Bakan Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da genel kurula katılmayı planladığını ancak bazı beklenmedik gelişmeler nedeniyle katılamadığını belirterek başladığı konuşmasında “TOFED ve TŞOF’a bazı sorumluluklar getirmeyi düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmaları başlattık” diye konuştu.
Öztürk’ten mesaj
TOFED Kurucu Başkanı Galip Öztürk sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı genel kurula bir mesaj göndererek iyi dileklerini iletti. Öztürk mesajında kurumsallığın önemine değinerek, “Kurumsallığın ve ortak aklın ne kadar önemli olduğunu hep ifade ediyorum. 10 yıl önce biter denilen sektörümüz için, “altımızda derya var” demiştim. İşte bugün ulusal ve yerel firmalarımızın sayıları belki azalmıştır ama hem ciroları hem de taşınan yolcu sayısı ikiye üçe katlanmıştır. Bizim yapmamız gereken, mevcut sorunlardan şikayet etmek yerine, birlikte hareket ederek, farklı ulaşım modlarını, entegre taşımacılık alternatiflerini belirleyip, ekonomik açıdan daha güçlü bir sektör haline gelmenin yollarını aramalıyız” dedi.
Erdoğan güven tazeledi
Üye derneklerin belirlediği 500 delegenin katılımı ile yapılan seçimlerde TOFED’în yeni yöneticilerini belli oldu. Genel Kurul delegeleri “Mehmet Erdoğan’ın Genel Başkanlığı’nda yola devam” kararı aldı.
Yıldırım: “Demiryolunu, havayolunu geliştireceğiz” dedi.
“Otobüsçülüğü de ihmal etmeyeceğiz”
Mehmet Erdoğan’ın ikinci kez Genel Başkan seçildiği TOFED’in 5. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yapan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, otobüsçülüğü ihmal etmeyeceklerini söyleyerek, “Talep ettiğiniz akaryakıt indirimini zaten biz, bölünmüş yolları hizmete sokarak, daha az yakıt sarf etmenizi sağlayarak zaten yaptık” dedi.
TOFED’in 5. Olağan Genel Kurulu 24 Mayıs Cuma günü Ankara’da Büyük Anadolu Oteli’nde yapıldı. “Güçlü sektör, güçlü TOFED” sloganı ile gerçekleştirilen Genel Kurul, sektörü ve TOFED’i tanıtan bir kısa film gösterisi ile başladı. Ardından Genel Başkan Mehmet Erdoğan, “hoş geldiniz” konuşması yaptı.
10 yıl öncesinden daha zor bir dönemdeyiz
Konuşmasında otobüs işletmeciliği sektörünün 10 yıl öncesine oranla daha zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Genel Başkan Erdoğan, “Diğer ulaşım modellerinin devreye girmesiyle birlikte, sıkıntılarımız büyüdü. Ancak yapılan duble yollar ve özel denetim istasyonlarının kurulmasını ise sektörümüzün yararına işler olarak değerlendirmek gerekir” dedi. Erdoğan sektör olarak günümüzde en büyük rakiplerinin özel araç kullanıcıları olduğuna dikkat çekti.
Kamu hizmeti
Otobüs işletmecilerinin kamu hizmeti verdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu nedenle şehirlerarası yollarda toplu ulaşımı özendirmek adına, diğer trafik paydaşlarından farklı olarak otobüslere kullandıkları akaryakıttan alınan ÖTV’nin iade edilmesini ve biletlerdeki KDV oranının da bir alt dilim olan yüzde 8’e düşürülmesini talep etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu. Erdoğan, Ulaştırma Bakanlığı’nın bazı yetkileri sektöre ve sektörün temsilcisi olarak TOFED’e devretmesi gerektiğini söyledi.
