Malum olduğu üzere, İBB bünyesinde UKOME (Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü) adında bir birim bulunuyor. Bu birim, yönetim şemasında doğrudan İBB Başkanına bağlı. Ulaşım ve trafik hizmetleri ile ilgili çalışmalar yapıyor ve görüşlerini hazırladığı raporlarla beraber kararlar alınmak üzere lüzum gördüğü alt kurullara sunuyor. En son 25.06.2020 tarihli kararlarına istinaden oluşturulan İBB Karayolu Yük Taşımacılığı Yönergesi, İBB sınırları içerisindeki yük taşıması hareketlerine düzenleme getiriyor. Yasal dayanakları, 5393 ve 5216 sayılı Belediyeler Kanunları ile Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği.
Yönergenin şu anki ve daha önceki içeriğine baktığımızda, ruhu itibarı ile esasen İBB sınırları içerisindeki hafriyat, kum, mıcır, atık vs. taşımacılığı, hal trafiği gibi zamanı ve güzergahı belirli türde, ağır vasıta ile yapılan taşımalara bir çekidüzen getirmeyi amaçladığı anlaşılıyor. Bu düzenlemelere esas teşkil eden “Yük Taşıma Aracı Güzergâh Kullanım İzin Belgesi” adı altında bir belge var. Her araç için ayrı alınıyor ve aracın faaliyeti ile ilgili yasaklı/izinli saat ve güzergahları belirliyor. Bu belge gene İBB bünyesindeki TUHİM (Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü) tarafında tahsis ediliyor. Taşımacılar, Yük Taşıma Aracı Güzergâh Kullanım İzin Belgesinde yazılı güzergâhta ve saat dilimlerinde faaliyet göstermek zorundalar. Bunun yanında TUHİM, sürücülere de “Yük Taşıma Aracı Kullanım Kartı” veriyor. Hem İzin Belgesi hem de Kullanım Kartı azami 1 yıllık süreli tanzim ediliyor. İzin belgesi ücretli; bedeli taşıtın tonajına göre yıllık 545-645 TL aralığında. Kullanım Kartını bilmiyorum, onun da az-çok bir ücreti olsa gerek.
Buraya kadar her şey tamam. Tüm bunlar uluslararası taşımacılar olarak yabancısı olduğumuz konular değil. Farklı (merkezi) idarelerin bizim de aynen muhatap olduğumuz benzer düzenlemeleri var. Yetki Belgesi, SRC, Taşıt Kartı, ATS, daha bir sürü sair mevzuat... Dolayısı ile şimdiye kadar UKOME'nin önerdiği düzenlemeler doğrultusunda oluşturulan yönergenin köprü, trafiğe izin verilen bölge ve saatler gibi birkaç pratik uygulaması dışında bizleri hususen kapsayan bir yönü ile karşılaşmadık. Lakin geçen gün İBB Lojistik ve Terminaller Müdürlüğü (böyle bir müdürlük de var) kaynaklı edindiğimiz şifahi bir bilgiye göre yukarıda bahsini ettiğim her iki yükümlülük (Yük Taşıma Aracı Güzergah Kullanım İzin Belgesi ile Yük Taşıma Aracı Kullanım Kartı), uluslararası yük taşımacılığında kullanılan araçlar ve bunların sürücüleri için de geçerli kılınmış. Ben bunları yazarken henüz bir yönerge revizyonu ya da karar metni yayınlanmış değildi. Edindiğimiz şifahi bilgi umarım yanlış anlaşılma ya da değerlendirmeden ibaret bir haberdi. Aksi halde, eğer İBB dış ticaretin taşımasından da harç (haraç) almaya kalkacak ise, söyleyecek çok sözümüz olur ve yürütmeyi durdurma ile kararın iptali için sektör olarak tüm hukuki yollara başvururuz. Bu şehrin sakinleri ve uluslararası taşımacıları olarak demokratik tepkimiz de günü gelince mutlaka tecelli eder.
Konunun gelişmesi şöyle olmuş olsa gerek:
UKOME, İBB Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu başkanlığında 26.11.2020 tarihinde gündemindeki konuları görüşmek üzere toplanmış. Gündem; yasak saatleri, izin belgeleri, 3. Köprü transit ve şehir içine ulaşım kullanımı, bu hususlardaki Emniyet, Jandarma ve İBB denetimleri vb. Toplantıda yer ve söz alan sair zevat; Valilik/İl Emniyet Md. temsilcisi, İl Jandarma Komutanlığı temsilcisi, Karayolları 1. Bölge Md. temsilcisi, Ulaştırma 1. Bölge Md. temsilcisi, İTO temsilcisi, Trafik Md. temsilcisi, UND temsilcisi, bölge otoyol işletmeleri temsilcileri. O tarihte temsilcilerin hemen hepsi önerilen düzenlemelerin uygun altyapıya kavuşulana ve pandemi belası savuşturulana kadar ertelenmesi doğrultusunda görüş bildirmiş. UKOME de düzenlemelerin 31.05.2021 itibarı ile uygulanması kararını alıp toplantıyı sonlandırmış. Anılan tarih geldiğinde de, aldığımız duyumdan anlaşılan o ki, yeni bir toplantı yapılmış ve işin içerisine uluslararası taşımacılıkla ilgili faaliyet gösteren araçlar da dahil edilmek üzere 26.11.2020 tarihli gündem maddelerinin tam kapsamlı olarak fiilen hayata geçirilmesi kararı alınmış.
