T1'i istemeyenler otomasyon karşıtları mı?

TIR Geçiş Sistemi T 1, taşımacılık sektörü için yeni bir tartışma gündemi yarattı. TIR Geçiş Sistemi’nin yararlı bir oluşum olduğunu ve yaşamın...

TIR Geçiş Sistemi T 1, taşımacılık sektörü için yeni bir tartışma gündemi yarattı. TIR Geçiş Sistemi’nin yararlı bir oluşum olduğunu ve yaşamın tüm platformlarında otomasyonun hakim kılındığı bir dünyada, halen kağıt kalemle iş yapmanın sağlıksız olduğunu savunan bir görüş; diğer yanda mevcut kazanımların yeni sisteme geçişle elden gideceğini savunan diğer taraf. Ancak, ilk görüşü savunanlar, yalnızca bilgi çağının gereği olarak böyle düşünmediklerini söylüyor. Onlar, eski sisteme sımsıkı sarılanların bu sevdasının nedenini de ‘Yaklaşık 10 milyon dolar yıllık gelir kaybını yitirme telaşı’ şeklinde açıklıyor.

TOBB ve IRU’nun geliri

TIR Geçiş Sistemi, Birleşmiş Milletler tarafından imza edilmiş bir konvansiyon, Türkiye de bu konvansiyonun tarafı. Demiryolu, havayolu ve denizyolu ile yapılan taşımalardan herhangi bir teminat alınmıyor. Ancak, karayolunda durum farklı. Karayolu taşımaları, teminat kapsamında gerçekleştirilebiliyor. Karayolu taşımacılığı içinde yapılan TIR taşımalarında ise bu teminat gümrüklere verilen TIR karneleri ile sağlanmakta. Gümrük idareleri, kendisine ibraz edilen bu karne üzerinde işlem yaparak ayrıca teminat istemiyor. Nakliyecinin, yani TIR sürücüsünün gümrüğe ibraz ettiği bu karneyi her ülkenin kefil kuruluşu olarak kabul edilen bir özel firma ya da kuruluş vermekte. Tabi ki bir bedel karşılığında. Bu kefil kuruluş Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’dir.

TOBB, ithal ettiği karnelere kendi kârını ekleyerek bağlı olduğu odalara, onlar da kârlarını üzerine koyarak nakliyeciye satıyor. TOBB, karneleri Uluslararası Karayolu Taşımacıları Birliği (IRU) adlı dünyadaki tüm kefil kuruluşların üye olduğu özel kurumdan satın alıyor. Sonuç olarak ithal maliyeti ortalama 60 YTL olan karne, nakliyeciye yüzde 50 kar payı konarak 90 YTL’ye satılıyor. 2005 yılında Türkiye’de ortalama 600 bin karne satıldığına göre üzerinde gürültü koparılan meblağın büyüklüğü ortaya çıkıyor.

Nakliyeci, üzerinde taşıdığı karneden dolayı bir maliyete katlanıyor, doğal olarak bu maliyeti taşıma ücretine yansıtıyor. Bu da taşınan malın maliyetini artırıcı etki yapıyor. TOBB, TIR karnelerinden dolayı devlete karşı nakliyecinin kefili durumunda. Gümrük İdaresi’nin olası bir vergi kaybı karşısında ilk başvuracağı asıl yükümlü, nakliyeci oluyor. Nakliyecinin kamu alacağını ödememesi halinde; kefil kuruluş olan TOBB’a başvuruluyor. İşte TOBB, kendisine yapılacak bir başvuru karşısında kendini güvenceye alıyor. Bunu karne verme sırasında nakliyeciden gerekli teminat mektuplarını alarak sağlıyor.

Afrika’da bile işlemler otomasyonla

Şu anda kağıt ortamındaki TIR karnesi esasen hem bir gümrük transit beyannamesi; hem de teminat belgesi olarak kullanılıyor. Ülkemizde 5 yıldan bu yana artık hiçbir gümrük işlemi beyannamesi kağıt ortamında değil. Bütün gümrük işlemlerimiz otomasyon kapsamında yapılıyor. Bütün AB ülkeleri, Asya, Amerika, Avustralya ve hatta Afrika ülkelerinde de durum bu. Sadece TIR karneleri kağıt ortamında…!

TIR sisteminin bilgisayarlaştırılmasını savunanlar, nakliyecimizin taşıma maliyetlerinin düşeceğini, TOBB’un yüzde 40 kârla karne satamayacağını vurguluyor. Teminatı yine TOBB vereceği için sorumluluk gene onda kalacak. Bu teminatına karşı gümrük elektronik sistemi yine onunla işbirliği içinde kullanılacak, Gümrüğün muhatabı da TOBB olacak.

’Nakliyeci okuma özürlü’

Taşımacılıkta TIR sisteminden Avrupa Birliği'nin tercih ettiği T1 sistemine geçilmesine ilişkin tartışmalara, uluslararası taşımacılar da katıldı. Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) Genel Sekreteri Martin Marmy, T1 sistemine geçişin mali açıdan Türkiye'ye ‘büyük yük getireceği’ni belirtirken, yükün ne şekilde geleceği konusunda bir ipucu vermiyor. Ancak,  "TIR karnesine 'Bu kâğıt eski moda' diyorlar. Bu sadece bir kâğıt değil, arkasında son 10 yılda 100 milyon Eurodan fazla yatırımı içeren uluslararası bilgi teknolojisi var" diye konuşarak, her yıl IRU kasasına giren belge gelirine hiç değinmeyip, nakliyecinin okuma özrünün altını çiziyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Hafif Ticari Haberleri

Yeniköy’de üretilen E-Transit Custom, Avrupa yollarında
Yeni Opel Movano HYDROGEN dünya vitrinine çıktı
Volkswagen’in tam elektrikli ticarisi ID.Buzz satışa çıktı: İşte fiyatı
Peugeot, E-Expert Fridge modelini tanıttı
“Hafif ticari araç kiralaması sektöre yeni sayfa açabilir”