Kurucu Başkan’dan mesaj; ‘Şikayet etmek yerine önümüze bakalım’
TOFED Kurucu Başkanı ve Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk ise bir mesaj göndererek, sağlık sorunları nedenleriyle genel kurula katılamamaktan duyduğu üzüntüyü bildirdi, başarılar diledi. Öztürk mesajında TOFED’in sektör mensuplarının yaşadığı her türlü sorunu sahiplenmesi gerektiğinin altını çizerek şu mesajları verdi: Bugün girdi maliyetleri sektörümüzün belini bükmektedir. ÖTV gibi vergi yükleriyle boğuşmak yerine önümüze çok daha güvenle bakabilmeyi hepimiz isteriz. Ancak Türkiye’nin gerçekleri ne yazık ki buna müsaade etmemektedir. Bizim de yapmamız gereken, mevcut sorunlardan şikayet etmek yerine, birlikte hareket ederek, farklı ulaşım modlarını, entegre taşımacılık alternatiflerini belirleyip, ekonomik açıdan daha güçlü bir sektör haline gelmenin yollarını aramalıyız
Kurumsallığın önemine her fırsatta değiniyorum. Ortak aklın ne kadar önemli olduğunu hep ifade ediyorum. 10 yıl önce biter denilen sektörümüz için, “altımızda derya var” demiştim. İşte bugün ulusal ve yerel firmalarımızın sayıları belki azalmıştır ama hem ciroları hem de taşınan yolcu sayısı ikiye üçe katlanmıştır.
O halde bugün yine yapmamız gereken hizmette farklılık yaratırken, birbirimizle ezici ve yıkıcı rekabet etmek yerine, güçlerimizi birleştirmektir. Birlikten güç doğar sözünü hiçbir zaman unutmayalım. Halimizden şikayet etmek yerine, farklılık yaratarak nasıl güçlenebilirizin cevabını arayalım.”
Halim Mete kürsüde
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Vekili Halim Mete de yaptığı konuşmada karayolu taşımacılığının, gelişen hava ve demiryolu taşımacılığına rağmen güçlenerek yoluna devam ettiğini söyledi. Yolcu taşımacılığında karayoluyla yapılan taşımaların, Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte özel sektörün çabaları ve kendi dinamikleri ile geliştiğini söyleyen Mete, “Bugün karayoluyla yapılan yolcu taşımacılığının payı yüzde 90,5’tir. Sektör, ‘toplam taşımacılıktaki payımız neden 5 puan geriledi’ diye düşüneceğine ‘toplam taşıma pastasını nasıl büyütürüz’ diye düşünmelidir. Türkiye’de karayolu ulaşımında sağlanan başarı sonucunda ülkemiz bir otobüs üretim merkezi oldu. Yaşanan barış süreci ve ulaşım modellerinin birbirine destek olması sonucunda Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimiz de dahil olmak üzere seyahat eden insan sayısı artıyor. Bu iki bölgemiz daha bugünden çok sayıda turisti ağırlamaya başladı” dedi.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclisi
Halim Mete, TOFED’in önemli işlere imza attığına dikkat çekerek, TOBB bünyesinde oluşturulan Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi hakkında da bilgi verdi: “Bu mecliste, hem şehir içi özel halk otobüsçüleri, hem turizm taşımacıları, hem servis taşımacıları ve hem de şehirler ve uluslararası otobüs işletmecileri yer alıyor. Bu meclis TOFED’in talebi olan kanunla kurulmuş bir birlik talebi ile çakışmaktadır. Bu meclise Ulaştırma Bakanlığı’nın bazı yetkilerini devrederek, sektörün bir tür özerklik içinde kendi kendini yönetmesini sağlaması gerekir. Otobüs işletmelerinin başarılarıyla Türkiye’nin bir otobüs üretim merkezi haline dönmesi ve ülke ekonomisine üreticilerin yaptıkları ihracatla da büyük katkılar sunması nedeniyle, otobüsçülüğe destek olunması elzem hale gelmiştir.”
