Çalışma hayatı için çalışanların sahip olduğu veya olabileceği bilgiler, beceriler ve deneyimler, çok önemlidir.
Çalışanlar, sahip oldukları veya sahip olabileceği bilgiler, beceriler ve deneyimler kadar başarılı olabilir.
Şirketler, çalışanlarının sahip olduğu veya sahip olabileceği bilgiler, beceriler ve deneyimler kadar başarılı olabilir.
Ülkeler, ülkedeki iş gücünün sahip olduğu veya sahip olabileceği bilgiler, beceriler ve deneyimler kadar başarılı olabilir.
Çalışanlar, şirketler ve ülkeler için birinci öncelik, bilgidir. Bunu deneyim takip etmektedir. Öte yandan becerilerin, en göz ardı edilen unsur olduğu söylenebilir.
OECD, 15 yaş grubu öğrencilerin temel becerilerini inceleyen PISA çalışmasına benzer şekilde, 16-65 yaş aralığındaki yetişkinlerin sahip olması beklenen becerileri için Türkiye’nin de dâhil olduğu 33 ülkeden 216.250 yetişkinle PIAAC çalışmasını yapmaktadır. PIAAC kapsamında 16-65 yaş aralığındaki yetişkinlerin sözel, sayısal ve teknoloji yoğun ortamlarda problem çözme becerileri, incelenir.
- Sözel Beceriler (Literacy): Bu beceriler; yazılı metinleri anlama, değerlendirme ve kullanmadır. Dijital metinleri okuma, bu kapsamdadır. Ancak, konuşma ve yazma becerileri, dâhil değildir.
- Sayısal Beceriler (Numeracy): Bu becerilere sahip birey, iş ve günlük hayat problemlerini çözebilmek ve problemlere ilişkin durumları yönetebilmek için matematiksel içerik, bilgi ve fikirleri uygun bir şekilde kullanır.
- Teknoloji yoğun ortamlarda problem çözme becerileri (problem solving in technology-rich environments): Bu beceriler; dijital teknoloji, iletişim araçları ve ağlarını kullanmadır. Bilgisayar ve bilgisayar ağları aracılığıyla bilgiye erişip kullanmayı gerektiren problem çözme becerilerine odaklanır. Bu sebeple bilgisayar okuryazarlığı ve bilişsel becerilerin kesişim kümesidir.
Sonuçları, PISA kadar tehlikeli ve düşündürücü olmasına rağmen Türkiye’nin PIAAC sonuçları (5.277 yetişkin), PISA kadar konuşulmadı.
Türkiye’nin PIAAC sonuçları, en az PISA kadar kötüdür. Yani 16-65 yaş arası yetişkinlerin, çalışan grubu, işlerini yapmaları için gerekli becerileri, OECD ortalamasının çok altında olup bu çalışmaya katılan 33 ülke arasında son 3 sıradadır.
Türkiye’nin PIAAC sonuçları incelendiğinde;
- Yetişkinlerin büyük bir kısmı, çağın gerektirdiği becerilerden yoksun: Yetişkinlerin sözel, sayısal ve teknoloji yoğun ortamda problem çözme becerilerinin puanları, OECD’nin çok altındadır. Hatta Türkiye’de yetişkinlerin büyük bir kısmı, teknoloji yoğun ortamlarda problem çözme becerisinde en alt düzeyde olup yetişkinlerin %35,6’sı bilgisayarla daha önce hiç tanışmamış, %2, 4’ü temel bilgisayar becerileri testini tamamlayamamış ve %17,7’si bilgisayar ortamında test almamıştır.
- Eğitim kademeleri, beceri kazandırmada etkili olamıyor: Üniversite mezunları, lise mezunları ve liseden daha az eğitime sahip olanların sözel, sayısal ve teknoloji yoğun ortamda problem çözme becerilerinin puanları, OECD’nin oldukça altındadır.
- Yetişkinler, zorunlu eğitimden sonra beceri kazanamıyor: OECD genelinde yetişkinlerin sözel ve sayısal beceri yeterlikleri, 25-34 yaş grubuna kadar artıyor ve sonrasında azalıyor. Türkiye’de ise yetişkinlerin sözel ve sayısal beceri yeterlikleri, 16-24 yaş grubuna kadar artıyor ve sonra azalıyor.
- Yetişkinler, iş yerlerinde ve günlük hayatlarında becerilerini kullanamıyor: Yetişkinler, işyerlerinde ve günlük hayatlarında okuma, yazma, matematiği kullanma, problem çözme ve bilgisayarı kullanma konularında OECD ülkelerine kıyasla daha düşük bir eğilim göstermiştir. Ayrıca raporda bu becerilerin daha etkili kullanımın, daha yüksek bir iş tatmini getirdiği ve iş kalitesi ile beceri kullanımı arasındaki ilişkinin yakınlığına ve dolaylı etki olarak da yaşam tatmini ve daha sağlıklı olmaya dikkat çekilmiştir.
- Daha yüksek eğitim ve beceri düzeyi, istihdam durumuna etki etmiyor: OECD ülkelerinin çoğunda rapordaki becerilerde daha yüksek düzeydeki yetişkinler, daha düşük beceri düzeyindekilere oranla daha az oranda işsiz kalıyor. Ancak Türkiye’de daha yüksek beceri düzeyinde olmak ve daha yüksek eğitim seviyesine sahip olmak, istihdam edilebilirliğe etki etmiyor. TUİK’in “Eğitim durumuna göre işgücü durumu (2004-2017)” verilerine göre “okur-yazar olmayan” ve “lise altı” mezunların istihdam durumu, artış eğilimi gösterirken “meslek ve teknik lise” ve “yükseköğretim” mezunlarının istihdam durumu azalma eğilimi göstermektedir. Bu veriler, PIAAC’ın “daha yüksek eğitim ve beceri düzeyi, istihdam durumuna etki etmiyor” bulgusunu güçlendirmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de eğitim seviyesi ve beceri düzeyinin maaşa yansıması, %20 ile OECD içindeki en yüksek orandır. Öte yandan Türkiye’de aynı yeterlik düzeyindekilere ödenen ücretler, çok büyük çeşitlilik gösteriyor. Bu bulgu, becerilerden bağımsız olarak çalışanların kazançlarının, tecrübe ve diğer bireysel faktörler gibi değişkenlerden etkilendiğini gösteriyor. Ayrıca rapora göre iş yerinde sözel becerilerin kullanımı ile çalışılan her bir saat verimi arasında, güçlü ilişki vardır.
Türkiye'deki iş gücünün becerilerinin geliştirilmesi, zorunludur. Bunun için okul öncesinden itibaren çalışmalar yapılmalıdır.
Kaynaklar
- OECD Programme for the International Assessment of Adult Competencies (PIAAC), Skills Matter: Further Results from the Survey of Adult Skills, 28.06.2016
- TEDMEM. (2016). OECD Yetişkin Becerileri Araştırması: Türkiye ile İlgili Sonuçlar. Ankara: Türk Eğitim Derneği Yayınları