Uluslararası Nakliyeci’ye “Trafik Sigortası zorbalığı”

Bakan Yıldırım, sigorta ile kaskoyu birleştirerek ek kaynak yaratmanın peşinde. Ancak bu birleşme kasko yaptırmayan bir çok nakliyeciyi zora sokacak. Avrupa ise araçlarını sigorta yaptıran Türk nakliyecisine ‘yeşil sigorta’ hediye ediyor.

Hükümetin sigorta şirketlerini bahane ederek, “Trafik Sigortası” primlerini yüzde 200 zam yapması kamuoyunu oldukça meşgul etmişti. Ancak Türkiye’nin istihdam ve gelir rekortmeni uluslararası nakliyecileri deyim yerindeyse tam bir “Trafik Sigortası Zorbalığı” yaşıyor. Uluslararası nakliyeci sıfır araç başına en düşük tekliften ortalama 5 – 6 bin TL prim ödüyor. Yılın yarıdan fazlasını yurt dışında geçiren Türk nakliyecisi ayrıca yurt dışında da bin 500 Euro civarında ‘Yeşil Sigorta’ yaptırmak zorunda. Avrupa ülkelerinde sigorta yaptıran Türk nakliyecisine ‘yeşil sigorta’nın hediye edildiği de biliniyor. Böylece uluslararası nakliyecinin yılda araç başı en düşük tekliften ödediği fiyat, 9 - 10 bin en yüksek tekliften ise 30 – 35 bin TL’yi buluyor.

BAKANIN DERDİ EK GELİR

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın trafik sigortası ve kaskoyu birleştirme önerisine karşı çıkan nakliyeciler, böyle bir uygulama hayata geçtiği takdirde kaskonun da zorunlu olacağını ve maliyetlerin 3 katına çıkacağını belirtiyorlar. Kamuoyuna daha iyi olacak izlenimi verilerek anlatılan uygulamanın kasko yaptırmayan bir çok uluslararası nakliyeciyi zora sokacağının altını çiziyorlar. Bakan Binali Yıldırım’ın ise tek düşüncesinin ek kaynak sağlamak olduğu belirtiliyor.

SİGORTA TERÖRÜ SÜRÜYOR

Uluslararası nakliyeciler Türkiye’deki ‘Trafik Sigorta’ primlerinin indirilmesini talep ediyor. Ya da yurt dışında kaldıkları sürenin hesaba alınarak fiyat verilmesini istiyor. Nakliyecinin yurt dışında yaptığı kazanın parasını Türkiye’deki sigorta şirketleri ödemiyor. Bu durumda uluslararası nakliyecinin Türkiye’deki trafik sigortası geçerliliği sınır kapılarına kadar. Yani bu araçların Türkiye sınırları içerisinde kaza riski çok düşük. Buna rağmen sıfır çekici başına 30 bin TL’ye kadar zorunlu sigorta primi isteniyor. Bu yüksek sigorta primleri “Uluslararası Nakliyeciler” tarafından “Zorbalık” olarak nitelendiriliyor.

UND’Yİ GÖREVE ÇAĞIRIYORLAR

Uluslararası nakliyeciler, sivil toplum örgütlerini göreve çağırıyor. Özellikle konu hakkında Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) derhal harekete geçmesi gerektiğini belirtiliyorlar.

“TAM BİR ZORBALIK”

İsmini vermekten çekinen bir uluslararası nakliyeci de araçlarının çoğunlukla Avrupa’da olduğunu ve kaza yaptıklarında zararın yeşil sigorta poliçesi tarafından ödendiğini belirterek, “O süre içinde neden Türkiye’de trafik sigortası zorunluluğu var” diyerek, şunları söylüyor:

“Zorunlu Trafik Sigortası primlerindeki büyük boyutlarındaki artış, tüm araç sahiplerini sıkıntıya sokmuştur. Sigorta priminin yüksek meblağda olmasının dışında, bir de haksız yere alınan sigorta primleri var ki, bu da, uluslararası nakliyecilik yapan firmalara büyük mağduriyet yaşatmaktadır. Tam bir zorbalık.

Birkaç örnek vereyim;

Yakın tarihte 10 adet çekici aldık. Sigorta primlerinin ulaştığı boyutu görünce şoke olduk. Her bir çekici için 5 bin 350 TL ila 5 bin 800 TL arası değişiyor. Yani 10 çekici için ortalama 55.000 TL Zorunlu Trafik Sigortası primi ödedik. Kısacası; araçları aldığımıza, alacağımıza pişman ettiler bizi.

AVRUPALININ FARKI

Gelelim Zorunlu Trafik Sigortası’nın ne işe yaradığına:  Trafik sigortası, araçla kaza yaptığınızda, karşı tarafa vereceğiniz zararı karşılamak için yapılır. Sigorta şirketi, üstlendiği riski karşıladığı için bu parayı alıyor. Peki; uluslararası nakliyecilik yapan şirketlere ait olan araçlar yurtdışında olduğu halde, neden yurtiçindeki araçlar gibi prim ödemek zorunda bırakılıyor?

10 adet araç aldık, plaka ve ruhsatlarını çıkarttık, yasa gereği zorunlu trafik sigortalarını da yaptırıp Avrupa’ya gönderdik. Araçlarımız, İtalya’nın Trieste Limanı ile İngiltere arası sürekli gidip geliyorlar. Elbette ki orada da risk var. Avrupa’da, karşı tarafa vereceği zararlar için ayrıca Yeşil Sigorta yapılmaktadır. Yeşil Sigorta poliçesi bedeli; bin 115 Euro ile bin 445 Euro arası değişmektedir. Araçlarımız Avrupa’da kaza yaptığında, karşı tarafa vereceği hasarların riski, yeşil poliçeye aittir. Peki o süreler için, Türkiye’de neden sigorta yapma zorunluluğumuz var? Araç, yurtdışında olduğundan, bir yere zarar verme riski yok. Sigorta şirketleri risk üstlenmeden neden bizden prim alırlar? Neden bizi prim ödemek zorunda bırakıyorlar?

Yeşil Sigorta Poliçesi yaptırıyoruz. Bu poliçe, bütün Avrupa’da karşı tarafa vereceğimiz riski  üstleniyor. Bu nedenle Türkiye’de bizden alınan primler haksız yeredir. Bu konuda bütün nakliyeciler dertlidir.”

Korhan DEMİR – ULAŞIM GAZETESİ

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Ticaret Bakanlığı'ndan hızlı kargo dolandırıcılığı uyarısı
Bir türlü güncellenemeyen gümrük sistemi, milyon dolarlık kayıplar getirdi
Ticaret Bakanlığı ‘NCTS Faz 5’ krizine çözüm için harekete geçti
Capella Logistics, Fransa taşımalarını 2 yılda yüzde 200 artırdı
Mars Hava ve Deniz Kargo, iki fuara 339 Türk markasını taşıdı