İstanbul trafiğini rahatlatmak, için Halkalı’daki Gümrük Müdürlüğü’nün Çatalca’ya taşınmasına karar verildi. 2013’te temeli atıldı… 154 milyon lira harcandı… 2014 yılında tamamlandı…
Buraya kadar her şey güzel. Ama çok önemli bir şeyi unuttular: Bağlantı yolları…
O kadar TIR oraya havadan konamayacağına göre bir yolu olmalıydı değil mi…?
Özellikle hafta sonu 2 bin 500 TIR’ın girip çıkması planlanıyor. Lojistik kuruluşlarımız doğru buldukları bu projeyi destekleyerek bölgeye yatırım yağdırdı. Ancak herkes beklemede…
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, “Türkiye ihracat ve ithalatının yüzde 25′ini tek başına yapacak Çatalca Gümrük alanının henüz yolu yok. Yolla ilgili çalışmalar yapılmadı, netleşmedi, yolsuzluktan dolayı tesisler atıl vaziyette duruyor” diyor.
TEM otoyolu yanına inşa edilen gümrük için tek giriş yapılmış. Mevcut yol, hafta sonu geldiğinde şu anki trafiğe bile yetmiyor, her gün girip çıkacak ortalama 1.000 TIR’a nasıl yetecek? Yani tam bize özgü bir durum.
Öngörü gündeme geldiğinde hep şu anektodu anımsarım:
Paris'in dünyaca ünlü alışveriş caddesi Şanzelize yapılırken, dönemin mimarına sormuşlar: Niçin bu kadar geniş yapıyorsun, buradan sadece atlı arabalar geçecek? Mimar yanıt vermiş: Ben günümüzün değil, 500 yıl sonrasının Paris’i için bu genişlikte yapıyorum.
İHRACAT NAVLUNLARI İYİYDİ, UÇAK ONU DA VURDU
Türkiye gündemini bir süredir meşgul eden Rusya krizine kadar ihracat navlunları, uluslararası nakliyeciye rahat nefes aldırıyordu. Gidiyor ama ithalat bıçak gibi kesildiğinden dönüş yükü bulamıyorlardı. Ama ne zamanki o Rus uçağını düşürdük. İhracat navlunları da dip yapmaya başladı. Sorunların bir an önce bitmesi ve ekonominin yeniden ayağa kalkmasını dilemekten başka çaremiz yok.
U.N RO-RO’NUN YENİ HAMLESİ NAKLİYECİYİ RAHATLATIR MI?
İthalatın durduğu ve treylerlerin dönüş yükü bulamadıkları için Trieste limanında biriktiği dönemde, boş treylerleri sıfıra yakın maliyetlerle yeniden ihraç yüküyle buluşturduklarını söyleyen CEO Sedat Gümüşoğlu, benimle yaptığı röportajda bir başka müjde daha verdi. Uluslararası lojistikçilerin rekabetçi fiyat verememekten şikayet ettikleri en büyük sorunlarına çare bulacak hamleyi başlatacaklarını belirten Gümüşoğlu, “Gemiyi parça parça herkese optimum bir şekilde kullandırıyoruz. Treni de aynı verimlilikle kullandırabileceğimiz bir sistem yaratacağız. Bu da çok büyük networklere ihtiyaç olmadan, yatırım yapmadan büyük nakliyeciler gibi aynı maliyet avantajıyla çalışmalarını sağlayacak. Anlaşmaları nakliyeci adına biz yapacağız. Treni alacağız, eksik mi kaldı, cezasını da biz üstleneceğiz” diyor. Sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
2016 yılı herkesin yüzünün güldüğü bir Türkiye’nin miladı olsun. Saygılarımla.