Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, UN Ro-Ro?yu almakta kararlı olduklarını açıkladı. UN Ro-Ro?nun sektörün ödediği bedellerle oluşmuş bir yapı olduğunu belirten Nuhoğlu, ?Gemileri ve şirketi bir an önce satarak, ?Nasıl olsa karımızı maksimize ettik. Ödediğimiz parayı kat kat geri aldık? diyorlarsa, o zaman diyoruz ki, satamazsınız. Satarsanız, piyasa değeri neyse onu verip UND üyeleri alır? diye konuştu.
Uluslararası Ro-Ro taşımacılığının, Yugoslavya?ya alternatif taşıma yolu açabilmek amacıyla kurulduğunu vurgulayan Çetin Nuhoğlu, UN Ro-Ro?nun kuruluş ve gelişimini de şöyle aktardı: ?Kuruluş şartında hiç kimsenin belli bir miktardan daha fazla hisse alamayacağı maddesi vardı. Ana ilke, kar merkezli bir yapı yerine taşımalarımızın yani, gerçek işimizin önünü açmaktı. Karar böyle olmasına rağmen görüldü ki, ro-ro işinde ciddi bir kar var. Ve bu kar, ortaklar arasında belli kişilerin bu kara odaklanmasını ön plana çıkarttı. Sonuçta, baştan koyduğumuz, hiç kimse yüzde 4?ten fazla hisse sahibi olmayacak kuralı, el altından hisseler alınarak aşıldı. Sonuçta 39 ortakla başlanan yapı da, 5-6 ortağın yüzde 80?lere varan hisse paylaşımına dönüştü. Oluşum UND adına kurulduğu için, bu 5-6 ortak sektör adına kararlar almaya başladı. Ankara?ya da, kamuya da bunun sektörün bir yatırımı olduğu ve temel amacının da sektöre hizmet olduğu mesajı verildiği için, birçok ayrıcalık elde edildi. UN Ro-Ro, sektörün ödediği bedellerle oluşmuş bir yapıdır.?
?Müşterinizi muhatap almak zorundasınız?
UN Ro-Ro?nun, bugün nakliyecilik yapmayan ve aşırı kardan dolayı bu işten çekilmiş olan kişilerin sahip olduğu bir yapı olmasından rahatsız olduklarını dile getiren UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, ?Gemileri ve şirketi bir an önce elden çıkarma isteğiyle, ?Nasıl olsa karımızı maksimize ettik. Ödediğimiz parayı kat kat geri aldık? diye düşünüyorlarsa, o zaman diyoruz ki, satamazsınız. Satarsanız, piyasa değeri neyse onu verip UND üyeleri alır. Bir değer yaratılmış, bu değer öncelikle onu yaratanların hakkıdır. Hakkıdır derken, maliyetine değil, gerçek değeri üstünden istiyoruz. Biz almaya hazırız. Çünkü, bu hat stratejik bir hattır. 1993 yılında şirketin bir hissesi 50 bin dolardı. Bugün bir hisseye 4.5 milyon Euro değer biçiliyorsa, bu değer bizim Macaristan?a ödediğimiz her yıl ekstra 15 milyon dolar. Slovenya?ya her yıl ödediğimiz ekstra 10 milyon dolar; Avusturya?ya ödediğimiz 20-30 bin Euro tren parası; Her geçişte en az 200 dolardan Bulgaristan?a ödediğimiz 20 milyon dolarlarla oluşmuştur. Ekstra paralarla elde ettiğiniz ve de hiç hakkınız olmadığı halde ne adına olursa olsun aldığınız milyonlarca dolarla bu hale getirip, hiçbir şey yokmuş gibi çekip gidemezsiniz. Bu doğru değil, buna müsaade etmeyiz. Eğer satılacaksa biz buradayız. Muhatap almadık diyorlar. Bizi muhatap almak zorundasınız. Muhatap almadığınız o sektör sizin müşteriniz. Müşterinizi muhatap almak zorundasınız.?
