lojistiği’nin yeri ve önemi nedir?
*‘Havayolu lojistiği,’ özellikle lojistik sözcüğünün salt askeri bir terim olarak algılanması görüşünün terk edilmesini takiben âdeta belirgin, görünür bir nitelik kazanmıştır. Zaman geçtikçe, yolcu taşımacılığı kadar olmasa da sivil havacılığın yük taşımacılığındaki rolü daha iyi anlaşılır ve daha popülerleşir olmuştur. Ancak maliyetler penceresinden gözlenildiğinde, uçaklarla kargo nakliyatı hem ulusal hem de uluslararası ölçekte, başta denizyolu sonra da demiryolu ve karayolu taşımacılığına kıyasla hayli pahalı bir seçenek teşkil etmektedir. Bununla birlikte, havayoluyla yük taşımacılığı ve dolayısıyla havayolu lojistiğinin modern ekonomilerdeki ‘kritik yeteneği’ de yadsınamaz! ‘Kritik yetenek’ ile kast edilen, maddi-manevi değeri yüksek, aşırı büyük boyutta olmayan yüklerin en uzak mesafelere bile şaşırtıcı bir sürat ve güvenlilikle taşınabilmesidir. Olguya bir de yolcu taşımacılığı bileşeni dahil edildiğinde, havayolunun günümüz nakliyat ve ulaştırma ağındaki yaşam kalitesiyle standartlarını iyileştirici yeteneği belleklerden hiç silinebilir mi?
*Havacılık lojistiğinin etki alanı o denli geniştir ki, farklı iş türleriyle hacimlerinden hemen her ticari organizasyon [devlet ve/veya özel sektör kökenli] için gezegenimizin kargo taşımacılığı da yapan tüm havayolu işletmeleri (ve onlarla ilintili yan kuruluşlar) potansiyel birer müşteridir.
*Havayolu lojistiğinin başlıca ‘avantaj’ları şöyle sıralanabilir:
- Hava taşımacılığı tartışmasız hızlı mı hızlıdır (hele de direkt bir uçuş kullanılıyorsa)! Havayolu ile nakliyat en uzak mesafelerde bile en fazla birkaç gün alabilirken, aynı mesafeler için çok daha ucuz deniz taşımacılığı hizmetlerinin gerçekleşmesi kaçınılmaz olarak birkaç hafta alabilmektedir.
- Hava taşımacılığı teslimatları, hacim yerine ağırlık bazında ücretlendirilir. Genellikle daha küçük teslimatlar için havayolu nakliyatı, deniz taşımacılığına göre cazip bir alternatiftir.
- Kargo şirketlerinin, denizyolu-demiryolu-karayolu ile nakliyatın tersine, hava taşımacılığında her zaman farklı gönderi tercihleri (direkt ya da aktarmalı güzergâhların kullanımı) önerebilmelerinin doğal esnekliği mevcuttur.
- Doğru/Usulüne uygun paketlendiği ve yüklenip-boşaltıldığı sürece, hava taşımacılığı genellikle kırılgan veya kıymetli ürünlerin taşınmasında en uygun yoldur çünkü diğer nakliyat türlerine nazaran hasar ihtimali daha düşüktür.
- Hava taşımacılığı, bilhassa 11 Eylül 2001 terör saldırılarını takiben seneler içinde geliştirilen yöntemlerle yalnız yolcuların değil, yüklerin de sıkı olarak izlenebildiği yüksek güvenlikli bir nakliyata dönüşmüştür.
*Havayolu lojistiğinin başlıca ‘dezavantaj’ları şu şekilde sıralanabilir:
- Hava taşımacılığını kullanmak, deniz taşımacılığından ciddi biçimde daha pahalıdır ki burada söz konusu olan sadece ulaşım masrafları değil, ayrıca ülkeden ülkeye doğal bir değişkenlik gösterebilen bütün vergilerdir.
- Eğer söz konusu olan konsolide bir taşımacılık tipi ise, malın gönderilmesinden önce ilgili kargo uçuşunun dolmasını beklemek gereklidir ki bu süre genelde birkaç gün alabilmektedir. Özel/Ekspres tipi bir taşımacılık durumundaysa, sorun doğallıkla uçuşun dolmasını beklemek değil, ödenmesi gerekecek yüksek mi yüksek navlun bedelidir. Diğer yandan, direkt olmayan her uçuşun getireceği ek ücretler de hesaba katılmalıdır!
- İsteğe bağlı yükün sigortalanma bedeli hava taşımacılığında daima yüksektir.
- Özellikle deniz nakliyatı ile karşılaştırıldığında, neyin/nelerin göklerde uçaklarla taşınıp taşınamayacağı hakkında hiç de azımsanmayacak sayıda katı kurallar ve düzenlemeler vardır.
- Hava taşımacılığı, denizyolu (ve demiryolu) taşımacılığına göre çevreci bir nakliyat yöntemi şeklinde kabul görmediği gibi, ayrıca gürültü kirliliğine yol açıcı bir unsur olarak da kabul edilmektedir.
*Yeryüzünün kalabalık insanlık ailesi lojistiğe oranla havacılığa daha aşina olsa da, uzman gözünde havayolundan mahrum bir lojistik sektörünün kabulü tabii ki mümkün değildir! Zaten lojistik bilimi de, gün geçtikçe, bütün nakliyat tipleri arasında sürekli bir iletişim ve işbirliğini daha önemsemektedir. Her tür yükün taşınmasında yerel ve küresel bilgi birikimiyle deneyime sahip ve birden fazla nakliyat tipini [havayolu-denizyolu-demiryolu-karayolu] bünyesinde barındıran tedarik zinciri kuruluşlarıyla çalışmanın sağlayacağı keyif ve rahatlık gibisi yoktur!”
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.