Eren Teknik, geliştirdiği inovatif ürünle, istenilen ‘her bölüme özel koruma’yı tek ünite üzerinden sağlıyor
Geliştirdiği araçlardan yakıt çalınmasını önleyen çalışmasıyla, lojistik sektöründeki büyük bir sıkıntıya çözüm sağladığı için Atlas Lojistik Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Eren Teknik Otomotiv, 2015 yılıyla birlikte portföyüne yüksek teknolojili ürünler ekleyecek.
Kendisi de lojistik sektöründen geldiği için sorunların kaynağını ve çözümlerin adresini çok iyi bildiğini ifade eden Eren Teknik Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Bulut, “Bizim işimiz firmalara ürün satmak değil, firmalarla çözüm ortağı olarak çalışmaktır. Biz ürün satmayız, çalışmalarımızı proje bazlı yürütürüz” diye kendini tarif ediyor.
“64 MARKA VE 250 MODELE ÜRETİM YAPAN TEK FİRMAYIZ”
Demirciler Sanayi Sitesi içinde ve hemen karşılarında kurulan Yıldız Teknik Üniversitesi teknoparkının özelliğini “İlk kez sanayi içerisinde KOBİ’lerle iş yapmak üzere kurulan bir yapı olması” şeklinde açıklayan Bulut, şöyle devam ediyor: “Bizim ürünlerimizin donanımı Yıldız Teknik Üniversitesi, yazılımlarının ar-ge çalışmaları da İstanbul Üniversitesi’nin Avcılar Kampüsü’ndeki teknokentte yapılmaktadır. Biz araçlarda yakıt çalınmasını kesin olarak engelliyoruz. Düşünün, bir firmanın 50 aracı var. Ürünümüzü verip ‘bunu kullan’ demiyoruz. Araç model, marka ve durumuna göre montajını yapıyor, kontrol-bakımlarını gerçekleştiriyor ve çalıştığımız firmaların yüzde 95’inden geri dönüş memnuniyetleri alıyoruz. Türkiye ve dünyada 64 marka, 250 modele tek üretim yapan firma biziz. Her marka ayrı ayrı araç depoları üretiyor. Ama iş araç deposuyla da bitmiyor. Bunların şamandırası, tapası, mazot filtresi, şasi filtresi vb’nin tamamını kapatıyoruz. Biz projeyi, araçlarda yakıt hırsızlığı riskini engelleyen sistemler diye sunuyoruz. Bu, depo boğazının ağzına bir çelik pilot koyup kenara çekilmek değildir. Yaptığımız, araçlarda yakıtın geçtiği tüm noktalardaki açıkları kapatmaktır. Bunlar: mazot depo kapağının olduğu kısım, alt tapa, şamandıra, geri dönüşüm hortumları, mazot filtresi, şasi filtresi vb gibi noktalardır. Böylece hem içerideki suiistimal, hem de dışardaki hırsızlıkları kesin olarak engellemiş oluyoruz. Ürünlerimize balyoz da vursanız, kolay kolay kırılmaz farkımız bu. Eren Teknik’in amacı, ürünü satıp kenara çekilmek değil. Müşterilerimiz arasında Borusan Lojistik’ten tutun Ekol Lojistik’e kadar Türkiye’nin sayılı firmaları bulunmaktadır.”
Proje ağırlıklı çalıştıkları için, işin tamamlanması, sorunsuz çalışır hale gelmesinin bir süreç aldığının altını çizen Bulut, “250 ayrı markadan ve her biri diğerinden farklı yapılardan söz ediyoruz. Araçta yakıt çalınması muhtemel her noktayı kapatıyoruz. Bunun karşılığında da yurtdışından ithal edildiğinde 400 Euro’ya gelen ürünü, depo başına yalnızca 250 liraya sunuyoruz. Firmalar, yalnızca bir kez yapacakları bu yatırımı 3-6 hafta içinde geri alabiliyor. Aslında kuruluşlara çok büyük kazançlar sağlıyoruz. X bir firmanın toplam 250 aracından 100 aracına çift depo taktıktan bir ay sonra aradık. Bir ayda 12 bin Euro’luk mazot tasarrufu yaptıklarını söylediler. ‘Hırsıza kilit dayanmaz’ derler. Ürünümüz sayesinde hırsıza kilit dayandı. Biz hırsızların vaktini çalıyoruz. Tabi ki baltayı, kazmayı vurur alırsınız. Ama hiçbir hırsız bunu yapmaz. Bizim yaptığımız caydırıcı tedbirler dizisi almaktır. 7 bölge müdürlüğümüz ve bunlara bağlı montaj ve satış-destek ekibimiz bulunmaktadır. Çok uzak noktalardaki firmaların 3-4 aracına demo ürünlerimizi takıyor, uygulamasını gösteriyoruz, diğer araçlara da kendileri takabiliyor” açıklamasını yaptı.
