Sermayesinin tamamı Avusturya Cumhuriyeti’ne ait olup, kısaca ÖBB [Österreichische Bundesbahnen] diye bilinen Avusturya Federal Demiryolları idaresinin tüm yük taşımacılığı aktivitelerinden sorumlu işletmesi “Rail Cargo Group-RCG” Ocak 2005’te kurulmuştur. 8500’e yakın çalışanı ve 18 ülkede ofisleri bulunan RCG özellikle Avusturya ve Macaristan’da yoğun biçimde yük treni servislerini sürdürmektedir. Aralık 2016’da hizmete açılan çok fonksiyonlu “Viyana-Güney Lojistik Merkezi” sayesinde RCG artık Viyana odaklı tüm marşandiz hizmetleri için bir tür merkez üsse kavuşmuş oldu. Kuruluşundan itibaren dünyanın dört bir yanından gelen konteynerlerin kamyonlardan yük vagonlarına veya yük vagonlarından kamyonlara seri biçimde aktarıldığı, yılda yüz binlerce konteynerin işleme tabi tutulduğu söz konusu merkez, geçtiğimiz 27 Nisan cuma günü hayli özel bir kutlama törenine tanıklık etti.
12 Nisan’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sichuan bölgesinin başkenti olan Chengdu metropolünün marşandiz merkezinden [ülkenin en büyüğü] yola çıkan ve 41 konteyner vagonundan oluşuk 600 metre uzunluğundaki yük treni Çin’den sonra Kazakistan, Rusya, Ukranya, Slovenya’dan geçerek, 15 günlük bir yolculuğun ardından, 27 Nisan günü Avusturya’nın başkenti Viyana’nın güney ucundaki marşandiz terminaline sorunsuz biçimde ulaştı. Vagonlarında toplam piyasa değeri 1.5 milyon Amerikan dolarını bulan çeşitli eşyalar (elektronik-aydınlatma-ev) taşıyan yük treni 9800 kilometrelik seferi boyunca farklı ülke-kültür-saat dilimi-iklim bölgesi, iki ana aktarma noktası ve iki farklı hat/ray açıklığından (1435 mm→1520 mm→1435 mm) geçerken, onlarca da makinist değiştirdi. Chengdu’dan Viyana’ya gelen bu ilk marşandiz, 3 büyük taşımacılık şirketinin [Chengdu Railway Port Group, CMA CGM, DHL China] adına gerçekleştirdiği uzun yolculuğu boyunca ortalama süratini saatte 40 kilometrenin altına düşürmemeyi de başardı. Konteynerler en son varış noktalarına göre, Viyana-Güney terminalinden ya başka marşandizlere ya da kamyonlara aktarılacak.
27 Nisan’da Viyana’daki, adeta bir festival havasında geçen, kutlama töreninde konuşan Avusturyalı ve Çinli üst düzey yöneticilerle diplomatlar (başta Avusturya Cumhurbaşkanı, Avusturya Ekonomi Bakanı ve Çin’in Avusturya Büyükelçisi olmak üzere), söz konusu yeni yük treni seferi sayesinde Avusturya-Çin arasındaki tüm iyi ilişkilerde özel bir dönemin başladığını belirttiler. Kalabalık bir davetli topluluğuna hitap eden konuşmacılar ayrıca Avusturya’nın artık “Bir Kuşak, Bir Yol Projesi”nin kilit unsurlarından, Viyana’nın da “Kuzey İpek Yolu”nun bitiş/başlangıç noktalarından biri haline geldiğini dile getirdiler.
Çin'den Avrupa'ya iki hafta gibi bir sürede gerçekleştirilen bu yeni demiryolu bağlantısıyla halihazırdaki denizyolu ulaşımının en az yarısı kadar bir zaman diliminde etkin yük taşımacılığı sağlanmış ve Avrasya koridorundaki lojistik ve nakliye çözümleri için de çekici bir rota elde edilmiş olunacak. Gerek Avusturyalı gerekse de Çinli ilgililer, Asya ile Avrupa arasındaki “intermodal taşımacılık” (taşıma şekilleri değiştirilirken, yük üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın yükün birden fazla noktaya birden fazla taşıma modeliyle taşınması yöntemi) ağının bu son uygulamayla daha güvenilir-daha hızlı-daha çevreye duyarlı bir şekle dönüşüp, “kapıdan kapıya” hizmet felsefesinde tarihi bir dönüm noktasına gelindiğinin elbette farkındalar. Viyana’nın tüm Avrupa ve dünyada taşıdığı kritik önemi tartışmak sadece zaman kaybı olur. Ancak görece daha az tanınan Çin’in dev metropollerinden Chengdu’nın aslında hiç unutulmaması gereken bir demiryolu ve ekonomi merkezi olduğunu belirtmekte yarar var diye düşünüyorum. Chengdu halen televizyon, çelik, çimento, kimyasal elyaf, şarap, Çin tıbbı ürünleri, doğal gaz ve elektrik üretiminde dünya lideri konumunda ve Intel, Sony, UPS, Sanyo dahil olmak üzere uluslararası en büyük iş hacmine sahip 500 sanayi şirketinden 235’inin faaliyet gösterdiği bir şehir. Chengdu’nun Viyana dışında aralarında Nürnberg, Milano ve Prag’ın da yer aldığı toplam 16 Avrupa kenti ile direkt yük treni bağlantısı bulunmakta.
Chengdu-Viyana marşandiz şebekesiyle RCG, Avrupa ile Çin arasında böylelikle 4. yük treni hattını da açmış oluyor. RCG’nin halen aktif haldeki diğer Çin bağlantılı Avrupa marşandiz hatları ise şunlar: Changsha (Çin)-Budapeşte (Macaristan, Chongqing (Çin)-Duisburg (Almanya), Taiyuan (Çin)-Lugo (İtalya). Öte yandan, Çin Ulusal Demiryolu İdaresi [China Railway Corporation] yaptığı açıklamada, Çin’in 43 şehri ile 13 Avrupa ülkesinin 41 kenti arasındaki yük treni trafiğinin son birkaç yılda büyük canlılık kazandığını ve 2018 senesinin ilk 3 ayında söz konusu yoğun akış çerçevesinde 1000 marşandiz seferi gerçekleştirildiğini kaydetti.
2008 global finans krizini takiben sanki “küresel korumacılık ve yalnızlaşma”nın çaktırmadan su yüzüne çıkmasıyla hem siyasi hem de ekonomik yönden gitgide derin bir dengesizlik dönemine sürüklenme tehlikesi yaşayan gezegenimizde, tüm bu yapıcı ve olumlu demiryolu gelişmelerine tanıklık etmek, kimileri gibi benimde aklıma aniden Çin’in çok eski zamanlarının ünlü komutan, filozof ve askeri bilgesi Sun Tzu’nun şu ölümsüz cümlesini getirdi: “En büyük zafer, herhangi bir savaş gerektirmeden kazanılandır.”
Bu savaşsız ama işbirliği ve dostluk yüklü ray kardeşliğine ileride bir gün ülkemiz demiryolu ağının da dahil olmasını diliyorum.
Verimli günler ve gelecek pazarki yazımda görüşmek üzere.