Temelleri Nisan 1926’da American Airways olarak atılan ve yolcu taşıma operasyonlarına Haziran 1936’da başlayan American Airlines, halen filosundaki aktif uçak sayısı, hizmet verilen destinasyon sayısı, yıllık taşıdığı toplam yolcu sayısı ve yıllık toplam gelir parametreleri göz önüne alındığında; sadece Birleşik Amerika’nın değil dünyanın en büyük havayolu şirketidir ve merkezi A.B.D.’nin Teksas eyaletindeki Fort Worth şehridir. Şu an için filosunda, yaş ortalaması 10.5 yıl olan toplam 955 adet uçak bulunmaktadır. Şirketin bölgesel yolcu seferlerinden sorumlu kardeş kuruluşu American Eagle’dır ve onun da filosunda, yaş ortalaması 8.8 yıl olan toplam 344 adet uçak vardır.
Böylesine köklü ve popüler bir dev havayolu şirketi, bugünlerde bir başka açıdan daha dünya sivil havacılık gündemindeki önemli konumunu adeta yeniden gözler önüne seriyor. 82 yaşındaki Bayan Bette Nash, halihazırda tüm dünyadaki en yaşlı ve tecrübeli kabin görevlisi olarak tam 61 yıldır American Airlines’ta görev yapıyor. 16 yaşından beri temel hayali bir havayolu şirketinde hosteslik yapabilmek olan Bayan Nash ilk resmi uçuşunu Kasım 1957’de, 21 yaşında iken, o zamanlar adı Eastern Airlines olan ve tüm uçuşları 1989 yılında American Airlines bünyesine katılan bir havayolu kuruluşunda gerçekleştirmiş. “Benim uçmaya başladığım dönemde uçucu hostes yani kabin görevlisi olmanın ölçütleri şimdikinden biraz farklıydı. Örneğin belli bir boy ve kiloda olmanız ve başta kilonuz olmak üzere bütün dış görünüşünüze devamlı büyük özen göstermeniz gerekiyordu. Özellikle kilonuzu koruma konusundaki başarısızlığınız sonucu kolayca işinizi kaybedebilirdiniz” diyen Bayan Nash, kendisiyle yapılan röportajda şunları ekliyor: “O dönemde Birleşik Devletler’de sıradan bir şehirlerarası iç hat uçuşundaki koltuk fiyatı 12 dolardı ve koltuk rezervasyonuna da gerek yoktu. Ben gerçekten ‘Uçak Yolculuğunun Altın Çağı’nda sektörde çalışma şansına sahip kişilerden biriyim. Şimdi anımsıyorum da, kimi uçuşlarda bir hayli zengin menümüzde yolculara tepsi de ıstakoz servis ettiğimiz zamanlardı onlar. Diğer yandan o vakitler, yolcular giyimleri konusunda bugünkünden daha titizdiler.”
Uçak yolculuğunun “benzersiz bir romantizm ile donanmışlığı”na inanan ve çalışma hayatı boyunca 12 ayrı Amerikan başkanının Beyaz Saray’da görev yaptığı Bayan Nash’in en hoş anıları arasında, meslekteki ilk yıllarında bir Washington D.C.- Boston uçuşu sırasında dönemin başkanı Bay John Fitzgerald Kennedy’nin eşi Bayan Jacqueline Kennedy ile karşılaşmak ve turboprop uçaklardan Jet Çağı’na geçişe tanıklık etmek de yer alıyor.
x60 seneyi aşkın bir süre boyunca insanın içine işleyen samimi gülüşüyle yaklaşık 9000 metre (30000 fit/feet) yükseklikte hem yolcuları hem de meslektaşları tarafından büyük sempati, saygı ve hayranlık gören Bayan Nash tecrübelerini paylaşmayı sürdürüyor: “Diyebilirim ki, meslek hayatımın her gününde deneyimleyerek öğrendiğim en önemli noktalar, insanları kısa süreli de olsa tanımaya ve uçuş sırasındaki gereksinimlerinin ne olduğunu anlamaya çalışmak, serinkanlı-sabırlı-nazik davranmaktan hiç vazgeçmemek! Havayolu şirketleri genelde yolcuların ad ve soyadlarını önemser ve çoğu kez tüm yolcuların her insan gibi bir miktar ilgiye ihtiyaç duyabilecekleri gerçeği gözden kaçabilir. Mesleğimi bu denli uzun zaman aksatmadan sürdürebilmemde en önde gelen faktör bence insanlarla iletişim kurmayı sevişim.”
Bayan Nash, sivil havacılığı da doğallıkla kısa sürede etkisi altına alan elektronik çağa gayet hızlı uyum sağlamış ve herhangi bir uçuş sırasında kabin içindeki tüm elektronik cihazları süratli ve sorunsuz biçimde kullanabiliyor. 1961 senesinden bu yana devamlı görev yaptığı Washington D.C.- Boston-Washington D.C. hattının müdavimi durumundaki yolcuların hepsi kendisini tanıyor ve çok seviyor. Meslektaşlarına göre, onu Kuzey Amerika sivil havacılık sektörü uçuş ekiplerinde çalışıp da bilmeyen neredeyse yok gibi.
Atlantic City (New Jersey) dışında büyüyen ve North Carolina’da bir üniversitenin işletme bölümünden mezun Bayan Nash için bir kabin görevlisi olmak sadece bir meslek değil, gerçek bir tutku ve adeta ömür boyu süren bir varoluş çağrısıymış. 11 Eylül 2001 terör saldırıları sırasında, bekâr bir anne olarak Down Sendrom’lu oğlu ile birlikte yaklaşık bir saat uzağında yaşadığı kent olan Washington D.C.’deki Ronald Reagan Havalimanı’nda uçuşunun saatinin gelmesini bekleyen Bayan Nash, korkunç saldırılar sonrası Amerikan ve dünya sivil havacılık sektöründeki kapsamlı işten çıkarılmalara rağmen konumunu korumayı başarmış. Yakın zamanda emekli olup, gökleri terk etmeyi aklının ucundan bile geçirmeyen Bayan Nash, “11 Eylül sonrası uçak yolculuğu benim gözümde her zamankinden daha güvenli. Sağlığım izin verdiği ve American Airlines benimle çalışmayı istediği sürece görevimin başındayım. Yıllar boyunca uçmanın en sevdiğim yönü, yolcularımı uçağa binişlerinde karşılamak ve kendilerini uçaktan inişlerinde uğurlamaktı” diyor ve ekliyor: “Hepsi de gerçekten harika insanlardı ve onlarla uçmak müthiş bir sevinç kaynağıydı.”
Karar elbette kendisinindir ancak benim önerim, sağlıklı ve uzun bir hayat dilediğim “yaşayan havacılık efsanesi” 82 yaşındaki Bayan Bette Nash’ın, çok gecikmeden, 61 yıllık özgün meslek yaşamına ait sayısız önemli tecrübesini kaleme alıp kitaplaştırarak tüm dünya sivil havacılık camiası ile paylaşmasıdır. Gezegenimizin hemen her ülkesindeki sektör çalışanı genç kuşakların söz konusu olası yapıttan, ancak okumak yoluyla öğrenebilecekleri hayli fazla bilgi ve deneyim olduğundan sivil havacılığa duyduğum büyük merak kadar eminim.
Verimli günler ve gelecek pazarki yazımda görüşmek dileğiyle.