Bu haberlere gerekli cevap, meselenin her yönünün açıkça ve kanıtlarıyla birlikte medya temsilcilerimizle paylaşıldığı 31 Ocak tarihli basın toplantısında ve ilgili basın açıklaması ile, verilmiştir.
Bulgar tarafının bu süreçte “servis ettiği” ve UND’ye de ilettiği, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın’a hitaben Bulgar Ulaştırma Bakanlığı’nın gönderdiği mektup da değerli medya temsilcilerimizle paylaşılmıştır.
UND bu mektubun “Bulgar tarafının Türk tarafını masaya oturarak pazarın paylaşımı konusunda ek tavizler vermeye ikna etme “çabalarının bir başka kanıtı olarak kabul ediyor.
Bu mektupta yer alan “toplantı yapılana kadar” ibaresi, Bulgar tarafının ülkemiz nakliyecilerinin her halükarda hak ettikleri “transit” geçiş belgelerini teslim etmeyerek, kendi yük pazarımızdan daha fazla pay koparma fırsatçılığının açık bir göstergesidir.
Bulgar makamları işle yapılan toplamda ülkemize “125.000 geçiş belgesi” vermesi gereken Bulgaristan’ın, çeşitli uydurma bahanelerle, önce 5.000 belge, ardından 10.000 belge gibi, nakliyecilerimize gereksiz beklemeler ve maliyetler yaratan “yıkıcı” bir tutumla “elindeki belge kozunu oynamaya” çalıştığı aşikardır.
Bulgar nakliyeciler, ülkemiz nakliyecilerine karşı AB üyesi olarak kota ve vize gibi ek maliyetler olmadan elde tuttukları “avantajlarla” zaten Türkiye-Bulgaristan arasındaki taşımalarda % 80 pazar payını elinde bulundurmaktadır.
Bir başka deyişle, Türkiye’den Bulgaristan’a gerçekleşen 60 bin ihraç seferinden 50 bini Bulgar araçlarınca taşınmakta, sadece % 20’si, yani 10.000 seferi “taşınan yükün sahibi” ülkemiz nakliyecilerince taşınmaktadır.
Bulgar tarafı, bununla yetinmeyerek, daha fazlasını mı istemektedir?
Bulgar yetkililer, Türk şoförlerini yıldırmak amacıyla Bulgaristan üzeri taşımalarımızda her türlü haksız yaptırımı uygulamakta, şoförlerimize ve nakliyecilerimize “adeta kan kusturmaktadır.”
Bulgaristan’da Türk araçlarına kesilen cezalar ortalama 1.500 Euro’nun altında olmazken, Türkiye’de, köprülerimizden “kaçak geçen” veya “kırmızı ışıkta geçen” Bulgar araçlarından 1 Euro dahi ceza alamamaktadır.
UND BULGAR MAKAMLARINA SESLENDİ
Buradan Bulgaristan’daki muhataplarımıza seslenmek istiyoruz:
“Siz AB’ye katılmadan önce, Bulgaristan üzerinden transit geçişlerimiz serbest idi. Türkiye-AB arasında geçerli hukuk kurallarından “standstill” , yani, şartların mevcut durumdan kötüye dönüştürülememesi” kuralına göre, 2007’de transit geçişlerimize kota uygulamanız SUÇTUR !”
Nasıl, Türk şoförleri, ALMANYA ve HOLLANDA’da, Türkiye-AB arasındaki Ortaklık Anlaşması ve Gümrük Birliği Kararı öncesinde, “vizesiz giriş” hakkına sahipse, bugün de aynı hakka sahip olmalıdır !
Türkiye-AB arasındaki Gümrük Birliği’ni kuran 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, 1996’dan beri 28 AB Üyesini bağlayan AB hukukunun parçasıdır.
Bu Kararın 5. ve 6. maddeleri Türkiye’den AB’ye, AB’den Türkiye’ye “serbest dolaşımda olan malların miktarının kısıtlanmasını ya da bunu kısıtlayabilecek başka tedbirleri” yasaklamaktadır.