Babamı otobüsçülük işine ben soktum
Genel Kurulda bir konuşma yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, her genel kurulda olduğu gibi kendisinin de otobüsçülükten geldiğini belirterek başladığı konuşmasında, 1970’li yıllarda rahmetli babası Hacı Dursun Bey’in otobüsçülük sektörüne kendisinin ısrarı üzerine girdiğini anlattı. O dönemlerde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle ciddi maddi zararlara uğradıklarını da söyleyen bakan Yıldırım, “Babam bana ‘bu sektöre beni neden soktun’ dedi. Otobüsümüzü satarak sektörden ayrılırken de kurban kestik” dedi.
Karayolu ulaşımını ihmal etmeyeceğiz
Kurumsallaşma olmadan bireysel otobüsçülüğün zor bir uğraş olduğunu kaydeden Yıldırım, demiryollarını da, havayollarını da destekleyerek geliştireceklerini bu arada karayollarının da ihmal edilmeyeceğini söyledi.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun sektör için bir milat olduğuna dikkat çeken Bakan Yıldırım, bu kanunla birlikte taşımacılıkta ezber bozan bir sisteme geçiş yapıldığını belirtti. Bu kanun sayesinde sektördeki özmal otobüs oranının yüzde 15’lerden yüzde 50’lerin üzerine çıktığını anlatan Yıldırım, “Otobüsçülük kurumsal bir yapıya kavuştu. Bunda TOFED’in de katkısı çok büyüktür. Bundan böyle TOFED’e ve TŞOF’a daha fazla sorumluklar getirmeyi düşünüyoruz. Bu konuda çalışma başlattık” diyerek sektöre müjde verdi.
Sektöre sağlanan destekler
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Yıldırım, konuşmasında sektöre sağladıkları diğer desteklere de dikkat çekti. “Otobüs bilet fiyatlarında “taban”, terminal çıkışlarında ise “tavan” ücret sistemini başlattıklarını, daha etkin ve rantabl bir işletmecilik için tek tip otobüs yerine yolculuk kapasitelerini esas alacak şekilde farklı büyüklükteki otobüslerin sefere konmasını sağladıklarını kaydeden Bakan Yıldırım, “Sektördeki otobüs sayısı 12 binden, 7 bin 500’e inince ‘sektör geriledi’ deniyor. 12 bin otobüs varken yüzde 33 olan doluluk oranı, şimdi 7 bin 500 otobüsle yüzde 70’e çıktı. Bunu gözden kaçırmayalım. Bir şey yaparken yolları sevindirmeyelim“ şeklinde konuştu. Rahatsızlığı nedeniyle Genel Kurula katılamayan TOFED Kurucu Başkanı Galip Öztürk’ün mesajında söylediği gibi sektörün küçülmediğini aksine büyüdüğünü, firmaların taşıdığı yolcu sayısının ve ciroların arttığını ifade eden Bakan Yıldırım, “Şimdi otobüslerdeki konfor uçaklardan çok daha iyi. Seyahatten haz alıyorsunuz. Neredeyse evden eve sefer var. Sektöre yönelik hassasiyet ise her geçen gün biraz daha artıyor” dedi.
Dünyaya örnek bir sektör
Türkiye’deki otobüsçülük sektörünün, dünyaya örnek bir sektör olduğuna da dikkat çeken Bakan Yıldırım, Almanya, İngiltere ve İtalya gibi ulaşımda dünyanın en ileri ülkelerinin, Türkiye’deki yapının benzerini ülkelerinde kurabilmek için çalışma yaptıklarını bildirdi. Türkiye’nin 1930’lardan bu yana karayolu ile yolcu taşımacılığı alanında çok büyük tecrübe kazandığını, o yıllarda uçak sayısının yok denecek kadar az olduğunu, trene herkesin binmediğini, geminin de o yıllarda büyük kesimlere hitap edemediğini anlatan Yıldırım, “Her dönem yegâne taşıma aracı olan otobüsçülüğü, bu kadar derin bir tecrübeye sahip olan bu sektörü ihmal etme lüksümüz yok” diyerek sektöre verilen öneme dikkat çekti.
