Ürdün Ulaştırma Bakanı Haşim el-Musaid, Ürdün'ün Akabe Limanı'nda bekleyen Hızır Sofuoğlu adlı Türk gemisindeki yangının kasten çıkarıldığını bildirdi.
Musaid, resmi haber ajansı Petra'da yayımlanan açıklamasında, gemi çalışanlarıyla geminin sahibi arasındaki ihtilaftan kaynaklanan yangının, herhangi bir can kaybı olmadan söndürüldüğünü, geminin boş olmasının da söndürme çalışmalarının hızla tamamlanmasında etkili olduğunu kaydetti.
Ürdünlü Bakan, Amman'daki Türk Büyükelçiliği'nin, anlaşmazlığı gidermek için devreye girdiğini ancak bu çabaların sonuçsuz kaldığını belirtti.
BABA: GEMİYİ YAKTILAR
Hızır Sofuoğlu gemisinde stajyer olarak bulunan Kocaeli Üniversitesi Denizcilik MYO 2. Sınıf Öğrencisi İsmail Aksoy'un babası Hüseyin Aksoy, denizhaber.com'a yaptığı açıklamada, gemiyi yaktılar ihbarını aldıklarını söyledi.
İsmail Aksoy, gemi mürettebatına 'Ancak gemiyi yakarsanız buradan kurtulursunuz' fikrini bir konsolusluk yetkilisinin verdiğini iddia etti.
Oğlu İsmail Aksoy'dan gelen telefon mesajını gösteren Hüseyin Aksoy, mesajda 'Baba gemi yandı herkes kurtuldu daha sonra ararım merak etme yazıyor' dedi.
Gemi kaptanı tarafından gönderilmiş olması muhtemel bir başka mesajda ise; 'Numarayı arıyorsunuz ama fakat telefon bozuk tüm personel iyi, yaralı bile yok, limandayız, bizler iyiyiz merak etmeyin Kaptan' yazıyor.
ALTI AYDIR LİMANDA
Yaklaşık 6 ay önce Ürdün?ün Akabe Limanı?nda arıza yapan ve bakım masraflarında yerel acente ile Türkiye'deki gemi sahibinin anlaşamaması nedeniyle rehin tutulan gemideki mürettebatın isyanı medyanın da gündemine gelmişti.
Gemide görevli personelin geçtiğimiz günlerde denizhaber.com internet sitesine gönderdiği 'imdat' mektubunda şu ifadeler yer almıştı:
"Bizim burada kalmamızın nedeni, gemimizin limandan kalkışı sırasında gemi makinesinin arızası yapması. Arızanın giderilmesi için Akabe/ Ürdün demir sahasına demirledik, yaklaşık 1 ay zaman zarfında arıza giderildi fakat bu işlemler sırasında oluşan masrafı şirketimiz yerel acenteye ödemediği için gemi ve personeli burada esir tutulmaktadır. Şirket ne bizim maaşlarımızı ödüyor, ne de acenteye olan borcunu. Acente de bizi elinde koz olarak tutuyor. Bu geçen zaman zarfında personele de hiç bir ödeme yapılmadı. İnsani şartların altında ve 50-55 derecede sıcak bir ortamda ramazan ayını geçirmeye çalışıyoruz. Gemide personelin ruh sağlığı ve vücut sağlığı bozuldu, hastalıklar arttı, personel kontrolden çıktı, çoğumuzun aileleriyle olan telefon irtibatları maddi imkansızlıklardan dolayı kesildi.
Şirket yetkilileri, 'gemiyi Ürdün?de satacağız fakat bankadan aldığımız kredi yüzünden ipotekli satamıyoruz. Banka ile olan görüşmelerimizden bir sonuç çıkmadığı için siz orda beklemek zorunda kalıyorsunuz' diyorlar. Bu konuyla ilgili durumu defalarca Ürdün Türk konsolosluğuna, Ulaştırma Bakanlığına, DTO başkanlığına yazmamıza rağmen hiç bir gelişme olmadı. Halen Akabe/Ürdün' de beklemekteyiz. Şirketi ve gemi armatörünü defalarca aramamıza rağmen telefonlarımıza cevap vermiyor.
Bizler tüm gemi personeli olarak ve Türk vatandaşları olarak bu mağduriyetimizin giderilmesi alın terlerimizi buradan alarak güzel vatanımıza ve ailelerimize kavuşmayı bekliyoruz..."
LOJİPORT