2007’de AB’ye üye olurken, Bulgaristan da imzaladığı katılım anlaşmasıyla, AB’nin tüm kurallarını, aynen KABUL ETMEMİŞ MİDİR?
Bu durumda, Türkiye ile imzalanan Kararın maddelerini de KABUL ETMEMİŞ MİDİR?
Topraklarınız üzerinden geçerek Türk mallarının ALMANYA’ ya gidişini engellediğinizin FARKINDA DEĞİL MİSİNİZ?
Bu engelin de Türkiye ile AB (Bulgaristan) arasında imzalanan anlaşmalara aykırı olduğunu BİLMİYOR MUSUNUZ?
Bunun Türkiye tarafına “tazminat hakkı doğuracağını” DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ?
Peki, transit geçiş hakkını engellemekle Bulgar tarafı olarak, “suç işlediğinizin FARKINDA MISINIZ?
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına göre; “Hiçbir ülke kendi üzerinden geçerek başka bir üye ülkeye gidecek malların TRANSİT geçişini engelleyemez.”
Aynı DTÖ, 3–6 Aralık 2013 tarihlerinde Bali’de gerçekleşen Bakanlar Konferansı’nda Bulgaristan’ın da dâhil olduğu 159 ülke, bir kez daha GATT’ın 5. Maddesi’ni vurgulayarak şu kararı almıştır:
“HİÇBİR ÜYE ÜLKE, ÜZERİNDNE TRANSIT GEÇİŞİ ENGELLEYEMEZ, BU GEÇİŞLERE İZİN VERME HAKKINI CAYDIRICILIK OLARAK DA KULLANAMAZ”
Bulgaristan, bir DTÖ Üyesi DEĞİL MİDİR?
1 ay önce “tekrar paraf ettiği” anlaşmayı NEDEN KAALE ALMAMAKTADIR?
Bulgar Nakliyeci Dostlarımıza da Sesleniyoruz:
Sizleri kimin yönlendirdiğini herkes biliyor.
Lütfen onların OYUNCAĞI OLMAYIN!
Ayağa KALKIN!
Bakanlığınıza DOĞRULARI anlatın.
Bizler uzun yıllar beraber dostça yaşamış olan ve beraber çalışan uluslararası nakliyecileriz.
Yine birlikte çalışmak istiyoruz.
Bizler, bu muameleyi hak etmiyoruz.
2013 yılında taşımalarımız 2 kez durdu. Bu sebepşe kim ZARAR ETTİ?
SİZLER VE BİZLER ZARAR ETTİK.
Malum nakliyeciler yine işlerini çözdüler.
Türkiye’deki Değerli Uluslararası Nakliyeci Dostlarımız !
Hükümetimizin aldığı bu kararda sonuna kadar yanındayız.
Hiç kimse bize uluslararası anlaşmalara aykırı birşey dikte edemez.
Buna bizler müsaade etmeyeceğiz.
Son olarak, tüm STK’larımıza sesleniyoruz:
Sayın TOBB, TİM, MÜSİAD, TÜSİAD, DEİK, YASED…
FARKINDA MISINIZ?
Türk TIRLARINI engellemiyorlar, aslında TÜRKİYE’NİN İHRACATINI ENGELLİYORLAR.
Bu konu aslında KARA taşımacılarının sorunu değildir.
TAMAMEN SİZLERIN DE SORUNUDUR!
TÜRKİYE’de üretim yapan ve AB’ye ihraç eden herkesin sorunu…
Özellikle de AB’ye yapılan ihracatın yüzde 29’unu gerçekleştiren Türkiye’deki ALMAN yatırımcıların sorunudur!
ARTIK HEPİMİZ, SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ…
ÇÖZÜM İÇİN HERKESİN DESTEĞİNİ RİCA EDİYORUZ.
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.
ULUSLARARASI NAKLİYECİLER DERNEĞİ
LOJİPORT