PETDER Genel Sekreteri Niyazi İlter, tavan fiyat kararının rekabeti olumsuz etkileyeceğini belirterek, uygulamayla birlikte özellikle küçük şirketlerin varlıklarını sürdüremeyeceğini savundu.
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) İlter, Enerji, EPDK'nın tavan fiyat uygulamasının petrol piyasasında faaliyetleri ve rekabeti engelleyen anlaşma ve eylemler olduğu durumlarda geçerli olabileceğini belirterek, "Rekabetin bozulduğunu, engellendiğini gösteren bir bulgu, bir çalışma, bir araştırma yok. Dolayısıyla tavan fiyat bir kere kanunun kendisine aykırı, ikincisi doğrudan serbest piyasa mekanizmasına müdahale" dedi.
Piyasada belli büyüklükte ve farklı hizmetler üreten şirketler olduğunu, bazı şirketlerin çok üstün kaliteli hizmetler sunduğunu belirten İlter, "Tuvaletleri, alışveriş marketleri vs. Bazı şirketler de bunlardan feragat ediyor ama daha da ucuz ürün sunuyor ve genellikle küçük şirketler bunlar. Bu şirketlerde marj baskısı ve fiyat baskısı olunca bu şirketlerin rekabet şansı kalmayacak. Küçük şirketlerin rekabet edememesi bunların zaman içerisinde kapanmaları, istihdam kaybı, yatırım kaybı demek" diye konuştu.
Kararın tüketici lehine gibi göründüğünü ancak, uzun vadede bunun tersinin geçerli olacağını dile getiren İlter, "Sağlanacak fayda 9-10 kuruş. Döviz kurundaki en ufak bir oynama bu faydayı ortadan kaldırır. Tüketici ve sektörün faydasına daha kalıcı bir şey yapmak istiyorsak eğer vergileri düşürmemiz lazım. Kaçakçılık verginin yüksekliğinden dolayı ortaya çıkıyor" dedi.
Türkiye'nin şartlarının fiyat metodolojisi belirlenirken örnek alınan ülkelerden çok farklı olduğuna değinen İlter, Türkiye'deki fiyatlarla bu ülkelerdeki fiyatların doğrudan mukayese edilemeyeceğini anlattı. Niyazi İlter, şunları kaydetti: "İkincisi Türkiye'de olan birşey var ki bu ülkelerde yok. O da kaçak ve kayıtdışı. Biz bu ülkede kaçak ve kayıtdışılıkla mücadele ediyoruz. Oysa bu ülkelerin hiçbirinde kaçak ve kayıtdışılıkla mücadele yok. Bu mücadelenin getirdiği inanılmaz bir maliyet var. Bunun içinde otomasyon var, marker sistemi var, bunun için teminatlar veriliyor. Aynı zamanda sektörde kayıtdışı rekabeti ciddi ölçüde etkiliyor. Yazar kasa uygulamaları var. O kadar çok ilave maliyeti var ki bu çok ciddi bir farklılık. Türkiye'nin bu ülkelerle ekonomik yapısındaki farklılıktan dolayı, bazı temel parametrelerinde farklılıklar var. Enflasyon yüksek bizde. Kredi faizleri yüksek bizde. Dolayısıyla bu ülkelerle Türkiye'nin doğrudan mukayese edilmesi tamamıyla yanıltıcı".
YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Hazar Strateji Enstitüsü Akaryakıt Uzmanı Doç Dr. Ayhan Erdem ise akaryakıt dağıtım firmaları ile bayilerin intifa anlaşmalarının 18 Eylül 2015 tarihinde sona ereceğini hatırlatarak, "EPDK dağıtıcıya şu mesajı veriyor, 'sen bayine kredi ve hibe vereceğine bunu tüketiciye, pompaya yansıt. Ben senin fiyatları indirmeni istiyorum, bayiye kredi veya hibe vermeni istemiyorum'. Bunu böyle değerlendirmek lazım" dedi.
Erdem, EPDK'nın haziran ayından bu yana düşen uluslararası petrol fiyatları nedeniyle akaryakıt dağıtım şirketlerini pompa fiyatlarını makul bir seviyede tutmaları yönünde uyardığını, buna rağmen kar marjlarının düşürülmemesi sonucu tavan fiyat yöntemini uygulamak zorunda kaldığını bildirdi. Tavan fiyat uygulamasının yerli ve yabancı yatırımcıların sektöre ilgisini etkileyeceğinin altını çizen Erdem, "2017 yılının sonunda devreye girecek rafinerinin inşaatı devam ederken, Socar bugün 18 Eylül 2015 döneminde akaryakıt dağıtıcı piyasasına girmeyi uygun görmedi. Sadece Socar değil, düşük kar marjları nedeniyle, bugün Lukoil bile akaryakıt sektöründeki varlığını sorguluyor" şeklinde konuştu.
Erdem, buna karşın akaryakıt sektöründe yaklaşık 13 bin istasyon ve 100'ün üzerinde akaryakıt dağıtıcı firması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "İstasyon sayısı azalmadığına göre, dağıtıcı sayısında azalma olmayıp, hala arttığını gördüğümüzde, aslında sektörel bilgininin her zaman olduğu görülüyor. Burada bir nevi yüksek kar marjı olmayınca yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiyor gibi görünse de enerji sektörü, akaryakıt sektörü, sadece Türkiye'de de değil tüm dünya da cazibesini korumaya devam edecek."
LOJİPORT