AB, kazanımlarımızı engellemeye çalışıyor
Avrupa Birliği?nin hakim gücünün Almanya olduğunu söyleyen Çetin Nuhoğlu, yapılanın Gümrük Birliği?nden gelen kazanımları engelleme çabaları olduğunu söyledi. Gümrük Birliği?nin en büyük kazançlarımızdan biri olduğuna da dikkat çeken Nuhoğlu, ancak anlaşmayı imzalayan TC Hükümeti?nin önemli bir ayrıntıyı göremediğinden yakındı. UND Başkanı Nuhoğlu şöyle devam etti: ?Mal hareketlerini engellemeleri mümkün değil. Onlar da, Türkiye?nin 1996 yaptığı bir hatayı daha da ileriye taşıyarak, malların serbest dolaşımının önünü tıkayacak yeni argümanlar geliştiriyorlar. Gümrük Birliği?nde çok net bir tarif var: ?Her türlü mal hareketinin önündeki engeller ve buna engel olacak eş etkili tedbirler de yasaktır? Yani, benim taşımayı yapabilmem için gerekli tedbir ve kolaylıkları almak zorundalar. Onlarsa malları serbestçe taşıyabilecek araçları kotayla engelledikleri gibi, kotayla belirlenmiş miktarı da, vize gibi yöntemlerle yapılamaz hale getirmeye uğraşıyorlar. Bunu hiçbir gerekçeyle izah edemezsiniz. Nasıl gemiciler, dünyada özel bir statüye sahipse, karayolunda şoför de aynı taşıma modu işini karadan yapmaktadır. Şartları iyileştireceğinize, niye zorlaştırıyorsunuz? Bunun altında, kendi reel sektörünün ticaretten daha fazla pay almasını sağlamak yatmaktadır. Bulgaristan?ın, Romanya?nın ne hakkı varsa benim de o hakkım var. Ben de Gümrük Birliği Anlaşması?nı imzalamışım. Bulgaristan, kotasız serbestçe mal taşıma hakkını AB üyesi olduğu için değil, Gümrük Birliği Anlaşması?nı imzaladığı için alıyor. Türkiye de aynı statüde olduğu için, malların serbestçe dolaşmasını sağlayacak her türlü kolaylıktan yararlanmalıdır.?
Adalet Divanı formülü
Vizenin de, malların serbest dolaşımını engelleyen eş etkili tedbir olduğunu ve kota ile aynı tutulması gerektiğinin altını çizen Çetin Nuhoğlu, ?AB ile tüm ilişkilerimizi belirleyen bir Ortaklık Konseyi var. Gümrük Birliği?nin de altında imzası olan ve tüm ilişki ile problemlerimizi sürdüren en üst organ da Ortaklık Konseyi?dir. Hükümetimize sunduğumuz raporda Ortaklık Konseyi?ne şu yöntemi gündeme getirmelerini talep ettik. Adalet Divanı?ndan bu konuda bir görüş istenmeli. Yani Türkiye tarafı, Gümrük Birliği Anlaşması?na göre malların serbest dolaşımına dahildir. Eğer kota ve vizeler böyle uygulanırsa, bu eş etkili bir tedbir midir? Tarife dışı bir engel midir? Bu konuda Ortaklık Konseyi, Adalet Divanı?ndan bir görüş isteyecek. Eğer bu yapılabilirse, direkt olarak Adalet Divanı karar merci olacak. Adalet Divanı?ndan bu görüşün istenmesi, bu problemi çözecektir. Gelecek yanıt, kota ve vize sorununu ortadan kaldıracaktır.
TIR mı? T1?mi?
TIR karnesini, ?1974?te taraf olduğumuz ve 1975?ten beri kullandığımız bir sistem? diye tarif eden Çetin Nuhoğlu, T1 sistemini ise, ?Avrupa Birliği ülkeleri içinde kullanılan, komşu ülkelerin de dahil olduğu başka bir sistem? şeklinde açıkladı. Dünyada TIR ve T1 diye iki kefalet sistemi olduğunu belirten Nuhoğlu, TIR?ın, AB ülkeleri ve komşu ülkelerde; TIR karnesinin ise, 55 ülkede kullanıldığını söyledi. 1993 yılında Türkiye?nin, T1?e taraf olduğunu ifade eden Nuhoğlu, ?AB dedi ki, T1?i yurtiçinde kullanmaya başlayıp geliştirin, sonra karşılıklı olarak tanıyalım. T1?in alternatif olarak kullanılması ve yaygınlaşmasında bir rahatsızlığımız yok ki, yapın. Zaten kullanıyoruz, daha fazla kullanalım. Peki TIR karnesini istemiyoruz E-TIR?ı kuralım diyerek, konunuz olmamasına rağmen, bir meslek örgütü olarak bunu nasıl savunuyorsunuz? açıklamasını yaptı.
?TIR kalkarsa maliyetler artar?
TIR karnesinin elektronik olduğunu ve Türkiye?nin, %87 oranında bilgileri elektronik olarak girdiğini belirten Çetin Nuhoğlu, ?Bu oran, Rusya?da yüzde 100?dür. Türk Hükümeti?nin bir şikayeti ve teminattan dolayı 1YTL kaybı yoktur. Senede 3 milyon 200 TIR karnesi kullanılıyor. Bunun sadece 15 binini Almanlar, 30 binini Hollandalılar kullanıyor. Ve bu talep, Hollanda ve Almanya?dan geliyor. Adam TIR karnesini kullanmıyor ki, niye onun yerine E TIR?ı istiyor? dedi.
