Tüm Türkiye?de lojistik eğitimi veren 28 fakülte ve yüksek okuldan öğrencilerin bir araya geldiği zirvede, sektörün geleceğinden, eğitim sistemine kadar birçok konu tartışıldı.
Tümüyle öğrencilerin organize ettiği zirveye Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, UND Başkanı Tamer Dinçşahin, UND İcra Kurulu Başkanı Mine Kaya, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Dinçşahin, mesleğe başlangıç serüvenlerinin bir hayalle start aldığını, babadan oğla miras kalan mesleğin alaylılar tarafından icra edildiğini belirtti. 10-15 yıl önce de karşılarına bir anda lojistik kavramının çıktığını ifade eden Tamer Dinçşahin, şöyle devam etti: ?Kamyonların üzerine ?lojistik? yazarak başladık işe. Ve tamam artık biz de lojistikçiyiz diye düşündük. Ama iş böyle değilmiş. Bu, bir hizmetler bütünüymüş. Ülke ekonomilerinde, yurt içi milli hasılalardan yüzde 10-15 arası pay alıyormuş. Ülkede istihdama dolaylı hizmet vereleriyle birlikte yüzde 10?un üzerinde katkı sağlarmış. Bunu iyi yapan ülkeler rekabette bir adım önde olurmuş. Dış ticaretin artmasına katkı sağlarmış. Hatta yabancı yatırımcıyı çekmekte en büyük kozmuş. Bunun için ülkeler hedefler koyar yatırım yaparmış. Ama en önemlisi ise okullar açar eğitim verir lojistiği gerçek sahipleri ile yaparlarmış. Biz bunu 2000?li senelerin başında anladık. Ve o günlerden bugünlere geldik. Çalıştık sonucunda neler yaptığımızı, neler yapabileceğimizi anlatabilmek için bu etkinliği yapmaya karar verdik.?
?2023 hedeflerinin sonuçlarının içinde olacaksınız?
Ulaştırma Bakanlığı tarafından ?27 Eylül - 1 Ekim 2009? tarihleri arasında İstanbul?da 10. Ulaştırma Şurası yapıldığını söyleyen Dinçşahin, ?Şura?da slogan ?Hedef 2023? idi. Sektörde yaşanan problemler ve darboğazlar tartışıldı, geleceğin misyon, vizyon ve hedefleri ortaya konuldu.
Bizler 13 yıl sonra farklı boyutta olacağız ancak bugün burada birer lojistik öğrencisi olarak bulunan sizler o tarihte sektörün stratejistleri, yöneticileri, çalışanları olacaksınız. 10. Ulaştırma Şurasında belirlenen hedefler, alınan kararlar aslında bizim değil, sizlerin meslek hayatında büyük etkiler yapacak, biz bugün ne kadar sektörün içinde isek, 2023 için yapılan planların, hedeflerin sonuçlarının içinde de sizler olacaksınız.
Bu sebeple bugün burada sizin bize anlatacaklarınız, sizin 2023 hedeflerine bakışınız, bu konudaki değerlendirmeleriniz, eleştirileriniz, eklemeleriniz bizim için büyük önem taşıyor.
Lojistik üs olmak ve bu sayede ülkenin rekabet gücünü arttırmak, en başta bu sorumluluğu layığıyla taşıyabilecek ve bir değere dönüştürebilecek kalifiye ve donanımlı, eğitimli insan gücünün varlığıyla, sizlerle mümkün olabilecektir.
UND?nin ve UND üyelerinin desteğiyle İstanbul Üniversitesi?nde Türkiye?deki ilk Ulaştırma ? Lojistik Bölümünün kurulduğu 1999?dan bugüne geldiğimizde Türkiye?de 46 Üniversitede ve bu üniversitelere bağlı yaklaşık 40 Meslek Yüksek Okulu seviyesinde ve Fakülte seviyesinde Lojistik eğitimi verildiğini görmek bizim için çok gurur verici.
Aynı zamanda 46 üniversitemizin 19?unda ulaştırmanın diğer hizmet alanları ile ilgili, örneğin; Sivil Hava Ulaştırma, Deniz ve Liman İşletmeciliği, Raylı Sistemler, Gemi inşaatı, Ulaştırma ve Trafik Hizmetleri gibi bölümler bulunuyor.
