Tam sentetik yağlar, yapay olarak üretilmiş kimyasal bileşiklerden oluşan yağlayıcılardır. Bu bileşikler, petrol moleküllerinin parçalanması ve ardından yeniden oluşturulmasıyla elde edilmekte. Mikroskop altında incelendiğinde bir damla sentetik yağ, neredeyse aynı boyut ve yapıdaki milyonlarca molekülü gösterir.
Tam sentetik yağlar, bir baz maddesi kullanır. Petrol kullanmadan moleküle göre benzersiz bir şekilde tasarlanmış moleküllere sahip aynı zamanda yağın bozunmasına yardımcı olan katkı maddeleri bulunuyor. Sentetik baz yağını geleneksel madeni yağa eklemek, geleneksel yağı tek başına kullanmaktan çok daha fazla koruma sağlar.
“Farklı özelliklere ve uygulamalara sahip çok sayıda sentetik yağ türü vardır. Bununla birlikte, otomotiv sektöründe kullanılan çoğu sentetik yağ polialfaolefindir. (PAO).”
Tam Sentetik Yağların Avantajları ve Dezavantajları
Kullanıcıların kafasını kurcalayan en önemli sorulardan biri geleneksel bir yağa kıyasla sentetik bir yağa geçmenin avantajlarının ne olduğudur. Artılarla ve eksilerle bakıldığında, tam sentetik yağlar anlamlı avantajlar sunabilirler.
Aynı zamanda kullanıldıkları alanlarda yağdan beklenen özelliklere göre yanlış kullanımlarda bazı dezavantajlar oluşturabilirler. Başka bir deyişle, üstün performans sentetik yağın bir sonucu mu yoksa içeriğinde bulunan katkı maddelerden mi kaynaklanıyor sorusuna cevap aranmalıdır.
Sentetik Yağların Avantajları
- Belirli zararlı koşullar altında kullanılan sentetik yağlar, mineral ve geleneksel yağlara kıyasla kimyasal bozulmaya (oksidasyona) karşı daha dayanıklıdır. Bu zararlı koşullar arasında yanma yan ürünleri, yakıt kirliliği, su kirliliği, metal partiküller, asitler, pro-oksidanlar ve aşırı ısı vardır.
Bu koşullara maruz kalma durumu genellikle motorda meydana gelir. Yağın bozulması tortulaşmaya, korozyona, viskozite değişikliğine ve motor performansında meydana gelen bozulmalara sebep olabiliyor.
- Sentetik yağlar, doğal olarak daha yüksek bir viskozite indeksine sahiplerdir. Bu durum da normal motor çalışma koşulları sırasında sıcaklık değiştikçe viskozitenin daha az (daha kararlı) değiştiği anlamına gelir.
Söz konusu viskozite, kayan veya birbirine karşı dönen metal yüzeyler arasında film kalınlığı veya açıklığı oluşturan kayganlaştırıcıların önemli bir özelliğidir. Bu film kalınlığı olmadan aşırı sürtünme ve aşınma meydana gelir.
- Son derece düşük sıcaklıklarda dahi mineral yağlara kıyasla daha iyi tutunma sergilerler. Bu sayede kolay pompalanarak motor içerisinde çok daha etkili bir şekilde dolaşabilirler. Yağ sirkülasyonunun iyi olmaması, yağlayıcı açlık koşullarına ve motor arızasına sebep oluyor.
- Sentetik yağlar genel olarak mineral yağlar ile kıyaslandıklarında daha az uçucudur. Bu da özellikle motorlu makinelerde kullanıldıklarında atmosferik kirliliğe neden olan motorun egzoz akışında daha az yağ kaybı olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda yağın yenilenmesine de daha az ihtiyaç olur.
- Sentetik yağların muhtemelen en büyük avantajı ve bu kadar popüler olmalarının nedeni, geleneksel yağlardan çok daha uzun ömürlü olmalarıdır. Sentetik yağlar için önerilen değiştirme aralığı yaklaşır her 5.000 ila 7.000 mil arasındadır.
Bazı markalar çok daha uzun bir aralıkta (15.000 ila 25.000) değişebilir. Yağ değişim aralığının daha uzun olmasının en büyük nedeni kimyasal bozulmaya (oksidasyona) karşı dayanıklı olmalarıdır.
Tam Sentetik Yağların Dezavantajları
- Muhtemelen sentetik yağların en göze batan dezavantajları maliyettir. Sentetik yağların fiyatı geleneksel yağ fiyatının yaklaşık iki ila dört katı olabiliyor.
- Sentetik yağlar, soğuk depolama koşullarında katkı maddelerinin çökelmesine daha yatkın olabilirler. Bu durum da potansiyel olarak yağdan tamamen ayrılmasına yol açabilecek belirli katkı maddelerini katmanlaştırır.