Doluluk oranını artırmak
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Yıldırım, sektörün ve sektör yöneticilerinin üzerinde durması gereken en önemli konulardan birinin ise doluluk oranını artırmak olduğunu da kaydetti. Sektörün en fazla iş yaptığı dönemlerin okulların kapalı olduğu tatil dönemleri, bayramlar, yılbaşı gibi özel günler olduğunu bildiren Bakan Binali Yıldırım, “Bunları da toplasanız, yılın yarısı etmiyor. Bu nedenle sektörün en fazla üzerinde durması gereken konu doluluk oranının artırılmasıdır. Herkes bu konuya kafa yormalıdır” önerisinde de bulundu.
Karayoluna yapılanlar
Hükümetleri döneminde 23 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, yolların kalitesinin düzeltilmesi ile bir yılda havaya fazladan salınan karbondioksit miktarının 25 milyar ton azaldığını, ölümlü kazaların yüzde 50 gerilediğini, fazladan yakıttan 14 katrilyon lira tasarruf edildiği bilgisini veren Yıldırım, bunların her birinin de sektöre yönelik dolaylı destek olduğunu bildirdi. Dünyanın en modern denetleme istasyonlarını Türkiye’ye kazandırdıklarını, hurda araçları trafikten çekerek 85 bin aileye önemli destekte bulunduklarını da anlatan Yıldırım, sektörden gelen KDV indirimi ve ÖTV’siz yakıt konusunda ise şunları söyledi: “Bizim ülkemizde kamu gelirlerinin büyük bölümünü hala vergiler oluşturuyor. Siz KDV indirimi ve ÖTV’siz yakıt istiyorsunuz. Bu talebinize cevap vermeye benim gücüm yetmiyor. Ama yakın bir zamanda ekonomi daha da düzelecek ve bu istekler de karşılanacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Geçiş süreci
TOFED’in 5. Olağan Genel Kurulu’nun öğleden sonraki oturumunda söz alan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın da konuşmasında, geçtiğimiz hafta içinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve özellikle de yük taşıyacaklarına önemli kolaylıklar getiren Taşıma Yönetmeliği’ndeki değişiklikler hakkında açıklamalarda bulundu. Yapılan yeni düzenleme ile kapasite altına düşmüş firmalara verilen 90 günlük sürenin 1,5 yıla çıkarıldığını kaydeden Aydın, yetki belgelerini yenileme süresinin de cezaların ödenmesi koşuluyla uzatıldığını belirtti.
Otobüs Tarihi Fotoğraf Sergisi
TOFED tarafından salon girişinde açılan ve otobüsçülük sektörünün tarihini anlatan serginin ülkemizdeki otobüs yolculuğunun nereden gelip nereye gittiğini çok iyi ortaya koyduğunu ifade eden Müsteşar Yardımcısı Aydın, 70, 80 hatta 90’lı yılların ortalarına kadar otobüsçülük sektörünün para kazanılan bir sektör olduğunun altını çizdi. Ekonomik ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ülkedeki koşulların değiştiğini, hızlı bir değişim sürecinin yaşandığını ifade eden Aydın, yıllarca baskılanan havacılık ve demiryolu yatırımlarının bu dönemde gündeme geldiğini bildirdi. “Bu sektörde herkese ekmek var” diyen Aydın, taşımacılık sektöründe herkesin artık hesabını kitabını çok iyi yapması gerektiğini bildirdi. Göreve başladıklarında ülkemiz taşımacılık sektöründe bulunan 11 bin 800 otobüsten ancak bin 800 tanesinin öz mal olduğunu anlatan Aydın, “Sektör tamamen bireyselcinin üzerindeydi. Böyle olunca firmalar hesabını kitabını yapmıyordu. Çünkü firma her koşulda para kazanıyordu” diye konuştu. Alınan karalar sonucu bugün faaliyette bulunan 339 firmadaki araç sayısının 7 bin 545 olduğu bilgisini veren Aydın, çok uzun mesafeler arasında karayolu ile yolcu taşımacılığının yapılamayacağını belirterek şöyle dedi: “İnsanlar zamanını çok uzun yollarda kaybetmek istemiyor. Yolcu artık konforu arıyor ve taşıma süresinin 6-7 saati aşması sorun yaratıyor. Karayollarında yapığımız iyileştirmeler yoldaki zamanı kısalttı. Yollarımız artık akıllı denetim sistemleri ile donatılıyor. Hesabımızı ve kitabımızı iyi yapalım. Otobüsçü yatırım yaparken dikkat etmeli. Bakanlık olarak sektörü daha güçlü hale getirmek için gereken çalışmaları yapacağız.”
