Birinci bölümdeki yazımda, veri tabanlı lojistiğin tanımı ve ana unsurları üzerinde durdum. Bu yazımda biraz daha detaylandırıp devam edeceğim.
Veri tabanlı lojistiğin önemi tüm şirketler için büyüktür. Bunun farkına varmış olan şirketler vardır bir de henüz farkına varmamış olan şirketler vardır. Şirketlerin para, zaman, emek konularında minimum gider seviyelerinde kalmalarının sağlanması, veri tabanlı lojistik altyapılarının kurulmasına bağlıdır. Zamanımızda, şirketlerimizin tümü çok çeşitli şekillerde rekabet etmektedirler. Satınalma yaparken uygun rakamlarla almak, satış yaparken uygun rakamlarla yapmak, çapraz satışlar , maliyetlerin düşürülmesi için örneklerden sayılabilir. Burada, maliyetlerin düşürülmesi konusu önemlidir. Bazı maliyet kalemlerinde düşüşlerin sağlanabilmesi, veri tabanlı lojistik sistemlerinin kullanılmasına bağlıdır. Depolama maliyetleri, stok tutma maliyetleri, personel maliyetleri, sevkiyat maliyetleri bunlardan birkaçıdır. Bunları sağlayarak maksimum verimlilik ile büyümeyi sürdürülebilir hale getirip, karlılığı arttırmalıdır. Veri tabanlı lojistik, bütün bunları sağlayarak, aynı zamanda kaliteli hizmetin önünü açar. Kar arttığı için arge çalışmalarına önayak olur. Çalışanların ise tatminlerini arttırdığından çalışan memnuniyeti analizlerinde sürekli yüksek seviyeler görülür. Örnek vermek gerekirse, X malının Y depo lokasyonundaki kapladığı alanı veya hacmi bilmezsek veya ölçmezsek, X malının depolama maliyetlerindeki payını belirlemezsek, deponun doluluk oranının ne olduğunu istatistiksel olarak bilmezsek, şirket iyi bir yönde gitmiyor demektir. Bu şekilde lojistik stratejisi oluşturulamaz.
Veri tabanlı lojistik, birçok şirketin stratejik planlarının kilit unsurudur. Birçok konuda da yönetime yardımcı olan bir yaklaşımdır. Veri tabanlı lojistik, dikkatli bir biçimde toplanmış, büyük miktarlarda ve detaylı olarak; ürünlere ait, taleplere ait verilere gereksinim duyar. Lojistik fonksiyonların sürdürülmesi ya da desteklenmesi amacıyla, ürünlere ait verilere erişilebilmesi, yorumlanabilmesi ve kullanılabilmesi için uzun dönemli lojistik sistemleri geliştime politikalarının bulunması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için de bilgi işlem ve lojistik personellerinin, bir arada, belirli bir ahenk içinde, birbirlerini eğiterek çalışmaları gerekmektedir. Veri tabanlı lojistik, ürün temeline de dayanan, bilgi yoğunluklu ve uzun dönemli bir lojistik yöntemidir. Herhangi bir veri tabanı, şu anki lojistik çabaları ile bağlantı kurmak için kullanabildiği gibi gelecekteki lojistik çalışmalarına yönelik bilgi oluşturması için de kullanılabilir. Veri tabanlı lojistikte şu unsurlar mutlaka bulunur. Birincisi, kapsamlı bir şekilde, birbiriyle ilgili verilerin toplanması; ikincisi, çoklu uygulamalara hizmet etme, üçüncüsü ise, bilginin zamanlı ve doğru biçimde düzenlenmesine olanak sağlama. Veri tabanı aynı zamanda ; satınalma eylemleri, ürün tutundurma, finansal özellikler vb. ile ilgili olan bilgileri de bir araya getirir.
Teknolojik gelişmeler ve sosyo ekonomik değişimler, veri tabanlı lojistiğin gelişmesinin altında yatan eğilimlerdir. Ancak rekabet faktörü de önemli olarak sayılabilecek unsurlardandır.
Veri tabanlı lojistik, varlığını, bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki ilerlemelere borçludur. Teorik olarak veri tabanlı lojistik uygulamalarını, teknoloji olmadan da yerine getirmek olanaklıdır. Pratikte ise , binlerce verinin kaydını tutmak, gerektiğinde kullanıma sunmak, hızlı bir şekilde bilgiyi ele alıp değerlendirerek karar vermek ve incelemek imkansızdır. Bilgisayar teknolojisinin veri işleme hızı, gücü, hafızası, depolaması vb. artmıştır. Depolanmış verilere erişim hızı da artmıştır. Buna paralel olarak iletişim teknolojisi de artmıştır. Bilgisayar yazılımlarını kullanmak kolaylaşmış ve bu yazılımlar el ile işlem yapmaya göre daha güvenilir ve verimli hale gelmiştir. Bilgisayar fiyatlarının düşüş göstermeye başlaması da teknolojinin yaygın biçimde kullanılmasına olanak tanımıştır.
