2012 yılının son günlerini yaşadığımız bu günlerde ülkemizde ve dünyada pek çok firma yılbaşı ürünleri lojistiği konusunda harıl harıl çalışıyorlar. Yılbaşı sofralarının olmazsa olmaz meyve, sebze, içecek ve yiyeceklerinin bir kısmı ithal ve dünyanın çesitli coğrafyalarından temin ediliyor. Şili, Arjantin, Ekvator, Kolombiya gibi güney Amerika ülkeleri halen ilkbahar-yaz dönemindeler. Bu nedenle kuzey yarım küre, bazı meyve ve sebzeleri bu coğrafyadan temin ediyor. Örneğin; üzüm, kavun, karpuz, kiraz gibi meyveler farklı sıcaklıklarda refeer konteynerle, deniz veya havayoluyla taşınmaktadır. Sezonu nedeniyle zaten pahalı bir meyve olan örneğin kirazın Arjantinin bir bölgesinden soğuk zincir kırılmadan havayoluyla ülkemize getirilmesi operasyonun arkasında nasıl bir lojistik sürecin yönetildiğini anlatmaya yetecek cümleler kurmak bile oldukça zordur. Üreticiden başlayan, refeer hava kargo konteynerinin üreticiye en yakın hava limanında bulundurulması, kalite kontrol, soğuk zincirin devamlılığı, aktarma yapılan havalimanlarında denetim, koordinasyon, gümrük işleri ve sonunda müşteriye ulaşmasını sağlayacak dağıtım altyapısını içeren süreci lütfen göz önüne getiriniz. Gerçekten hırpalayıcı bir süreç, ancak bu sürecin sonucunda mutlu müşteri görebilmek için her şeye değer. Meyve – sebze, süt ürünleri, deniz ürünleri gibi ürünlerin ithalatında yerli üreticiyi korumak amacıyla ciddi gümrük vergileri var. Gümrük vergilerinin yüksek olması nedeniyle halkımız kış sezonunda örneğin kavunu ucuza yiyemiyor. Bence gümrük vergilerinde tüketici aleyhine olan bu durumu değiştirmek lazım. Halen Aralık ayında ülkemizde kiraz, kavun, karpuz üreten yok , bu sezonda olmayan üreticiyi neden koruyalım. Bu nasıl global dünyadır ki serbest piyasa koşulları burada işlemiyor. Hiç değilse ters sezonda ithal meyveden alınan gümrük vergileri azaltılmalı, bu meyveler müşteriler için satın alınabilecek fiyatlardan pazara sunulabilmelidir. Yılın bu döneminde havaların soğuması ve hatta yurdun büyük bir bölümünün karla kaplı olduğu bu dönemde soğuk zincirin korunması önemini devam ettirmektedir. Geceleri sıcaklığın “don yapma” sıcaklıklarına ulaşması, sebze ve meyvelerin frigo araçlarda taşınmasını zorunlu kılmaktadır. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü bir ortamda frigo bir araç içindeki sıcaklığın takibi yaz sezonundakinden farklı değildir. 2013 yılında soğuk zincir lojistiği alanında yer alan şirketler; enerji giderlerini azaltma ve sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik hedeflerde ilerleyecekler. Aslında kurumsal yaratıcılığın bu sonuçları; çeşitli alanlarda yapılan küçük iyileştirmelerin toplamda bir değer yaratması olup bu sektörde bunu sağlayacak pek çok fırsat alanı mevcuttur. 2013 yılında; sektörde ciddi büyüklükte yeni yatırım haberleri, yabancı şirketlerin ilgisi ve özel girişim sermaye gruplarının yapacakları finansal ortaklık haberleri duyacağımızı tahmin etmekteyim. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıklı, başarılı bir yıl dilerim.