Türkiye hızlı trenle tanışalı bir yılı geçti.
Sadece Ankara-Eskişehir hattında kullanıldığı için ne yazık ki toplumun geniş kesimi henüz bu konforu yaşama fırsatı bulamadı. Şunu baştan söylemek mümkün; hızlı tren uçak konforunu aratmıyor. Hatta şehrin tam ortasına kadar getirdiği için Ankara-İstanbul arasında özellikle Ankara'ya gelen yolcular açısından uçaktan çok daha avantajlı olacağına şüphe yok.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte hızlı trene bindik. Gül, 21 yıl aradan sonra trene binen ilk Cumhurbaşkanı olmaktan mutluydu. Gül'ün bindiği tren ne 21 yıl önce Turgut Özal'ın bindiği kara trene ne de Atatürk'ün o el sallayarak poz verdiği meşhur trene benziyordu. Gül, hızlı treni kullanıp saatte 250 kilometre hıza ulaştı. Ancak bir şeyi yapamadı. Dedi ki, "Ben de Atatürk gibi trenden el sallayan bir poz vermek istedim. Ne yazık ki hızlı trenin camları açılmıyormuş!"
Hızlı trende her şey çok iyiydi. Ancak bir şey beni ve beraber seyahat ettiğim gazeteci arkadaşlarımı gizliden gizliye rahatsız etti. Hızlı trenin vagonundan içeri girdiğiniz anda kendinizi uçakta hissediyorsunuz. Anonslar, ekrandan akan yazılar... Adeta uçuşa hazırlanıyorsunuz. Hatta "Tamam birazdan havalanacağız!" diye içinizden geçiriyorsunuz. Fakat o da ne? Emniyet kemeri yok! Bırakın uçağı, şehir içinde bile kullandığınız otomobilde, şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri var, 250 kilometre hıza ulaşan trende yok. Neden?
Neyse ki bu soruyu sorabileceğimiz yeteri kadar TCDD bürokratı bizimle birlikte Cumhurbaşkanı'na eşlik ediyor. İki bürokrata sorduk, aldığımız en açık yanıt, "Çünkü trenlerde emniyet kemeri kullanılmıyor" oldu. Peki, neden kullanılmıyor? Çünkü öyle bir zorunluluk yokmuş. Dünyada da trenlerinde emniyet kemerini zorunlu tutan ülke bulunmuyormuş. Her tren kazasında, özellikle de kafa kafaya çarpışmaların yaşandığı tren kazalarında emniyet kemeri tartışılıyor, ancak her defasında kemere gerek olmadığına karar veriliyormuş. Neden gerekmiyor? İşte bu soruya açık bir yanıt alamadık. Belki de kemer sorusu TCDD bürokratlarına çok anlamsız ve yersiz geldi. Zira TCDD'nin hızlı trenin avantajlarını anlattığı tanıtım sayfasında, "Emniyet kemeri takma zorunluluğunun olmadığı, elektronik araçların doyasıya kullanılabildiği tek ulaştırma aracı hızlı trenlerdir" diyor. Kemersiz seyahat avantaj olarak sunuluyor.
Hızlı tren 2013'te Ankara-İstanbul hattında devreye girdiğinde bırakın otobüsü uçak yolcuları için bile vazgeçilmez olacak. Muhteşem manzarayı hızı hissettirmeyen özel camlardan izleyip kısa sürede ulaşıyorsunuz. Emniyet kemerinin olmaması ise bu keyfi yaşamanızı sınırlıyor. Tren konusunda yaşanmış acı tecrübeleri silip atmak kolay değil. Emniyet kemerlerini monte edin. İsteyen taksın, istemeyen özgürlüğünü yaşasın!
BUGÜN