- Sentetik yağ kullanan çok dereceli motor yağları, madeni yağlara kıyasla biraz daha az yakıt ekonomisi sergileyebilirler. Bunun nedeni, mineral yağların sentetik yağlardan daha fazla viskozite indeksi geliştiricileri (bir katkı maddesi) gerektirmesidir. Bu katkı maddesi, kaymanın neden olduğu geçici viskozite incelmesi olarak bilinen bir mekanizma ile viskozite sürtünmesinin azalmasına katkıda bulunuyor.
Sentetik Yağ Çeşitleri
Motorlu araçlarda kullanılan sentetik yağlar, baz yağlardan rafine ediliyor. Amerikan Petrol Enstitüsü (API) baz yağları beş kategoriye ayırır. Bunların içerinde ilk üçü ham petrolden rafine edilen yağlardır.
Grup IV baz yağları tamamen sentetiktir. API, sentetik için kullanılan en yaygın baz yağlardan ikisini Polialfaolefinler (PAO’lar) ve Esterler (Diester ve Poliol) olarak tanımlar.
Polialfaolefinler (PAO’lar)
Makul fiyatları ve az olumsuz özellikleri sayesinde günümüzde kullanılan en yaygın baz yağ türüdür. Bu nedenle sentetik yağlar genellikle bu baz yağ kullanılarak üretiliyor.
PAO’lar Grup IV baz yağlarıdır ve kimyasal yapıları bakımından mineral yağlara benzer özellikler gösterirler. Ancak ekstrakte (ayrıştırma) edilmesi yerine inşa edilmiş olmaları onları daha saf hale getiriyor.
PAO’ların faydaları arasında geliştirilmiş oksidasyon ve termal stabilite, düşük uçuculuk, iyi ısı yalıtımı, düşük akma noktası ve mumsu moleküller içermemesidir.
Esterler (Diester ve Poliol)
Ester yağlarından üretilen bir Grup V baz yağı, asitleri ve alkolleri ayıran su molekülleri ile reaksiyon oluşturur. Sentetik yağlar için kullanılan en yaygın esterler, diesterler ve poliol esterlerdir. Diesterler genellikle PAO baz stok yağı ile katkı maddesi olarak kullanılıyor.
Esterler, yüksek termal stabiliteye ve mükemmel seviye düşük damlama noktası özelliklerine sahiptir. Ancak zayıf hidrolitik stabiliteye sahiptir. Yani kürlenmiş bir polimer materyalin, yüksek sıcaklıklara ve neme maruz kaldığında yarı katı veya sıvı forma geri dönme direnci diyebiliriz.
Neden Sentetik Yağ Kullanılmalı?
Belirtildiği gibi aşırı koşullar ve en kötü durum senaryoları sentetik yağların kullanılmasını gerektirir. Fiyat açısından pahalı olabilen sentetik yağlar kullanımları sırasında en iyi performansı garanti etmelidir. Bu nedenle uygulandıkları alanların doru seçilmesi son derece önemlidir.
Genel olarak bir motor için sentetik yağ referansı, bir yağlayıcının bir polialfaolefin (PAO) baz yağ ile formüle edildiği anlamına gelir. Genellikle sentezlenmiş hidrokarbon olarak adlandırılan PAO, saftır ve mineral baz yağları ile uyumludur.
Bununla birlikte tam sentetik yağlar, PAO baz yağı katkı maddelerini etkili bir şekilde çözemediğinden, genellikle bir ester baz yağı ile formüle ediliyor. Bu durumda katkı maddeleri ester ve PAO ile çözünmekte.
Benzer şekilde PAO conta çözülmesine neden olma eğilimindedir ve ester conta şişmesine neden olur. Bundan dolayı her iki baz yağı mevcut olduğunda etkileri dengelenmekte. Mineral yağlardan sentetik yağlara geçtiğinizde sorunlara neden olabilen baz maddesi genellikle esterdir.
PAO baz yağı ile birlikte yağlayıcı formülasyonunda kullanılan ester bazlı yağ mükemmel doğal temizleme özelliğine sahiptir. Başka bir deyişle, yağlayıcının termal ve oksidatif bozunması sonucu bileşen yüzeylerindeki verniği temizleyecektir.
Tipik bir mineral bazlı motor yağından tipik bir sentetik bazlı yağa geçildiğinde, vernik tabakası sentetik yağlar içerisinde bulunan ester tarafından çıkarılır ve askıya alınırlar.
Bu asılı malzeme bileşenlerin aç kalmasına neden olabiliyor. Filtreleri ve akış yollarını hızla tıkayabilmekte. Aynı durum dişli kutuları ve diğer endüstriyel makineler için de geçerlidir.
Bu nedenle, motorun veya başka bir makinenin bir süredir başka yağlar ile çalıştığı uygulamalarda sentetik yağ kullanımına geçilmesi iki kere düşünülmelidir. Değişiklik yapmadan önce sistem iyice temizlenmeli ve ardından sistem dikkatlice izlenmelidir.