Tofaş CEO’su Kamil Başaran, " 2011 senesi muhteşem bir yıldı. 2013 yılının binek aracı ile otomobil satışlarının 2011 seviyesine geldiğini görüyoruz" dedi. Otokoç Otomotiv bünyesinde faaliyet gösteren Birmot'un, merkez Nilüfer ilçesindeki ikinci tesisinin açılış törenine katılan Başaran, gazetecilere yaptığı açıklamada, yıla mütevazi rakamlarla başladıklarını ancak daha sonra ekonominin dirençli olmasıyla pazarın sürekli büyüdüğünü söyledi. Başaran, en son ağustos ayı satışlarının bunu gösterdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Ağustos ayında hepimiz ramazan ayından dolayı 'Bir miktar daha azalır' diye bekledik, 'Tatil döneminde azalır' diye bekledik ama aksine kredi fazlerinin artmaması dolayısıyla da öne çekildi her şey. Muhteşem rakamlar çıktı. Ondan sonraki bakışımız; evet maliyetler çok arttı dövizle beraber. Bunun maliyetlerdeki artışa sebep olacağını öngördük. Ağustos ayında bunu öngörmüştük olmadı ama eylül ayında yavaş yavaş birincisi bu maliyet artışlarının, ikincisi kredi faizlerinin artmasıyla kendini göstermeye başladığını düşünüyorum. Eylül ayı gidişatı sanki pazarın, biraz daha çıkışının az olabileceği bir ay gibi geliyor ama unutmayalım ki 2011 senesi muhteşem bir yıldı. 2013 yılının binek aracı ile otomobil satışlarının 2011 seviyesine geldiğini görüyoruz."
"BELKİ YILLARIN REKORUNU LİNEA'DA KIRMIŞ OLACAĞIZ"
Başaran, hafif ticari araç pazarında küçülme yaşandığını bildirdi. Özellikle lider konumda bulundukları Linea ile binek araçlardaki satışlarının çok iyi olduğunu ve bu durumun yıl sonuna kadar sürmesini beklediklerini vurgulayan Başaran, şunları kaydetti: "Belki yılların rekorunu Linea'da kırmış olacağız. Ticari araç, fikri, ticari hakların, her şeyin bizde olduğu, bu ülkenin katma değerinin olduğu bir araç sektörü. Maalesef ülke şartlarını, ekonomik rekabet şartlarının hepsini optimize ettiğimiz, tüm Ar-Ge faaliyetlerini kullandığımız bir sektör. Hafif ticari araç pazarı küçülmekte. Buna istinaden ithal araç pazarı oldukça büyümekte, yüzde 80'e geldi. Bu, dış ticaret açığımızın da kritik boyutlara geldiği bir ortamda bize bunun çözümü için hafif ticari araçta pazarı artırmanın, tekrar iç kaynakları üst boyuta çekmenin araştırmasından geçtiğini düşünüyoruz. Ümit ediyorum ki bu kapsamda bu konuda çözüm ortağı olabilecek tüm ilgili noktaların bize katma değer vereceğini, beraber düşüneceğimizi anlayacağız önümüzdeki günlerde."
Kamyon hariç olmak üzere iç pazarın bu yıl 800-820 bin olarak tamamlanacağını tahmin ettiğini anlatan Başaran, maliyet artışlarının satışlara yıl sonu itibarıyla bir miktar negatif etki verebileceğini dile getirdi. Bu yüzden satış trendinin aşağı doğru olabileceğini söyleyen Başaran, "2014 senesinin de yine mantıklı, gerçekleştirilebilecek, iç pazarın mümkün olduğu kadar yerli üretimle beraber daha büyük anlamlar, katma değerler yaratacak bir ortamda başlayacağı varsayımını ortaya koyacak bize ve bu şekilde de sağlıklı bir 2014 beklentisi içindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.
"DÖVİZ POZİSYONU AÇIĞIMIZ, KUR RİSKİMİZ YOK"
Başaran, bir gazetecinin, "Yurt dışı kaynaklı gelişmeler otomotiv sektörüne yansımaları mı?" sorusu üzerine, mutlaka bazı şeylerin ülke genelindeki dinamiklerle ilgili olduğunu söyledi. Tofaş özelinde döviz pozisyonu açığı ve kur riski bulunmadığını bildiren Başaran, şöyle konuştu: "Avro bazında maliyetlerimizin arttığı bir ortamda avro bazında gelirlerimiz olduğundan dolayı biz şirket olarak, çok ciddi olarak korunmuş vaziyette hissediyoruz kendimizi. İç pazarda ise özellikle yerli tedarik ettiğimiz konularda, yan sanayimizle el ele vermiş vaziyette çalışıyoruz. Ar-Ge'ye çok önem verdik. Aracımızı kendimiz geliştiriyoruz. Hiçbir zaman, hep söylüyorum, raf projesi yapmıyoruz, yapmak istemiyoruz. Dolayısıyla bu ülkenin tüm rekabet avantajlarını kullandığımız bir noktada, ekonominin oluşturduğu tüm şartları maksimize ediyoruz. Ülke ekonomisine katma değer veriyoruz. Dış ticaret açığında son 10 yılda 3,5 milyar dolar artı değer verdik. Bütün bunlara baktığımızda, 'Ülkemizin ekonomisini daha fazla nasıl öteye taşırız?', onun bilinci içindeyiz."
HURDA TEŞVİKİ
Hurda teşvikiyle ilgili çalışmaları da değerlendiren Başaran, bu konuya birkaç yönden bakılması gerektiğine işaret etti. Türkiye'de çok yaşlanmış bir araç parkı bulunduğunu anlatan Başaran, şu bilgileri verdi: "Dikkat ederseniz son yıllarda yol şartlarında çok ciddi iyileşmeler var ama bunun üzerinde dolaşan araçları iyileştiremezsek çok büyük sonuçlar elde edemeyiz. Bu açıdan bakarsak ülkenin sağlıklı yaşantısı, sürücülerin, yayaların sağlığı açısından yaşlı araç parkının değişmesi lazım. Bunların çevreye verdiği etki açısından da görülmesi lazım. Burada da iyileştirmeye açık çok yönümüz var. Yeni araç parkının oluşması bu açıdan da iyi. Otomotiv sektörüne, eski araç parkının yenilenmesi amacıyla ki 14 milyonun yüzde 50'si kadar yaşlı araç parkımız var, bunların yenilenmesi, ülke ekonomisine de sektöre de büyük bir dinamik getirecektir. Bu açıdan 2014 senesi içinde bu konuda adımlar atılacağını hissediyoruz. Bu kapsamda da yapılacak olan; bu hareketin, yerli üretimin desteklenmesiyle de öteye götürülürse ülke ekonomisinin beklentisi olan katma değerini oluşturacağı kanısındayım."
LOJİPORT