Tarih 9 Temmuz 2018. Yeni kabinenin açıklanmasına artık dakikalar var. Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının birleştirilerek, tek bir bakanlık altında ve yeni ismi ile Ticaret Bakanlığı olarak artık hayatımızda yer alacağı herkes tarafından biliniyor, ancak yeni bakanın kim olacağı merakla bekleniliyor idi. Zira, bu bakanlık son derece önemli bir hale gelecek, tüm iç ticaret, dış ticaret, gümrükler, uluslararası anlaşmalar, serbest bölgeler gibi dinamik taşlar ve oluşturulacak yeni stratejiler de bu Bakanlığımızın uhdesinde toplanacak idi. Herkes ismin kim olacağını merakla bekleyip çeşitli varsayımlarda bulunurken, kimsenin tahminlerinde yer almayan bir isim, bir kadın, Ruhsar Pekcan Bakan olarak göreve atandı. Herkes konuyu pek çok farklı yönü ile ele aldı ve değerlendirdi; olumlu düşünenler olduğu gibi, elbette olumsuz yaklaşanlar da oldu. Ruhsar Pekcan, çok önemli bir özgeçmişe sahip, iş hayatında önemli başarılara imza atmış bir “iş insanı”. Ancak ben yine işin siyasi boyutuna hiç değmeden konuya farklı bir şekilde yaklaşarak, Pekcan’ın kadın oluşu ile daha fazla ilgilendim ve ticaretin artık bir kadına emanet edildiğini düşünerek değerlendirdim. Üstelik Ruhsar hanımın önemli özelliklerinden bir tanesi de Türkiye’de kadın girişimcilerin ve yönetim kademelerinde kadınların daha fazla rol almasına dair başta TOBB olmak üzere, pek çok sivil toplum hareketi içerisinde yer alan hatta öncülüğünü üstlenen bir profil oluşu. Ve ben ticaret bir kadına emanet ise, bir yandan gelecekte daha iyi sonuçlar elde edebileceğimizi düşünürken, Sayın Bakan’ın yine bakanlık içerisinde kadınlara önemli görevler vermeyi sürdüreceğine de neredeyse emindim.
Beklenen oldu, Ticaret Bakan Yardımcılığı’nın iki Bakan Yardımcılığı’ndan bir tanesine yine bir kadın atandı ve görev Gonca Işık Yılmaz Batur’a verildi. Gonca hanımın göreve getirilmiş olması, açıkçası bende mutluluk yarattı. Kendisini yakından tanırım ve iş hayatındaki başarılarına ve herkes tarafından ne denli sevilen ve saygı duyulan birisi olduğuna pek çok kez tanıklık etmişimdir. Gonca hanımı tebrik etmek için telefonla aradığımda, o heyecanını ve iyi işler yapmak için yüksek bir enerjide olduğunu çok iyi hissettiğimi belirtmeliyim. Zira kendisi iş hayatında son derece başarılı olmuş, gerçek bir profesyoneldir. Aslında hep dile getirdiğimiz, devletin icraatlarını yöneten kişilerin yine icraatın içerisinden gelen isimler olması gerekliliğine olan inancımla fazlası ile örtüşen bir ismin, dış ticaret politikalarımıza liderlik edecek olması ve üstelik bir kadın oluşu beni ziyadesi ile umutlandırdı. Siyasi kimlikleri ile hiç ilgilenmediğimi ve konuyu profesyonelce yönetmek gerektiğini düşünerek konuya yaklaşım gösteriyor olduğumu bir kez daha belirtmek isterim. Umuyor ve diliyorum ki bu beklentilerimiz karşılıksız kalmayacaktır. Bakanımızın ve Bakan Yardımcımızın kadın oluşlarını bir cinsiyet ayırımı olarak yorumlamıyor, daha ziyade farklı bir bakış açısı zenginliği getireceğine ve kadınların da devlet yönetimine katkılarının görülebilmesi için bir fırsat olarak değerlendirdiğimin altını çizmeliyim.
Gonca Işık Yılmaz Batur, en son görev aldığı Kibar Holding bünyesinde Satınalma Grup Başkanlığı görevini yürütüyor idi. Bilkent Üniversitesi mezunu ve aynı okulda MBA tamamlamış olan Batur, 1992 yılından bu yana iş hayatının içerisinde. 26 yıl gibi çok uzun süreli bir iş yaşamına sahip olan Batur’un finans alanı dahil olmak üzere pek çok farklı dalda tecrübeye sahip oluşu, eminim kendisine çok yardımcı olacaktır.
Ülke ekonomimizde olduğu gibi, dünya ekonomisinde de çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Tüm gelişmiş ve gelişme yolundaki ülkelerin, uluslararası ticareti daha da mı serbest bıraksak, yoksa korumacılık zihniyeti ile kısıtlayıcı tedbirler mi getirsek dediği son derece ilginç bir yılı yaşıyoruz hep birlikte. Dolayısı ile ticarete dair oyun kurallarının son derece iyi belirlenmesi, para politikaları ile dış ticaret politikalarının da çok iyi entegre edilmesi gereken bir evrede olduğumuz muhakkak. Hata yapma şansımızın az olduğu, belki de hiç olmadığı bir zaman dilimine tanıklık ediyor, merakla filmin sonu ne olacak diye bekler gibi hep beraber bir bekleyiş içerisinde gelişmeleri izliyoruz. Önceki yazımda da belirttiğim gibi, Kurban Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı tatilleri ile neredeyse iki haftalık bir süreci durağan olarak geride bırakıyoruz ve eylül ayına hazırlanıyoruz. Asıl film yeni başlıyor ve hepimizin çok daha fazla çalışması gereken bir dönemin de startı veriliyor. Hiçbirimizin işi kolay değil; ticaret erbabının da, Ticaret Bakanı'nın da, Bakan Yardımcısı'nın da, genel müdürünün de diğer bürokratlarında. Birlik ve bütünlük içerisinde hareket ettiğimiz sürece bu süreçten kârlı çıkacağımıza olan inancımı yenilerken, kendilerinden beklentilerimizin son derece yüksek olduğunu hatırlatarak, tüm yeni bürokratlarımıza bir kez daha görevlerinde başarılar diliyorum.