Yeşil lojistiğin kurumlarını oluşturmalıyız

Atilla Yıldıztekin

Günümüzde gelişmişliğin bir ölçüsü de çevre korumasına vermiş olduğumuz önemdir. Üretilen tüm ürünler, verilen tüm hizmetler sonunda, çevrenin kirlenmemesi gerekmektedir. Çevre korunması ile ilgili hassasiyet önce kişiler tarafından gündeme getirilmiş, sonra dernekler ve kurumlar oluşmuş ve daha sonra da devletler tarafından zorunlu hale getirilmek amacıyla kanunlar yapılmıştır. Günümüzde  Avrupa Birliği çevre korunmasına en çok önem veren ve bu konuda büyük kaynakları aktarabilen ve çalışmaları devreye sokan ülke birliklerinden biridir. Bu ülkelerin tümünde uygulanması zorunlu standartlar ve kurallar konulmakta ve iş yaptıkları diğer ülkelerden de bu kurallara uyulması istenmeye başlanmıştır. Bir çok ticari kuruluş yıllık raporlarına çevre korunmasına dair rakamlar koymaya başlamış ve ISO 14000 ve BS 7750 gibi çevre standartlarına uygunluk belgelerini almaya başlamıştır. Çevreci bir kampanya satışları arttıran, pazarlama unsuru olarak bile kullanılmaktadır. Bu gün için çok az sayıda satın alıcı üreticilerden bu belgeleri istemesine rağmen ileride bu talebin artacağı ve zorunlu hale geleceği de unutulmamalıdır.

Üretici kuruluşlar ürünlerinin ve hizmet süreçlerinin ömür çevrimlerini çevre korumasını da göz önüne alarak planlamakta ve bunları belgelemektedir. Üretimin ve hizmet atıklarının kontrolü zorunlu hale gelmiştir. lojistik hizmetlerin verilme süreci içinde çevre koruması da AB içinde tanımlanmış, direktifler verilmiş ancak uygulama başlanmamıştır. Yapılan çalışmaların başında paketleme alanlarının yerleştirilmesi ve atıkların geri dönüşü üzerinde çalışmalar yapılacak ve kirlilik etkisi minimize edilecektir. Amaç çevreyi koruyarak paketleme maliyetlerini geri çekmektir.

Taşımacılık konusunda da AB içinde çalışmalar yapılmakta ve destekleme fonları kullanılmaktadır. Amaç AB içindeki % 45-% 50 oranındaki kara nakliyesi miktarını aşağı çekmek, deniz, nehir taşımacılığını, demir yolu olanaklarını ve bunları birleştiren kombine ve intermodal taşımacılığı arttırmaktır. Almanya, Avusturya, İsviçre ülkelerindeki transit kara taşımacılığını pahalılaştırmak ve zorlaştırmak için bazı sınırlamalar getirmektedir. İsviçre gelecek 10 yıl için karayolları üzerindeki toplam duraklama sayısını belirlerken, Avusturya çevreye duyarlı nakliye şirketlerine ödül olarak geçiş hakkı vermektedir. Almanya kara yollarındaki trafik sıkışıklığını açmak için yeni uygulamalar getirmekte ve kalabalık alanlara girişi zorlaştırmaktadır. Şehir içi lojistik de araştırmacılar ve belediyeler tarafından sürekli incelenmekte alternatif çözüm olanakları araştırılmaktadır. Bremen gibi şehirlerde tüm ürünlerin şehir dışındaki lojistik merkezlerine getirilmesi ve oradan tek lojistik kuruluş tarafından şehir içine dağıtılması gibi çözümler araştırılmaktadır.

Tüm Avrupa genelinde çevreye duyarlı araçların kullanılmasını, taşımacılık veriminin yükseltilmesini, trafik sıkışıklığının azaltılmasını, kamyon trafiğinin azaltılarak kamyon-demiryolu , kamyon-demiryolu-gemi  intermodal ve kombine taşımacılığının geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Geri dönüş lojistiği de çevre duyarlılığı çerçevesinde ele alınmaktadır. Ürün ve hammadde geri dönüş olanaklarının kullanılması, tekrar kullanım veya kullanılan materyallerin azaltılması gibi teknikler araştırılmaktadır. Araçlara, kimyasal ürünlere, bilgisayarlara, printerlere, pillere, beyaz eşyalara özen gösterilmesi ve paketleme materyallerinin standart hale getirilmesi istenmektedir. Ambalaj malzemelerinin ve eskiyen ürünlerin geri dönüşleri kısa bir süre içinde önemli bir iş kolu haline gelecektir. Günümüzde bazı kuruluşlar depozitolu ürünleri veya atıklarını kendileri toplamakta, bazıları da bunlar için para ödemektedir. Yarın bu konu geri dönüş lojistiği konusunda yetkili ve tecrübeli kuruluşlara outsource edilmek durumunda kalınacaktır. Geri dönüş lojistiğinin ürünlerin dizayn sürecinde incelenmesi gerektiğini, bu bazda ürün dizaynının, kutu dizaynının, ambalaj materyali seçiminin ve nakliye şeklinin atık malzeme miktarının azaltacak, geri dönüşleri kolaylaştıracak şekilde karşılıklı belirlenmesini unutmamalıyız.

Yeşil lojistik başlamıştır. Tohumları atılmaktadır. Bu işten yaratılan artı değerleri, yani meyvelerini istiyorsak bizim de tohumları atmaya, işi öğrenmeye, meyve bahçesini düzenlemeye yani kurumları oluşturmaya ve bunun kurallarını şimdiden koymaya ihtiyacımız vardır.

Atilla Yıldıztekin
Lojistik Yönetim Danışmanı

atilla@yildiztekin.com
0 532 215 6818

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.