Uluslararası Nakliyeciler Derneği’ni bir önceki yazımda, Antalya’da organize ettiği çalıştayda sektör basınını yok saydığı için eleştirmiştim. İcra Kurulu Başkanı Sayın Mine Kaya beni arayarak, yapılanın çalıştay değil, arama konferansı olduğunu ve sınırlı sayıda bir katılımcıyla gerçekleştireceklerini söyledi. Ben de düzeltme taleplerini yerine getirerek, durumu ayrı bir haberle okurlarıma aktardım.
ARAMA KONFERANSI NEDİR? ÇALIŞTAY NEDİR?
Önce cehaletimi gidermek için iki kavramın da gerçek anlamlarını öğrenmek amacıyla Google abiye başvurdum. Bakın literatürdeki anlamları meğer neymiş:
Çalıştay: Uzmanlardan oluşan bir grubun birlikte verimli şekilde çözüm üretmesini sağlayan, disiplinli bir fikir üretme ve karar alma toplantısı.
Arama konferansı:Grup çalışması temeline dayalı, işletme stratejileri geliştirme metodolojisidir. Tüm çalışanların katılımı ile geçmişe, mevcut duruma ait tespitler yapılması, geleceğe yönelik hedeflerin belirlenmesi, çalışma içerisinde kurumun güçlü, zayıf yönlerinin, karşılaştığı fırsat ve tehditlerin tanımlanması, belirlenen hedeflere ulaşmada çalışanların rollerinin düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır. Geleceğe ışık tutmak ve eylem planı oluşturmak "arama konferansı"nın nihai amacıdır.
Tanımlardan da anlaşılacağı gibi Sayın Kaya, arama konferansı düzenlediklerini söyleyerek aslında benim haklılığımı belgelemiş bulunuyor. Çünkü, eğer Antalya’da yaptıkları arama konferansıysa, orada tüm paydaşların olması gerekir. Bunların arasında üyelerin yanı sıra, ihracatçılar, TOBB, Gümrük Müsteşarlığı da yer alır; gazeteciler de…
UND BAŞKANI ULUSAL MEDYA SEVER
Birkaç gün önce Sayın UND Başkanı’nın Sabah Gazetesi’nden Şelale Kadak’a verdiği röportajı okudum. Aslında zaten bildiğim 18 Ocak’taki toplantıyı da onun yazısından bir kez daha teyit ettim. Kadak, yazısında “UND Başkanı Özmen'in bugünlerde 2023 vizyonunu belirlemek için 500 nakliyeci işadamıyla bir otele kapanacağını öğreniyorum” diyordu.
İcra Kurulu Başkanı’nın düşük katılımdan anladığı minimum 500 kişiymiş demek. Sayın Ruhi Engin Özmen de, Şelale Kadak’a bu toplantıyı söylediğine göre de, oradaki yerini almıştır umuyoruz. Sayın Özmen, Kadak’a nakliyecinin alternatif güzergahını, nakliyecimizin ne kadar mahir olduğunu, Fransa ile yaşanan krizi anlatmış. Ama, eğer biz o toplantıda olsaydık. 2011 yılının nasıl geçtiğini soracaktık. Geçiş belgelerindeki gerilemenin sebebi nedir diyecektik? Kasım sonu itibariyle kara kapılarından çıkan yabancı araç sayısı yüzde 40’a çıktı, Türkiye’nin ihracat yükünü taşıyan bu araçlara karşı ne yapıldığını soracaktık. ‘Artık nakliyeciliği bırakacağım’ diyenlerin sayısının arttığını, bunu önlemek için bir B planlarının olup olmadığını öğrenmek isteyecektik. Karayolu taşımaları ile Ro-Ro taşımaları arasındaki avantaj makasının iyice daraldığını, bu konuda ne gibi çalışmaları olduğunu soracaktık. ‘UND tüm borçları ödedi’ deniyor. Gerçekten ödedi mi? Ödediyse nasıl ödedi? Yeni bir kaynak mı yarattı? Yönetim kurulu üyeleri dahi bu durumu ne kadar biliyor? Denetim Kurulu üyelerinin bundan haberi var mı? Sorularını sormayalım diye mi çağırmadınız bizi…?
BİZDEN NİYE ÇEKİNİYORSUNUZ BAŞKANIM?
Ulusal basının, sektörü ne kadar tanıdığı malum. Ne verirseniz onu yazarlar. Ama sektör basınını temsil eden bizler, neyin ne olduğunun analizini daha iyi yaparız. Bizden niye korkuyorsunuz Başkanım? Kendi ağzınızla ‘18 Ocak’ta çalıştayımız var. Orada eteğinizdeki bütün taşları dökersiniz. Her sorunuzu yanıtlayacağım’ demediniz mi? Sektör basını, sizin mesajlarınızı hem kamuya hem de meslek örgütü temsilcilerine doğru iletir. Sektör basınını es geçmenin kimseye yararı olmaz.
2023 vizyonunu tartışacağınız bir toplantıya basını çağırmıyorsunuz, iletişimi yok sayan bir vizyon nasıl bir geleceğe ulaşacaktır. Zaten nakliyeci de, artık UND’yi sorunların çözüleceği bir çatı örgütü olarak görmüyor. Yeniden bu güveni temin etmek için yok saydığınız bizlere ihtiyacınız olmayacak mı sanıyorsunuz?