Bu böyle ise ve aldığımız duyum doğru ise sormak lazım; yıllarca sürecek olan altyapı çalışmaları insanüstü bir gayretle 6 ay içerisinde mi tamamlandı? Pandemi bitti, maskeler indi, ekonomi şahlandı da haberimiz mi olmadı? Bakanlığa yetki belgesi, taşıt kartı harçları yatıran uluslararası taşımacı bir de İBB'ne mi har(a)ç yatıracak? İstanbul eyalet, Ekrem Bey de valisi mi oldu? Sade vatandaşlar olarak düşüncelerimizin dizgini, dilimizin kemiği yok. Daha nice soruları sıralamaya kalkarsak yerimiz taşar, haddimizi aşarız. Bundan dolayı, şimdi işe biraz nesnel bakalım, rakamlarla konuşalım.
Ülkemizde 860.000 ağır vasıta tescilli. Bunun 135.000 tanesi İstanbul'da ve doğrudan UKOME'nin ilgi sahasına giriyor. Yük Taşıma Aracı Güzergah Kullanım İzin Belgesinin tanesi ortalama 600 TL olsa İBB bu işten yıllık 80 milyon TL gelir elde eder. Bu sadece İstanbul'da kayıtlı ve bir şekilde bu şehirde dolaşan araç sayısı. Elimde istatistiki veri olmamakla beraber, ülke çapında kayıtlı 860.000 ağır vasıtanın hiç olmazsa 200.000 civarında bir kısmının gene bir şekilde İstanbul'a geliş-gidişinin olduğunu düşünüyorum. Toplamda yıllık 200 milyon (eski parayla trilyon) TL harca tekabül eder.
İstanbul merkezli 350 uluslararası taşımacılık firmasında ortalama 50-60 birimden 20.000 civarında doğrudan UKOME'nin ilgi sahasına yeni katılan "yolunacak kaz" oluşuyor. Gene ülke genelinden gidersek, 50.000 birimlik milli TIR filomuzun kahir ekseriyetinin İstanbul ile az ya da çok bir işi olduğunu varsayabiliriz. Böylece “kaz” sayısı toplam 40.000 birime çıkıyor. Yıllık 24 milyon TL eder. İşte geçen günkü UKOME toplantısının 1 yıllık ekstra(!) hasılatı. Tekrar ediyorum, eğer duyumlarımız gerçekse.
Devletimiz ihracata hayati önem veriyor. 2023 hedeflerimizde ihracat performansımız en önemli kalemlerden birini teşkil ediyor. İhracatımızın ayrılmaz yan sanayii olan taşımacılık ve lojistik en üst düzeyde, bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın ilgisine mazhar oluyor. Pandemi sürecinde tüm Avrupa ülkeleri ve devletimiz taşımacının işinin kolaylaştırılmasının, mal tedariği akıcılığının sağlanmasının, lojistik maliyetlerinin düşürülmesinin, operasyonlarının basitleştirilmesinin yolları üzerine kafa yordu, yoruyor, daha da yoracak. T.C. Gümrük Bölgesinde açılan beyannamelerin yarısından çoğu İstanbul Bölge Müdürlüğü bağlantılı gümrük idarelerinde tescil edilmektedir. Uluslararası kara taşımacılığında Muratbey gümrüğünden sonra en yüksek işlem hacmine sahip gümrüğümüz olan Erenköy Gümrüğü, bugün için kelimenin tam anlamı ile şehrin göbeğinde yer almaktadır. Ambarlı ve Pendik Ro-Ro limanları yoğun yerleşim alanlarının kıyısındadır. İstanbul’un ortasında dolaşmadan dış ticaret olmaz dense yeridir. Ekrem Bey de, İSTOÇ'dan, İkitelli'den, Kağıthane'den, Tuzla'dan... ihracatçı müteşebbisin malını yükleyen, toplayan, depolayan, gümrüğe götüren, yurt dışına yolcu eden, tüm bunları yaparken kuruşuna kadar da hesabını yapmak zorunda olan lojistikçiyi, TIRcıyı gözüne mi kestirmiş? Az evvel dedim ya, sade vatandaşlar olarak düşüncelerimizin dizgini, dilimizin kemiği yok.
Meğer ki duyumumuz doğru olsun, UKOME önerileri ile İBB bir gaflete düşmüş olsun, çözüm basit:
Mevcut Yönerge Madde 5/i diyor ki: “Transit yük taşımacılığı yapan taşıtlara Yük Taşıma Aracı Güzergah Kullanım Izin Belgesi düzenlenmez”
Madde 3/l (Tanımlar faslı) diyor ki: “Transit taşımacılık: Kalkış ve/veya varış noktaları İstanbul il sınırları dışında olan yük taşımacılığı”
Böylece tartışmlara boğulmadan, yargı süreçlerine sürüklenmeden Yönergenin İstanbul içi taşıma faaliyetine özgü olduğu vurgulanır, kısa bir cümle ilavesi ile de dış ticaret bağlamında iyice netleştirilir. Mesela “Dış ticarete konu malların taşınması bu yönergenin .... maddelerinden muaftır.” Hepsi bu kadar. Resmi metni merakla bekliyoruz.
Şerafettin Aras
Hilal Trans A.Ş. - Y.K.Bşk.