Havayolu şirketleri karlılık oranını artırmak ve indirim yapabilmek için uçakları büyütmek yerine var olan uçakların kapasitesini artırıyor. 2 yıl önce 137 olan ortalama koltuk sayısı 142’ye yükseldi. Bu durum havayolları için ekstra kazanç anlamına gelirken, uzmanlara göre yolcular için endişeli ve gergin bir ruh hali yaratıyor.
Mesafe
Uzun süren uçak seyahatlerinde yolcuları en çok rahatsız eden faktörlerden biri de kuşkusuz diz mesafesidir. Ancak son yıllarda kapasitelerini ve kar oranlarını artırmak isteyen havayolu şirketleri, uçaklardaki ortalama koltuk sayısının 137'den 142'ye yükselmesine neden oldu. Bu durum koltuklar arasındaki mesafeyi azaltırken, psikologlara göre öndeki koltuğa yaklaşan yolcuların ruhsal durumlarını da olumsuz etkiliyor. Toplu taşıma araçlarında çevresel faktörlerin mental olarak etkilediği yolcular, uçakların iç tasarımları nedeniyle kendilerini konforlu ya da rahatsız hissedebiliyor. Emory Üniversitesi'ndeki araştırmalara katılan Stella Lourenco, vücudun farklı bölgelerinin farklı töleranslara sahip olduğuna dikkat çekerken, herkesin asgari ölçüde serbest alana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Dr. Lourenco,koltukların giderek küçülerek birbirine yaklaşmasıyla birlikte alçak tavan yüksekliğinin de sadece klostrofobik insanları değil herkesi etkileyebileceğini ifade ediyor. New York'lu psikolog Martin Seif, hastalarının seyahatlerde bunalmamak adına genellikle 1. ve 2. sıradaki koltukları ya da "1. Sınıf" koltukları tercih ettiğini söylerken, kısa koltuk mesafelerinin insan psikolojisini olumsuz etkileyerek havada öfke nöbetlerine yol açabileceğini vurguluyor.
Yüzde 7-8 arasında kapasite artışı sağlayabiliyor
Havayolu şirketleri, koltuk aralıklarını sıklaştırarak yüzde 7-8 arasında kapasite artışı sağlayabiliyor. Bu yöntemle; American Airlines'a ait Boeing 737-800'lerin kapasitesi 2013 yılında bu yöntemle 148'den 160 a, United Airlines'a ait Boeing 737-80'lerin kapasitesi yine 2013 yılında 152'den 162'ye, United Airlines'a ait A319'ların kapasitesi ise 120'den 128'e yükseltildi.