İMEAK Deniz Ticaret Odası Şubat ayı meclis toplantısının konuğu UTİKAD Başkanı Emre Eldener idi. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, konuşmasında UTİKAD ile Deniz Ticaret Odası’nın daha fazla işbirliği içinde olması gerektiğini düşündüğü belirtti. UTİKAD’ın sektörel anlamda yaptığı işler ile ilgili bilgi veren Eldener; ‘UTİKAD olarak 2017 ve 2018’in başında birkaç spesifik konuyla ilgili neler yaptık bilgi vermek istiyorum. Havayollarından, terminal operatörlerine kadar içimizde çeşitli fonksiyonları yapan firmalar var. Ordino konusunun çıkışını anlatmak istiyorum. UTİKAD’ın ve DTO’nun kurumsal bazda daha yakın çalışması gerekiyor. DTO’nun bir parçamız olduğunu daha fazla hissetmek istiyoruz.’ dedi.
2000 yılından beri ordino konusunun gümrükle ilgisi kalmadığını vurgulayan Eldener; ‘Ordino savaşında Deniz Ticaret Odası’nı daha fazla yanımızda görmek isterdik. Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda kurumsal anlamda daha fazla iş birliği yaparız. Kendimizi Deniz Ticaret Odası bünyesinde daha güçlü hissedeceğiz. Bundan sonraki dönemlerde inşallah birlikte daha çok çalışma şansımız olacak” diye konuştu.
Kurumlar arası uzaklığın nedeni rengini belli etmekte gizli
Bir kurum kendisine ait olmayan bir seçimde komple dernek kararı alarak o seçimi kaybederse o kurumla ilişkisi zayıflar diyen DTO Başkanı Metin Kalkavan da, “Ordino konusu çok hazin. Siz Deniz Ticaret Odası ile temas kurdunuz mu? Kurmadınız. Vapur Donatanları 278 üyemizi temsil ediyor. Biz bin 150 üyeyi temsil ediyoruz. Sizde olmayan ama bizde olan üyeler var. Siz kavga ediyorsunuz. Denizcilik Müsteşarlığı Bakanlığımızla çalışıp Recep Akdağ’ı ikna ettiren biziz. Ordinonun sonuna yetiştiniz ayrıca başında provokasyon yaptınız. Bunun çözümü basın önünde kavga etmek değildir. Bize sormanız gerekirdi ama sormadınız. Ordino bizim olayımız. Acenteler bizde, bu sebeple ordino da bizde. Bakanlıkla çalışıp biz çözdük. Ben devletimle medya önünde tartışmam. Sorunlarımı makul bir şekilde çözerim” ifadelerini kullandı.
“Anırmak bizim üslubumuz değil”
Kalkavan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“UTİKAD Başkanımız arkadaşımız, dostumuz ama farkında olarak ya da olmayarak bir şeye alet edildi. Ben oda başkanıyım ve odamı korumak zorundayım. Herhangi bir hakaret söz konusu değil, Recep Düzgit’in söylediği gibi burada anırmıyorum, böyle bir üslubum da yok. Ama onun anırdığı zamanları da biliriz. Başka konu bulamadınız da benim üslubumla uğraşıp oy almaya çalışacaksınız. Geriye bir bakmanızı tavsiye ederim; kürsüye vuranlar mı ararsınız, küfür kelam edenler mi ararsınız. Moderatörlüğü herhangi birisi yapabilir, çağrımı yineliyorum. Ben kimseyi buraya zorla getirmiyorum. Burada emek veriliyor, daha iyisini yapabilen varsa çıksın. Düşüncemizin kaç yıl geride olduklarının farkında değiller. Üslupla üye olmazmış. Doğru biz çok şey biliriz ama terbiyemiz müsaade etmez anlatmayız. Ana sebebi kurumun zarar görmemesidir. Niye iki kurumun uzak olduğunu UTİKAD’ı ziyaret ettiğimizde çok detaylı anlattım. Kime oy verirseniz verin, kurumların öyle bir şey yapmaya hakkı olmadığını anlattım. Bir anda dışarıda kaldılar. Önce yönetiminize bakacaksınız. Bunları yaptıktan sonra DTO bize uzak duruyor demek hakkaniyetle bağdaşmaz. Ben başkana bir telefon kadar yakın olduğumu söyledim. Üslup farkımız var. Basın yoluyla konuşmak başka, devletle konuşmak başkadır. Biz devlete gittik. UTİKAD ve VDA basın bildirisi yayınlamışlardır, biz gidip sorunumuzu anlattık. Farklı yöntemler kullanılmıştır.
