Siz bu çağda, çağın gerisinde kalırsanız sonuçlarına katlanırsınız. İstanbul’da UBER araçlarına son 3 günde 4 kez saldırıda bulunuldu. Taksicilerin bu durumda olmasının asıl sebebi müşterilerinin UBER’e kaçması. İstanbul'da var olan 17.000'den fazla taksi ile birlikte ekmeğini kazanan insanların sayısının 300.000 civarında olduğu düşünülüyor.
Bir taksi günlük kazancının %40’ını plaka sahibine, %30’unu akaryakıt ve araç masraflarına, geriye kalan parayı ise taksiyi kullanan iki şoföre kazandırıyor. UBER’de ise kazanılan para şirket payı alındıktan sonra direkt olarak şoföre kalıyor. Böylece ortada herhangi bir plaka kirası olmadığı için UBER adına çalışan şoförlerin günlük kazancı daha yüksek oluyor.
İnsanları UBER’e iten kaliteli hizmet anlayışı maalesef İstanbul'da bulunan taksilerin çoğunda mevcut değil. Bugün Birleşik Taksi Şoförleri Derneği internet üzerinden hizmet veren UBER’e erişimin engellenmesi talebiyle İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açtı. Bilirkişi raporunun beklenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 4 Haziran'a erteledi.
Eğer yağmur yağdığında müşterileri almamak için türlü bahaneler uyduruluyorsa, ya da gideceğimiz kısa mesafeyi beğenmeyen ve bu yüzden bizi taksisine almayan taksiciler hala varlığını sürdürüyorsa; içi çoğu zaman sigara kokan, trafikte terör estirerek gitmekten çekinmeyen, yeri geldiğinde müşteriyi bile gözetmeksizin küfür eden şoförlerin varlığında insanlar hep bir alternatif arama çabasına girecektir.
Çağı yakalamak adına büyük bir inovasyon yapan İBB, yakın zamanda iTaksi isimli uygulamayı kullanıcılara sundu. Kullanıcılar tarafından BiTaksi ve UBER uygulamalarının birleştirilmiş hali olaraktan görülen bu uygulama ile İstanbullu’ya daha rahat bir ulaşım vaat ediliyor.
İnsanlar artık İstanbul'da taksiye binerken korkmak ya da stres olmak istemiyor. Çiğnelinen trafik kurallarına göz yummak da istemiyor. Kaliteli bir hizmet, güler yüz ve biraz da özen görmek istiyor. İnsanın gözünün içine bakarak yalan söylemekten çekinmeyen meslektaşların varlığında taksiciler, UBER gibi rekabetçi uygulamalardan daha çok çekeceğe benziyor. Rekabet iyidir, tabii ki eşit şartlar altında ama insanlar da aynı hizmeti daha kaliteli yapandan almak konusunda özgürdür.
Siz de daha kaliteli bir hizmet verin; müşterilerinize gülümseyin, yolu uzatmayı seçmeyip insan kazanmayı seçin. Bu yazıda bahsettiğim taksicilerin kim olduğunu herkes biliyor. İyi olan taksi şoförü yok mu? Var. Ama onları İstanbul'da bulmak çölde vaha aramaktan farksız şu zamanda!