BİR TAK 20 YIL KULLAN!
Eren Teknik Otomotiv ürünlerinin, ısıl işlem görerek sertleştirilmiş ve yumuşatılmış hammaddeden imal edildiğini vurgulayan Mehmet Hanifi Bulut, “20 yıl sorunsuz kullanabilirsiniz. Garanti süreleri yasalarda iki yıl ama biz araç ömrü, ya da 20 yıl diyoruz. 5 yıl önce montajını yaptığımız araçlar hala sorunsuz işlemekte. Sistemimiz tamamen mekaniktir. Kırılma, bozulma, deformasyon olmaz. Firmalara kendi seri numarasıyla üretmiş olduğumuz ve başka bir yerden temin edemeyecekleri mühürler veriliyor. Sadece o mühürleri kontrol etmeleri yeterli. Mazot alınırken depo kapağını açıp, içeri salınan bir şey olup olmadığına bakmak iki saniyelerini almaz. Böyle bir kontrol, korumanın yüzde 100 gerçekleşmesi sonucunu getirir. Kontrol için ayrı bir zaman ayırmak gerekmez. Genel bakıma gittiğinde yapılacak kontrol yeterli” diye konuştu.
Yaklaşık bir yıldır gerek yazılım ve gerekse de donanım bakımından high-tech diye nitelendirilen ürünlerde sona gelmiş olduklarını söyleyen Bulut, şöyle devam ediyor: “Dünyada ve Türkiye’de devrim yaratacak ürünler geliyor. İstanbul Üniversitesi teknokentinde ve Yıldız Üniversitesi teknoparkında sistemi komple elektronik boyutta takip edebilecek, örneği olmayan bir çalışma yapılıyor. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak bu ürünümüzle birlikte, 22 olan ihracat yaptığımız ülke sayısını 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Araçların takibi, mazot kontrolü, hırsızlıkların önlenmesi çalışmalarını başka firmalar da yapıyor. Bizim farkımız, çok düşük fiyatlara, yazılım ve donanımı tamamen Türk mühendisleri tarafından gerçekleştirilen bir ürün çıkarmamız olacak. Kısmet olursa 2015 yılının başında da tanıtım toplantılarıyla duyuracağız. Firmaların çoğu, yapmış olduğu ürünlerin yedek parçasını Çin, Tayvan, İsrail’den getirir ve montajını burada yapar. Biz bunun tamamen tersini yapıyoruz. Donanımı da, yazılımı da, ana kartı da Türkiye’de üretilecek ve bize özgü bir ürün olacak. Sektörü çok iyi bilmemizden dolayı, sektörün arz ve taleplerini çok iyi değerlendirip, bir havuzda topladık. Araçta yapılan tüm yakıt hareketleri yönetici ya da işverenin cep telefonundan takip edilebilecek.
DEPO İÇERİDEN DE AÇILABİLECEK
Yapmış olduğumuz sistemle, hem araç kullanıcılarını, hem de araçları çok ciddi koruma altına alıyoruz. Depo dışarda olduğu için onu kontrol edecek sistem de dışarda. Öncelikle biz deponun içerden açılmasını sağlayacağız. Diyelim, şoför yorgun ve uyuyor o arada da hırsızlar geldi. Araç deposunun kapağını açmaya yeltendikleri anda; korna, dörtler aynı anda devreye girerek her tarafı teyakkuza geçirir. Bunu sadece mazot depo kapağında yapmayabiliriz. Opsiyonel olarak araca yaklaşıldığında veya kapak açıldığında da sistemi devreye sokabiliriz. Bu sadece yakıt hırsızlığını değil, aracı, araçtan yük çalınmasını ya da yükün arasına illegal katılımları da engeller. Böyle bir durum gerçekleştiğinde de yine cebinize sesli bir uyarı alırsınız. Biz sistemimizi öyle bir noktaya getirdik ki, firmalara da cazip fiyatlar sunalım. Bir kontrol ünitesi kuruyoruz. Firma, ürünlerimizden hangisini kullanmak isterse onu alacak. Araç takip sistemini kurduk, yakıt güvenlik sistemini de bağla. Biz hepsini aynı kontrol ünitesi üzerinden alabiliyor ve tek tek sunabiliyoruz. Bu bana lazım değil denilen ürün çıkarılabilir.”