“DTO-UTİKAD uzaklığının nedeni UTİKAD’dır”
Burada bir seçim var, bugün gelip de konuştuğunuzda farklı bir konuşma beklerdim. UTİKAD’ın tanıtımını yapmanızı beklerdim. Ama siz gelip direkt ordinoyla başladınız. Meclis üyelerime UTİKAD’ı tanıtmanızı beklerdim. Birçok üyenizle de çalışıyoruz. Bizim içinde olduğumuz bir yerde ordinoyla başlayıp, Recep Bey’e teşekkürle bitirirseniz farklı anlamlar çıkar. Bana atfedilen DTO UTİKAD uzaklığının sebebi UTİKAD’dır. Bunu yapmayın, kurum olarak taraf olmayın dedim. Biz hiçbir zaman UTİKAD seçimlerine bulaşmayız. Kendi içinde seçimlerini yapar istediklerini seçerler. Bu kadar ucuz politika fazla. Siz seçim maratonu başladıktan sonra DTO Başkanını yanlış yere oturtmaya, ya da konuşturmamaya kalkarsanız DTO bunun hesabını sorar. Bütünü DTO temsil eder. Bugün acentelik konusunda konuşma bekledim ama gelmedi. Herkes görüşünü verir, DTO ayrı görüşünü verir, çünkü DTO kapsayıcıdır. Bundan sonra meclis toplantılarına, yönetim toplantılarına gelmeyenlerin üyelikleri düşürülecektir. Biz kanunla kurulduk, patronumuz Gümrük Ticaret Bakanlığıdır. Bu kadar üyemizin olduğunu biliriz ve ülke menfaatimizden sonra üyelerimizin menfaatlerini düşünürüz.
“UTİKAD’ın zamanlaması manidar”
UTİKAD Başkanı’na tavsiyem keşke birkaç isim daha verin ama bu zamanlama manidardı. Bir tarafı övüp diğer tarafa sitem yapamazsınız. Recep Bey’in biz geldiğimizde böyle yapacağız demesine nasip diyoruz. Biz hiçbir kurumumuzla kavagalı değiliz. Ama kendilerinin oy isteyip verilmediğinde neler yapıldığını biliyorum. Buna halk dilinde ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ deniyor. Bir başkana bir şey söylüyorsanız, başkanın cevabını da dinleyeceksiniz. Tamer Bey’e oy vereceklerini söylüyorlar. Bu çok doğal. Ama diğer tarafta çok emek vermiş arkadaşlarımız var. Bizim ekibin ekonomik durumlarına kadar çekilmesi çok acı. 50 gün sonra hayat yine devam edecek.”
Erol Yücel: Oda değil, VDA sahip çıktı sözü doğru değil
Önceki dönemin Meclis Başkanı Erol Yücel de, “Sayın UTİKAD Başkanı çok masumane bir şekilde Metin Bey’in haksızlık ettiğini söyledi ve sitemde bulundu. ‘Sağolsun VDA sahip çıktı, oda bize sahip çıkmadı’ dedi. İhracatçı, ordino konusunda haksız ya da haklı ‘soyuluyoruz’ diyor. Önce bunun nereden çıktığına bakalım ve nasıl önleneceğini düşünelim ama kimseye de haksızlık yapmayalım” dedi.
Halim Mete: Kurumları yeniden selam vermeyecek hale getirmemeli
TOBB Başkan Yardımcılarından Halim Mete de, “UTİKAD Başkanı ile birkaç sistemde birlikte çalışıyoruz. Her yıl büyük bir toplantı yapılır. Benim önüme gelip bana sitem edilmesi hoş karşılanmaz. Turgut Erkeskin, sonuna kadar bizimle çalıştı, sonra da vazgeçildi. Kurumları yeniden selam vermeyecek hale getirmemek lazım. Sizi nazik bir şekilde kınıyorum“ açıklamasını yaptı.