Sadece 10 yıllık geçmişi olan lojistik eğitimimiz inanıyorum ki, öğrenci arkadaşlarımın da katkıları ile gelecek yıllarda gerek programlarının içeriği, gerekse öğretim görevlilerinin bilgi ve birikimi ile birçok ülkeye örnek olacak seviyelere ulaşacaktır. Özel sektörün beklentilerinin çok üzerinde, sektör profesyonellerinin birebir öğretim kurumlarında görev alacağı, tecrübelerini paylaşabileceği bir lojistik eğitim ve öğretimi sektörümüzün geleceği için çok önemlidir.
Lojistik sektöründe lisans üstü ve doktora seviyesinde öğretimimizin güçlenmesi, sağlıklı bir araştırma altyapısı sektör stratejilerinin oluşturulmasında önemli rol oynayacaktır? diye konuştu.
?Araştırmaya daha fazla bütçe ayrılmalı?
Hükümeti temsil eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da davetliler arasında olduğu için hükümete de mesaj gönderen Tamer Dinçşahin, lojistik alanındaki bilimsel çalışmalara daha fazla bütçe tahsis edilmesi; Orta ve Yüksek Öğrenimde faydalanılabilecek kaynakların desteklenmesi, sektörde çok önemli faydalar sağlayacak kitap, araştırma, yayın gibi yeni kaynakların temin edilmesi; lojistik alanındaki tezlerin derlenmesi; kütüphanelerin kurulması gibi tedbirlerin hızla hayata geçirilmesini hem İdare?den talep etti. Hem de üzerlerine düşen görevleri de yapacakları sözünü verdi.
Dinçşahin, sözlerine misafirperverliği için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği?ne; öğrencilerin ulaşımını sağladığı için de, Metro Turizm?e teşekkür ederek son verdi.
Halim Mete: Altyapıyı geliştiremezsek hedeflere varamayız
Daha sonra söz alan TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ise, lojistiğin tanımını yaparak, lojistiğin ülke ekonomilerinin hayat kaynağı olduğunu vurguladı. ?Eğer biz aynı limanlarla ve aynı yollarla kalırsak ihracat hedefimizi 500 milyarlara çıkarma şansımız yok? diye konuşan Mete, ?2.5 milyon öğrenci var. Ancak çok azı istediği bölümde iş bulabilecek. Fakat, lojistik okuyanların böyle bir sorunu olmayacak. Bir Japon işadamına 1 trilyon dolarınız olsa hangi ülkelere yatırım yaparsınız diye sormuşlar. O da, 500 milyon doları ile enerji üzerine Brezilya?ya; kalan 500 milyon dolarıyla da lojistik üzerine Türkiye?de diye yanıt vermiş? açıklamasıyla lojistiğin öneminin altını çizdi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: Ülkemizi asla küçümsemeyin
Lojistiğin ilk kez Amerika?da askeri bir olgu olarak ortaya çıktığının altını çizerek sözlerine başlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, insanlığın felaketi için ortaya çıkan kavramın günümüzde önemli bir faaliyet alanı haline dönüştüğünü kaydetti. Türkiye?de lojistik yapılanmaya biraz geç başlandığını söyleyen Yıldırım, ?Türkiye artık küresel bir güç haline gelmiştir. 7 yıl önce dünyanın 26. ekonomisi olan Türkiye bugün 17. sıradadır. Ülkemizi asla küçük görmeyelim. Türkiye, muazzam bir dönüşüm yaşıyor. Ama, bazı kuşaklar bu değişim ve dönüşümü takipte zorlanıyorlar. Gelecek sizsiniz, gelecek sizlerle şekillenecek. Eğer Türkiye?nin 45 üniversitesinde lojistik eğitimi veriliyor, 200 öğrenci bir araya gelip, başkentte zirve yapabiliyorsa gelecek konusunda hiçbir kaygım kalmamıştır. Son 7 yılda 70 yıla sığmayacak değişiklikler yaptık. 15 bin kilometre bölünmüş yol yapacağız dediğimizde bizi hayal satmakla suçladılar. Ancak şimdi 17 bin kilometre bölünmüş yol inşasını bitirdik. 6 ilimiz bölünmüş yollarla bağlanabilirken bugün 64 ilimiz bölünmüş yolla bağlandı. Bölünmüş yoldan önce fazladan yakılan yakıtın bedeli 4 milyar TL. Biz 25 milyar TL harcadık. Yani 6 yılda geri dönüşü sağlayacağız. Normalde yol, demiryolu yatırımları geri dönüşümü 100 yılı aşan yatırımlardır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik gelişme ve yaşam kalitesinin arttırılması için, lojistik politikaların oluşturulması ve geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Yıldırım, ''Lojistik sektörünün gelişmesi, yüküne uygun taşıt ve depolama şartları, mesleki yeterlilik ve saygınlık, teslim zamanları ve benzeri performans kriterleri gibi birçok alanda ulusal ve uluslararası standartların sağlanmasından geçmektedir'' dedi.