PEŞİN DEĞİL, TASARRUF ETTİKÇE ÖDESİNLER
Bazı büyük filo sahibi firmaların, 100-200 araç başına 250 lira vermeyi büyük bir gider kalemi olarak algıladıklarını belirten Bulut, onlara da şöyle sesleniyor: O firma sahiplerine ‘bize en başından itibaren para ödemek zorunda değilsiniz’ diyoruz. Diyelim ki, bütçeleri o an için uygun değil. Onlardan araçlarının 6 ay önceki verilerini istiyoruz. Bize de hiçbir ödeme yapmadan sonraki 6 ay boyunca yaptıkları mazot tasarrufunu firmamıza aktarmalarını talep ediyoruz. Örneğin 50 araçta önceki 6 ayın ortalaması 10 bin litreydi. Ben aracı taktıktan sonra 8 bin litreye düştü. 6 ay boyunca bizden sonra elde ettikleri 2 bin litrelik tasarrufu bana ödesinler. 4 liradan hesaplasanız 80 bin lira demektir. Bir müşterimizle böyle anlaştık, yarı yolda bırakıp, borcun tamamını ödedi.”
BİZİM EN BÜYÜK AR-GE’MİZ ŞOFÖRLER
Mehmet Hanifi Bulut da, özellikle Suriye’ye yıllarca parsiyel taşıma yaptığı için lojistik sektörünü iyi tanıyor. Bulut, bu tecrübesini ürünlerine nasıl yansıttıklarını da şu sözlerle aktarıyor: “Sistemi ilk çıkardığımız zaman doğruya ulaşabilmek adına çok paralar harcadık. Şoförle iddiaya girerdik. ‘Çal şu kadar da para vereceğim’ diyordum. Evet çalıyordu. Hem söz verdiğim parayı veriyor, hem de çaldığı yakıtı geri koyuyorduk ama güvenlik açığını görüp o noktayı da kapatıyorduk. Böyle çok bedel ödedik. Bizim en önemli ar-ge kaynağımız şoförlerdir. Sektörde yapılan araştırmada da yakıt kaybı kaynağının yüzde 80’i kullanıcı kaynaklı çıktı. Şu kadar yaktın, niye bunun altında yakmadın diye firma sahipleri ile şoförler arasında da anlaşmazlıklar çıkabiliyor. Şoför kendine yediremiyor, işten çıkma aşamasına geliyor. Zaten şoför bulmakta sıkıntı çeken özellikle uluslararası nakliyeci, zor durumda kalıyor. İşte bizim sistemimiz bu tip anlaşmazlıklara da radikal çözüm getiriyor. Arabanız ne yakarsa onu ödüyorsunuz ve böyle olduğunu da biliyorsunuz bu az bir şey midir? Çünkü, soru işaretlerini bırakıp işinize odaklanıyorsunuz.”
“BİZ TEKNOLOJİ ALMAYACAĞIZ, İHRAÇ EDECEĞİZ”
Konuşmasının sonunda buraya kadar hep öz sermayeleriyle geldiklerini ifade eden Mehmet Hanifi Bulut, “Bizim amacımız dünyaya daha çok açılmak. Mevcut durumda 22 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ama yeni çıkacak inovatif ürünlerimizle birlikte o ülkelerde temsilciler açıp, daha iyi hizmet vermek ve ülkemizi tanıtmak istiyoruz. Ülkemizin en büyük sıkıntısı dışa bağımlı olmamızdan kaynaklanıyor. Fakat bizim ürünümüz tamamen Türk mühendislerinin yazılım ve donanımıyla oluşturuluyor. O nedenle teknoloji ithal eden değil, teknoloji ihraç eden bir kurum olma arzusundayız. Bu da bir güç işidir. Gelebilecek bir teşvik ya da destek bizi uçurur. Avrupa, artık sadece bilgi ve teknoloji satıyor. Bizim de hedefimiz bilgi ve teknoloji ihraç etmek olacak” açıklamasıyla da, alabilecekleri küçük bir teşvikle, çok daha büyük işler yapabileceklerinin altını çiziyor.
Selçuk ONUR - LOJİSTİK EKİPMANLAR