Bir mal ve hizmeti üreten ve satanların sayıca artığı günümüzün piyasa koşullarında rekabet, her alanda keskinleşmektedir. Mevcut ortamda bireysel tüketiciler, ve endüstriyel satın alıcıların bilgi ve bilinç düzeyi yükselmiştir. Artık hem bireysel tüketiciler hem de özellikle endüstriyel satınalma uzmanları, piyasaya sürülen mal ve hizmetler ile değişik markalar arasındaki en ayrıntılı farklılıkları dahi bilmektedirler. Geniş kitleleri ilgilendiren mal ve hizmetler dışında, üretim yapan işletmeler, Pazar bölümlendirme çalışmalarına ağırlık vermektedirler. Hedef kitle (müşteri ve olası müşteri) belirleme ve bu kitleleri eğitim, kültür, bilgi ve gelir düzeylerine göre bölümlendirme ihtiyacı duyulmaktadır. Hedef kitleyi belirleme ve tüm özellikleri ile tanımlayabilmek için pazarlama araştırmalarına ihtiyaç vardır. Hedef kitlelere ulaşabilme ve seçimlerini etkileyebilme amacıyla yapılacak pazarlama iletişimlerinin(reklam, halkla ilişkiler, sponsorluk vb) birim fiyatları yükselmiştir. Hem pazarlama araştırmalarının hem de pazarlama iletişimlerinin yükselmesi tüm işletmeleri olumsuz etkilemektedir. Yani rekabet, maliyeti yükseltmektedir. Bu durum rekabet için fiyat düşürme yöntemini geçersiz kılmaktadır. Veri tabanlı lojistik ile yeni teknolojilerin uygulanması sonucu şirketlerin müşteri ihtiyaçlarını belirleme, tüketici davranışlarını analiz etme yeteneği artmıştır. Pazarlama araştırmalarında, reklam dağıtım, ve tutundurma maliyetlerini azaltmak için yeni olanaklar geliştirilmektedir. Çünkü genelde kitle pazarlaması maliyetleri yükselmiştir. Özellikle televizyon reklam maliyeti, doğrudan posta, elektronik posta, internet, satış gücü ve telefon maliyetleri yükselmiştir. Bu nedenle, hedef pazarları belirleme pazar bölümlendirmesi yapabilme gibi özellikler nedeniyle veri tabanlı lojistiğin önemi artmaktadır. Veri tabanlı lojistiğin rekabette üstünlük sağlanmasına en önemli katkıları; lojistik maliyetlerin düşürülmesi, lojistik elemanlarını, lojistik dışı faaliyetlerden kurtararak, verimli çalışmalar için zaman kazandırması, sürekli güncelleştirilen sağlıklı ve hızlı bilgi akışı ile karar vericilere destek sağlaması piyasadaki tehlike ve fırsatların algılanmasında erken uyarı sistemi niteliği ile de yönetimi uyarabilmesi ayrı bir faydadır. Bir lojistik programın geliştirilmesi sırasında firmalar, rekabeti ortaya çıkaran unsurları dikkate almak zorundadırlar. Bu unsurlar, pazara giriş, anlaşmalar, satın alıcıların ve tedarikçilerin gücü, var olan rakipler ve lojistik olanaklarıdır. Çevrenin dikkatli bir şekilde incelenmesi, bütün unsurların göz önünde bulundurulmasını gerektirir. Bu unsurlar aynı zamanda lojistik kararları ile de ilgilidir. Bu unsurların incelenmesi sonucunda elde edilecek sonuçlar yeni girişimler oluşturmak, giriş engelleri yaratmak ya da Pazar payı için verilen mücadelelerin şiddetini arttırmak için kullanılabilir.
Fırsatlar ve zorluklar ile işletmeler, geçmişini, bugününü ve geleceğini sorgulamalı; bilgi yoksunu değil veri zengini olmalıdır. Geçmişte ne yaptığını, nelerden etkilendiğini bilmelidir. Bugün ne durumdayım, günün koşulları nelerdir? Gelecekte neler olacak, nedenler, önlemler, hedefler, strateji ne olmalıdır? İşletmeler geçmişi ve bugünü iyi analiz etmeli, geleceğe yönelik hedef ve stratejilerini belirlerken bu analizlerden yararlanmalıdır. Ortaya konan hedefler basit, ölçülebilir, istek uyandırıcı, gerçekçi ve zamana dayalı olmalıdır. Hedeflere ulaşabilmek için oluşturulacak stratejik modelin belirli basamaklara uyarak meydana getirilmesi gerekmektedir.
Bülent ERİM - İstanbul 1976
Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Lisans
Maltepe Üniversitesi İşletme Yüksek lisans
Özel sektörde 4 şirketin lojistik altyapı sistemlerinin kurulumu
Lojiport, Loder, A.B.B ve Lojistik 1453 kitabı yazarlığı
Lojistik Analisti ve lojistik uzmanı
Loder,Buyer Network, Supply Chain Professional Club, AVD Derneği üyesi
bulenterim@yandex.com