?Ahmaklar enerjilerini boşa harcamasın!?
Muhalefetin tepkilerini ?Bu ahmaklar enerjilerini boşa harcamasınlar 400 milyar dolarımızı bir hiç uğruna harcadık. Eğer o para olsaydı 200 boğaz köprüsü, 100 bin kilometre bölünmüş yolumuz olurdu? sözleriyle eleştiren Yıldırım, ?Böyle bir ülke yok. 3 saatlik uçuşla 50 ülkeye ulaşırsınız. Gerçek anlamda dünyanın merkezi Türkiye?dir. Türkiye geçiş değil, bir kavşak noktasıdır. Medeniyetlerin buluştuğu doğu ile batının buluştuğu bir ülkeden söz ediyoruz? diye konuştu.
?Bu ülkeyi kısa vadeli ticaretini yapıp, ülkeyi terk edenlerden kurtaracağız? diyen Yıldırım, ?Bugün her şeyi sanal yapabilirsiniz. Ama, taşımayı sanal yapacak bir teknoloji daha icat edilmedi. Uyumlu taşıma şartlarını kaynaştıran kazanır. Demiryolunu, karayoluyla, denizyoluyla örtüştüren kazanır. Bugün lojistik köylerde birçok konuyu bir arada yapabilen kazanıyor. Beğensek de, beğenmesek de bu acımasız bir yarıştır. Ve rekabetinizi de global yapmalısınız? sözleriyle öğrencilere yöntemin adresini verdi.
?UBAK belgelerimiz Arnavutluk ile aynı sayıdaydı?
Türkiye?nin, ağırlıklı olarak kara taşımacılığına bağlı olduğunu ifade eden Yıldırım, ?Ama 2003?e kadar bir kuralı kanunu yoktu. Kimsenin elinde veri bulunmuyordu. Tehditlerimizi, fırsatlarımızı, zayıf ve güçlü yanlarımızı nasıl saptayabilirdik. Oturduk sektörle birlikte Karayolları Yönetmeliği?ni hazırladık. 53 maddelik kanun hiçbir partinin itirazı olmadan kabul edildi. Bir kamyonculuktan 39 farklı model yarattık. Bu sınırların dışına çıktığınızda elin oğlu ?gel buraya? diyor. Doğru olan standardını uluslararası standarda getirip, rakiplerine fırsat bırakmayacaksın. UBAK belgelerine baktık, Arnavutluk ile Türkiye?ninki aynı. Arnavutluk ile nasıl aynı oluruz dedik. ?UBAK öyle belirlemiş? dediler. Toplantıda itiraz ediyorum dedim. Hiç cevap veren yok. Herhalde kabul ettiler diye düşündüm. Başkan yanıma geldi. ?Siz galiba yeni bakan oldunuz? dedi bana. Sonra devamla ?bu işler mutfakta olur. Burası karar alma yeri değil? açıklamasını yaptı. Tam iki yıl mücadele ettik. Söke söke alarak oranı yüzde 80?e çıkardık. 52 ülkeden üçüncü sıraya geldik. Şimdi, bir karar alınacaksa Rusya, Almanya ve Türkiye?ye soruyorlar? dedi.
?Vatandaşla en içli dışlı bakan benim, çünkü hep beni anarlar?
