Cennetin Gökova körfezine açılan penceresi, doğanın en ihtişamlı ve en cömert yaratıldığı yer, mitolojik tanrı ve tanrıçaların huzur bulduğu, insanoğlunun vahşetinden kurtulmayı başarabilmiş dinginliğin ve mutluluğun merkezi Karacasöğüt.
Denizin hemen kıyısından başlayan makilikler, defneler, zakkumlar ve çam ağaçları ile birlikte kusursuz bir doğa görüntüsü sergileyen Karacasöğüt, Mavi turun vazgeçilmez uğrak yerlerinden birisidir. Teknede yemeğinizi yerken denizden gelen davetsiz misafirlerininiz tabağınızdakilere ortak olabilir. Bunlar oranın yaygaracı, sevimli kazları ve ördekleridir. Mutlaka sizin de gönlünüze girip bir kaç lokmanızı alacaklardır.
Böylesine mükemmel bir doğa köşesini görmek için yerli ve yabancı turistler hiç şüphesiz buraya gelecektir. Bu da çoğunlukla denizden olmaktadır. Gerek kendi teknesiyle ve gerekse de mavi tur tekneleriyle gelen yerli ve yabancı turistler ne yazıktır ki iskele sorunu ile karşılaşmaktadırlar. Muhtarlığın kendi olanaklarıyla yaptırdığı ahşap iskele teknik ve kapasite olarak ihtiyaca cevap verememektedir.
Elektrik panolarının modernize edilmesi ve iskelenin yeniden turizme uygun şartlarda düzenlenerek yapılması gerekmektedir. Çünkü, sezonda buraya her gün ortalama olarak 10 - 12 mavi tur teknesi gelmektedir. Bu 130 turist ve 40 personel anlamına gelir. Ayda ise 4 bin turist demektir.
Mavi yolculuk için vazgeçilmez bir koy olan Karacasöğüt'te bulunan iskelenin zaman kaybedilmeden yeniden düzenlenmesinde turizmin geleceği açısından yarar görüyorum. Yetkililere duyurulur.
Marmaris?teki korumanın işgüzarlığı
Marmaris'e bağlı Karacasöğüt köyünden ayrıldıktan sonra arkadaşlar beni Marmaris yolu üzerindeki bir restoranta bıraktılar. Günün yorgunluğunu üzerimden atmak istiyordum ki, tam o sırada karşımda kendisinin MARMARİS KAYMAKAMININ koruması olduğunu söyleyen bir şahıs belirdi. Masada ağzı kapalı duran kameramı, fotoğraf makinamı ve çantamı alarak oradan kalkıp gitmemi çok sert bir ifadeyle ve çok saldırgan bir tavırla bana söyledi. Kendimi tanıtmama, basın mensubu olduğumu söylemee rağmen saldırganlığını daha da arttırarak kameramı ve diğer bütün malzemelerimi alarak bana " Ben Devletin gücüyüm, gerekirse seni buradan zor kullanarak atarım" diyerek önce hepsine el koydu ve sonra onları zorla çantama sokarak bana hakaret etti ve beni oradan atmaya çalıştı Kendisini defalarca uyarma karşın agresif tutumundan hiç vazgeçmedi. Meğerse restorantın arka tarafındaki ağaçların altında Marmaris Kaymakamının misafirlerine yemek daveti varmış. Benim çekim yapacağım zannedilmiş bu nedenle orada olmam istenmiyormuş.
Ben ne Marmaris kaymakamını tanırım nede misafirlerini. Üstelik orası kamuoyuna açık bir yer. Gizlisi saklısı yok. Konunun en önemli ve ilginç olan karesi de, Kaymakam beyin on metre arkasında gelişen bu tartışmalara karşı hiç bir müdahelede bulunmamış olmasıdır.
Orada bir dayak yemediğim kaldı. Kendisini koruma olarak söyleyen kişinin polis olmadığını da sonradan öğrendim.
Marmaris gibi Türkiye'nin çok önemli bir turizm bölgesinde, Marmaris Kaymakamının gözleri önünde tarafıma yapılan bu çok çirkin saldırıyı ve hakaretleri şiddetle kınıyorum.
Marmaris Jandarma Komutanlığından anında gelerek sağduyulu, akılcı ve mesleki yeteneğini kullanarak olayın daha da büyümesini engelleyen ekip komutanına da ayrıca teşekkür ederim.
Kapt. Ünal BENLİALPER ? MARMARİS/LOJİPORT