Treyler üreticileri son zamanlarda hat safhaya ulaşan sahtecilik olaylarına savaş açtı. 'Change' adı verilen yöntemle rehinli treylerler yeni şasi numarasıyla başka bir üreticiye ait uygunluk belgesi ve uygunsuz bir fatura ile trafiğe çıkıyor. Yıllık yaklaşık 25 bin treylerin üretildiği sektörde 3 bine yakın aracın bu yöntemle yeniden piyasaya sunulduğu belirtiliyor. Milyonlarca euroluk alacağını tahsil edemeyen üreticiler devletten acil çözüm bekliyor. Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) konuyla ilgili ayrıntılı bir rapor hazırlayarak Başbakanlık'a sundu.
DÜNYA'dan Aysel Yücel'in haberine göre, Tırsan ve Serin gibi Türkiye'nin en büyük treyler üreticilerini milyonlarca dolarlık zarara uğratan sahtecilik olaylarına karşı Treder oldukça kararlı bir mücadele yürütüyor. Treder Başkanı Kaan Saltık, "Sektörümüzün saygınlığını zedeleyen, ürünlerimizin finans kurumları tarafından finanse edilmesini güçleştiren, üyelerimizi ve sektörümüzü büyük zararlara uğratan bu sahtekarlıkları ilgili adli makamlara bildirdik. Bu konunun sıkı takipçiyiz ve çözmekte kararlıyız" dedi. Başbakanlık ve ilgili kurumlara iletilen dosyada sahteciliğin nasıl yapıldığı, hangi yöntemler izlenildiği örnekleriyle anlatılırken, denetim yapan kolluk kuvvetlerinin ve Ulaştırma Bakanlığı denetçilerinin daha dikkatli olması yönünde uyarıda bulunuluyor.
Yasadaki boşluğu kullanıyorlar
Türkiye'nin en büyük treyler üreticilerinden Tırsan'ın Hukuk Koordinatörü Av. Tülay Yavuz Demir, uzun süredir bu konuyla ilgili büyük bir hukuk mücadelesi veriyor. Sektörde bu konuda birçok davanın açıldığını ancak henüz hiçbirinin sonuçlanamadığını dile getiren Demir, avukatların ve Treder'in yoğun çabalarının sonuç vereceğine inandıklarını belirtti. Bugüne kadar treylerde "change" in hukuken yeterli derecede bilinmeyen ve daha önce hakkında emsal karar oluşturulmamış muğlak bir alan olduğunu dile getiren Demir şöyle konuştu: "Mevzuatta hukuki boşlukları değerlendiren çıkar amaçlı suç örgütlerinin bu yola sıkça başvurması, son yıllarda sektördeki mağduriyeti katlanılmayacak noktalara taşıdı. Söz konusu suçun yasal zeminin çok doğru oluşmamış olması sebebiyle mağdurların hakkını aramak konusundaki mücadelesi çok hızlı ve kolay netice elde edilebilir bir konu değildi. Kaldı ki; hak arama yolundaki mücadeleler çoğu zaman kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (takipsizlik kararı) ile sonuçlanıyordu. Bugün gelinen noktada ise; sektörde uzmanlaşmış avukatların çabaları ve Treder'in kararlılığı ile adli makamlar nezdinde sorunun çözümlenmesine yönelik ciddi adımlar atılmaya başlandı. Ülke genelinde yapılan suç duyuruları sonucunda şüphelliler hakkında davalar açılıyor. Bilirkişi raporları da suç duyurularının ve davaların haklılığı yönünde görüş bildirmeye başlaması da bir başka olumlu gelişme. Tüm bu gelişmeler change diye tabir edilen sahteciliğin cezalandırılmasına ve dolayısıyla önlenmesine önemli bir basamak oluşturuyor. Treyler sektörünün sağlıklı gelişimi nakliyeciler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi ve emek hırsızlığın son bulması açısından mahkemelerin kararı son derece önemli olacak." Sahteciliğin nasıl kullandığına dair en çarpıcı örneklerden birini de yine savcılığa intikal eden bir suç duyurusundan öğrendiklerine dikkat çeken Demir, olayı şu şekilde anlattı:
"Yaşanan olayda yıllarını nakliye sektörüne vermiş bir şahsın ikinci el bir treyler satın almasıyla ortaya çıkıyor. Nakliyecinin satın aldığı treyler aslen üreticisi tarafından üzerinde rehin bulunan ve mahkeme kararıyla tedbir konulmuş bir araç. Ruhsat çıkartıldığında aracın 2014 model olduğunu ve başka bir üretici ismine kayıtlandığını görüyor. Oysa nakliyeci aracın 2 yaşında olduğunu ve ikinci el olarak aldığını biliyor. Somut olayda nakliyeci, kişi ve firmalarca mağdur edilerek, hukuka aykırı bir işlemle karşı karşıya kaldığını görmüş ve önce adli makamlara sonrasında aracın asıl üreticisi firmaya ihbar ve başvuruda bulundu. Özetlenen bu somut olay; sahtecilik, change ve ifl as erteleme müessesinin kötüye kullanılması yoluyla toplu halde hukuksuzluğun yaratıldığı en çarpıcı ve güncel örnek".
Treylere otomobil plakası
Sahtecilik ile görülen davaların birinde mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi tespiti kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda binek otomobil plakasının treylere takılmış olduğunun görüldüğünü anlatan Demir, "Bu olay savcılığa intikal ettirilmiş olup soruşturma devam ediyor. Bu olay gösteriyor ki, kötü niyetli kişiler mevzuatın yeterli derecede hak sahiplerini korumadığını zannederek fütursuzca hareket ediyor" dedi.
Tek davadan 1 milyon € alacak var
Türkiye'nin en büyük üreticilerinden biri olarak Tırsan'ın da bu konuda büyük kayıplar yaşadığını dile getiren Av. Tülay Yavuz Demir, sadece bir müşterilerinden 1 milyon euro alacakları olduğunu belirtti. Av. Tülay Yavuz Demir, piyasada bu yöntemle şasi numarası değişmiş araç olduğunudüşümnüldüğünde sektördeki kayıbın çok büyük olduğunu ifade etti. Ceza kanununda 'change' olayının direkt bir karşılığının olmadığını dile getiren Demir, "Elimiz kolumuz bağlı. Bu suça özel bir yasal düzenleme şart" dedi.
Sahtecilik nasıl yapılıyor?
Trafiğe tescili yapılan, ruhsatında 'rehinli' ibaresi bulunan borçlu treylerlerin, sahtecilik yapan firmalar tarafından şasi numaraları siliniyor, yeni bir şasi numarası ile başka bir üreticiye ait bir uygunluk belgesi ve uygun olmayan bir faturayla tekrar trafiğe tescili yapılıyor. Ayrıca sahtecilik uygulamalarında, sökülen dingil, fren sistemi, elektrik sistemi gibi ekipmanlar başka araçlarda da kullanılıyor. Tüm bu işlemlerin İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik (AİTM) ve Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği'ne (MARTOY) AİTM yönetmeliği'ne aykırı olduğu vurgulanıyor.
AYSEL YÜCEL-DÜNYA