Öğrencilere ?Tek düşünceniz kendinizi donanımlı hale getirmek olsun. Ve mutlaka bir yabancı dili iyi konuşun? öğüdü veren Bakan Yıldırım, sözlerini esprili bir anekdotla tamamladı: ?Ulaştırma Bakanı her şeydir. Vatandaş uçağını kaçırır bana selam gönderir. Trafikte takılır benim kulaklarımı çınlatır. Telefonu çekmez beni anar. Yani vatandaşla en içli dışlı bakan benim. Ve bundan hiçbir şikayetim yok.?
Dumlupınar Üniversitesi İsmail Şahin: Tüm okulların ders planları aynı olmalı
35 Ön Lisans Üniversitesinden ulaşabildikleri 27 üniversitenin toplamda 211 farklı dersi bulunduğunu belirten İsmail Şahin, farklı lojistik okullarında farklı lojistik dersleri bulunduğunu belirterek, örnekler verdi. Deniz taşımacılığı ve liman yönetiminin yalnızca bir üniversitede olduğunu, Tehlikeli madde taşımacılığı dersinin ise sadece 4 üniversite müfredatında olduğunu vurgulayan Şahin, ?İstediğimiz dersler ve gereksiz olduğunu düşündüğümüz dersler var. Seçmeli ders olgusu zorunluluktan çıkarılmalı. Plansızca açılan okullar nedeniyle eğitimin kalitesi düşmüş ve öğretim görevlisi sıkıntısı yaşanmaktadır. Sunumlardan ders yapıyoruz. Yeterli olmayan akademisyenlerimiz var. Eğitimde uzmanlaşma şansımız yok. Çünkü, çok dağınık bir ders programımız bulunuyor. Örneğin ön lisansta demiryolu üzerine hiçbir ders yok. Yabancı dil eksikliği büyük problem. Aslında ikinci bir dile de ihtiyacımız var. Ama birincisini bile öğrenemiyoruz. Ders planlarının aynılaştırılmasını istiyoruz. Programların şişirilmemesi ve eğitim alınan bölümlerde uzmanlaşmak istiyoruz. Programların ilk senesi genel dersler olmalı ve daha sonra uzmanlaşacağı bölümleri öğrenci seçebilmelidir. Bu kadar lojistik bölümleri açılacağına bunların birleştirilerek daha verimli hale getirilmesi sağlanmalıdır. Öğrenciler müşteri değildir. Eğitim çalışmaları okulda yapılmalıdır? diye konuştu.
Yeditepe Üniversitesi Doğuş Durhan: İlk iki yıl zorunlu ders gözden geçirilmeli
Sunumunu 4 yıllık bölümler arasında kıyaslamalara ayıran Doğuş Durhan da, 4 yıllık eğitim süresi veren okul sayısının çok az olduğuna dikkat çekti. Sadece Vakıf Üniversitelerinde 4 yıllık bölümlerin olduğunu belirten Durhan, profesör ve doçent unvanlı hoca sayısının azlığını da eleştirdi. İlk iki yıl matematik, istatistik, uygarlık tarihi gibi temel derslerin zorunlu öğretilmesini de doğru bulmadıklarını ifade eden Doğuş Durhan, lojistikte uzmanlaşmanın önemine dikkat çekti.
Bahçeşehir Üniversitesi Nusret Atakan Akıner: DGS tercihi genişletilmeli
Lojistik bölümünün dikey geçiş sınavında tercih alanlarının genişletilmesini istediklerini ifade eden Akıner ise, muhasebe MYO bölümlerinde ders müfredatında lojistikle ilgili herhangi bir ders bulunmamasına karşın, DGS sınavında muhasebe bölümü lojistik yönetimi bölümünü tercih edebildiğine dikkat çekti.
Fahri Onur Yılmaz İstanbul Arel Üniversitesi: Uzmanlık dersleri konulsun
Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Öğretimi başlıklı sunumunu dünya ve Türkiye?deki okullardan örneklere ayıran Yılmaz, Türkiye?de verilen Lojistik eğitimlerinde en önemli ihtiyacın lojistik alanlarında uzmanlaşması olduğunu söyledi. Uzmanlaşmanın ise Demiryolu Taşımacılığı, Havayolu Taşımacılığı v.b. derslerin müfredata girmesi ile olabileceğini kaydetti.