UND?nin, E-TIR sistemini benimsemediği için çağdışı ve teknoloji düşmanı ilan edildiğine dikkat çeken Başkan Nuhoğlu, ?3 milyon 200 bin TIR karnesinin sadece 45 binini kullanan Almanya ve Hollanda böyle bir oyunun içinde. 55 ülkede ve 3 milyon 200 bin karnenin yüzde 85?i Avrupa Birliği?ne yapılan taşımalarda kullanılıyor. Eğer, TIR karnesini ortadan kaldırabilirlerse, yerine geçecek olan başka bir taşıma kefalet sistemi, bu kadar başarılı olamayacağı için maliyetler artacaktır. E-TIR?ı Hollanda ve Almanya kendi ülkesine mal gelmesini istemediği için istiyor. Eğer, TIR sistemini ortadan kaldırırlarsa, bunu başarmış olacaklar. IRU, Azerbaycan?dan nasıl mal taşıyacaksınız? diye soruyor. Azerbaycan?ın, Türkmenistan?ın elektronik altyapısı hazır mı? AB, mevcut 3 milyon 200 bin karne ile yapılan taşımaları bir şekilde zorlaştırmak istiyor. TIR karnesi, bir teminat sistemidir. 3 milyon 200 bin adet kullanıldığı için daha çok sigorta yapıldığından doğal olarak maliyetler düşüktür. 100 bin kişiye sigorta ederseniz 10 liradır. 1 milyon kişiye sigorta ederseniz, göreceli olarak 5 liradır. 3 milyon 200 bin olan TIR karnesi sayısını 1 milyona düşürürseniz, maliyet yükselecektir. Bu da TIR sisteminin sonunu getirecektir. Bunu teknolojiye karşı çıkan bir kamuoyu olamaz düşüncesiyle gündeme getirip savunuyorsunuz? şeklinde konuştu.
?Ro-La?ya ihtiyacımız var yeniden başlayacak?
Büyük bir nümayişle başlayan ve sonra bıçak gibi kesilerek seferleri duran Ro-La?yı anımsatıyoruz Çetin Nuhoğlu?na. Seferlerin önce deneme mahiyetinde başladığını, yapılan 5 seferin navlun maliyetlerini tespit için önemli done teşkil ettiğini belirten Nuhoğlu şöyle devam ediyor: ?Seferlere başlayalım 5 sefer sonucunda kim, hangi maliyetlere katlanacak onu çıkaralım. Oluşacak ortak projeye göre de, beklenti ve stratejilerimizi koyalım, diye düşünmüştük. 5 seferi yaptık. Rekabetçi olabilmesi için günde 3 trenin kalkması ve ortalama navlun maliyetlerinin 1800 Euro seviyelerinde oluşması gerekiyordu. İlk seferlerde araç başına 2100 Euro?luk sefer maliyetlerine katlandık. 2100 Euro konusunda da proje, rantabl değil. Çünkü, ülkeler kendi aralarında uyguladıkları fiyat tarifelerini ortak bir zemine taşıyamadıkları gibi, daha düşük bir fiyat da belirleyemediler. Yaşanan 5 seferde gördüler ki, günde 3 sefer yapıldığı takdirde, Ro-La?nın geçtiği her ülke ciddi paralar kazanacak. Ulaştırma Bakanımız ve TCDD, büyük bir mücadele verdi. Sonunda, bu projenin tüm taraflarının katılacağı bir yuvarlak masa toplantısında tartışılmasına karar verildi. Bu toplantıda ?maliyetleri ortaya koyarak, herkesin fedakarlığını isteyelim, o fedakarlığın sonucunda da sefer sayısının artmasıyla da elde edecekleri karı görelim? denildi. Başlangıçta pilot olarak düşünülen proje, söz konusu ülkelerle birlikte hareket edilerek, rekabetçi bir maliyet yakalanarak yoluna devam edecektir. Bulgaristan?ın AB?ye üye olması nedeniyle bürokraside yaşanan uyum çalışmaları, Sırbistan?daki hükümet seçimleri; Hırvatistan?daki AB?ye katılım süreci ve düzenlemeler nedeniyle, yuvarlak masa için ortak bir tarihte buluşamadık. Ro-La?ya ihtiyacımız var ve Ro-La başlayacaktır.?
?Ro-Ro seferlerine temmuzda başlayacağız?
Temmuz ayı itibariyle Marsilya?ya ro-ro seferlerini başlatacaklarını açıklayan UND Başkanı Çetin Nuhoğlu ?Akport ya da Dil İskelesi?nden Marsilya?ya seferlere temmuz ayında başlamayı planlıyoruz. Teklifler verildi, bu hafta gemilerin ekspertizleri yapıldı, karşı teklifleri de sunduk. Seferlerin önünde hiçbir engel kalmadı? diye konuştu.
Selçuk ONUR