Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) aralarında birçok dostumun bulunduğu Türkiyenin en büyük sektörel sivil toplum örgütlerinden biridir.
Geçen hafta içinde benim gibi birçoğunuzun da içinin cız ettiği açıklamalar duyduk. Ülkemin ticaretini baltalama miladı kapitülasyonlarla başlayan Fransa, yine yaptı yapacağını ve bu kez UND Deniz üzerinden UNDde büyük yaralar açtı. Yaklaşık 1 aydır Ro-Ro seferlerinin durmasıyla zora giren UND Denizin hamisi UND, 30 yıllık tarihinde haciz utancını da yaşamak zorunda bırakıldı.
Tedarikçi firma, 10 milyon Euro olduğu söylenen alacaklarının peşinde. Öte yandan, zorunlu laid up (boşta bekleme) durumunda kalan 3 geminin durduğu yerde dahi katlanan masrafları, ödenmesi gereken kiralar .
Bir çıkış hamlesi ve bir karar vermek gerek
UND yönetiminin de bugünlerde toplantı üzerine toplantı yaparak çıkışın yöntemini tartıştığına eminim. Bu yazı asla yol göstermek densizliğinden hareketle yazılmadı. Ben de evimin geçimini, çocuğumun geleceğini bu sektörden aldıklarımla yürütüyorum. Yani, UNDnin canı acıyınca benim de acıyor. Naçizane ihtimalleri paylaşacağım okurlarımla. Son kararı verecek olanın tabi ki yönetim olduğunu biliyorum.
Zararın neresinden dönülse kârdır yöntemi
Bu yol, mantıklı ama çok can yakan bir formüldür. Kangrenli bölge vücuttan ayrılır ve bir bölümü eksik gövdeyle yaşam devam eder. Bu arada bölgenin vücuttan ayrılmasıyla kangrenli bölgeyi meydana getiren sebepler de vücuttan atılmış olur.
Yeni bir sinerji ve daha katılımcı girişim
Bence bu yöntemin üzerinde bir süre tartışmak gerekir. Çünkü, UND Deniz hamlesi asla yanlış bir adım değildir. Hepimiz gördük ki, akaryakıta zam gelmediği halde, yüksek bedellerle taşımanın önü tıkandı. Daha ucuza taşınabiliyor, daha çok bonus verilebiliyormuş. Sorun yeni bir Ro-Ro şirketinin olması değil, sektörü tam anlamıyla kucaklayamamak ve işin ehlini yönetime getirememekti. Yeni bir çağrı, daha katılımcı bir yapı gerekirdi. Sektör, borçları konsolide eder ve nakliyeci de kendi gemilerine sahip çıkıp, gemilerin boş gitmemesi için özveride bulunur. Böylece tünelin ucunda ışık belirebilir.
Ve teslimiyet
Bu yöntem ise, en akılcı fakat en rahatsız edici olanı. Elinize bir beyaz bayrak alıp, tutarsınız Salacakın yolunu ve bizden bu kadar dersiniz. Nakliyeciye bir süre nefes aldırmayı başardık ama artık bu yükü kaldıramıyoruz. Borç transferinin faturası eski günlere geri dönmek şeklinde tezahür eder. Yine tek bir şirket, yine onun koyduğu kurallar ve yine onun fiyatlarıyla taşırsınız yüklerinizi.
UND yönetiminin en sağlıklı ve doğru çözümü bulacağına inanıyor, Allah yardımcıları olsun diyorum.