Sabri Ergenecoşar Beykoz Lojistik MYO: Her yere MYO açılmasın
Meslek yüksek okulları açılırken sektörün taleplerinin göz önüne alınmadığını söyleyen Ergencoşar, programların belirli ve özel bir amaç yerine genel amaca hizmet eden eğitim verilmesini eleştirdi. Sektörün istediği standartlara sahip MYO mezunu bulmakta zorluk çektiğini belirten Ergenecoşar, Sektörün yoğun olduğu yerler göz önüne alınmadan gelişi güzel yerlere MYO açılmamasını istedi.
Gülben Kıncal Yaşar Üniversitesi: Fotokopiden sorumlu staj öğrencileri
Lojistik öğrencilerinin staj yaptığı yerlerde fotokopi çekmekten sorumlu kişi olarak düşünülmesini eleştiren Kıncal da derslerde, kullanılması gereken teknolojik programların öğretilmesini; lojistik derslerinin simülasyonlarla anlatılmasını; kanun, karar ve yönetmeliklerden haberdar edilmelerini sonunda sorunları çözebilmeleri için fikirlerinin sorulması gerektiğini kaydetti.
Lokman Demir Kaynaşlı MYO: İşsizler kervanına katılmak istemiyoruz
Lojistik sektöründe en son teknolojiyi en iyi kullanabilen, herhangi bir olayda inisiyatif sahibi, planlamacı olarak çalışabilen bir insan kaynağı ihtiyacı olduğunu belirten Lokman Demir, lojistik eğitimi konusunda öncelikle, eğitimi veren öğretmenlerin bölüm ile ilgili uzun dönemli eğitim programlarında geliştirilmesinin gerektiğini dile getirdi. Mezun olunca da işsizler kervanına katılmak istemediklerinin altını çizen Demir, öğrencilerin yarı zamanlı çalışabilecekleri bir eğitim sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Umut Özsoy İstanbul Ticaret Üniversitesi: Öğrencilere yarı zamanlı işler verilsin
Lojistik bölümünde okuyan öğrencilere öğrencilikleri süresince yarı zamanlı iş imkanının sağlanması gerektiğini belirten Umut Özsoy, lojistik mezunlarına sektörde öncelikli ve daha kolay istihdam sağlanmasının önemine dikkat çekti. Özsoy, Yeni mezunlar için de özel sektörün bir çalışma yaparak her firmanın belirli sayıda yeni mezunu bünyesine katmasının öneminin altını çizdi.
Özge Gizem Kaya, İstanbul Üniversitesi - Nida Kara, İstanbul Ticaret Üniversitesi
Kaya ve Kara, baba mesleğinden profesyonelliğe ve kamyoncu olgusu ile lojistik sektöründeki erkek mesleği önyargısının nasıl yıkılabileceğini anlattılar.
Cansu Damla Koban, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ? Ülkü Duran Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu
Koban ve Duran, lojistikte dış ticaret ve hukuk ilişkilerini ayrıntılı olarak aktardılar.
Aytaç Akgül, İstanbul Universitesi Ulaştırma ve Lojistik Bölümü: Gümrük taşımaları vuruyor
Uluslararası taşımaları yavaşlatan etmenler ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Aytaç Akgül, sınırlarda istenen gümrük belgeleri ya da işlemlerden kaynaklanan gecikmelerden doğan maliyetlerin zaman zaman ticareti yapılan malın değerinin % 15?ine kadar ulaşabildiğine dikkat çekti. Akgül, konuşmasının devamında konvansiyon ve sistemleri açıkladı.
Nurullah Coşkun, Maltepe Üniversitesi: Lojistik köyler artmalı
Lojistik köylerin önemine dikkat çeken Coşkun, dünya ve Türkiye?deki lojistik köyleri karşılaştırmalı olarak anlattı. Ve en kısa zamanda lojistik köy sayısının çoğalması gerektiğini söyledi.
Uğur Micaz, İstanbul Aydın Üniversitesi
Uğur Micaz, Küresel Lojistik Performansı Endeksi Sonuçlarına Göre Türkiye?nin Bugünü ve Geleceğini örneklerle açıkladı.
Selçuk ONUR - ANKARA / LOJİPORT