Hesap kitap doğru olmalı
Türkiye’de otobüsçülük sektörünün duayenlerinden ve İstişare Kurulu Başkanı Ali Osman Ulusoy da konuşmasında, sektörde kurumsallaşmanın önemine işaret etti. Firmaların her açıdan kurumsallaşması gerektiğini belirten Ulusoy, kurumsallaşma yönünde adım atan firmaların da hesap ve kitabını çok iyi yapması gerektiğine dikkat çekti. İstanbul’dan Van’a giden bir otobüsün 14’ten fazla terminale uğradığını ve her terminalde farklı giriş çıkış ücreti ödediğini belirten Ulusoy, bu konuyu da anlamakta zorlandığını, bireysel otobüsçünün çoğu zaman terminal giriş çıkış ücretlerini ödemekte bile zorlandığını savundu. Türkiye’de kapasitenin çok üzerinde otobüsün bulunduğunu da ifade eden Ulusoy, doluluk oranı yüzde 70’in altında olan hatlara sefer düzenlenmemesi gerektiğini bildirdi.
Yeni bir sistem lazım
TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım da, bir otobüslük yolcu kapasitesi bulunan bir hatta üç otobüsün yolcu taşıdığını, sonuçta bu hatta çalışan üç otobüsün de para kazanamadığını belirterek, artık firmaların yeterli doluluk orana ulaştıkları hatlarda otobüs seferi düzenlemesi gerektiğini söyledi. Özellikle kış aylarında bu konuya dikkat edilmesini isteyen Yıldırım, “Para kazanılamıyorsa boş hatlarda otobüsler yatsın. Yatan otobüsün parasını karşılayacak bir sistem bulmak zorundayız” dedi.
Mehmet Erdoğan yeniden Genel Başkan
Yapılan konuşmalardan sonra TOFED’in son 2 yıllık döneme ilişkin faaliyet raporu okunarak üyelerin oylarına sunuldu. Ardından da 50 kişilik yeni Genel Yönetim Kurulu için seçim yapıldı. Seçim sonrası oluşan yeni yönetim kurulu, kendi arasında yaptığı toplantıda Mehmet Erdoğan’ı bir kez daha TOFED’e Genel Başkan olarak seçti.
Görev bölümü
Mehmet Erdoğan’ın Genel Başkan seçildiği toplantıda, diğer görevlere seçilen isimler ise şöyle: Genel Başkan Vekili: Selami Tırış. Genel Başkan Yardımcıları: Ali Çıkkan, Metin Tırış, Mustafa Özcan, Hakan Orduhan, Mustafa Tekeli, Abdullah Öcal. Genel Sekreter: Mevlüt İlgin. Genel Muhasip: Mustafa Dağıstanlı. GYK Üyeleri: Mazlum Bababalım, Sabri Karataş, Hürer Fethi Gündüz, Erol Özkaymak, Seyhan Azder, Salim Altunhan, Mahmut Arıkboğa, Muhittin Nişikli, Mustafa Kıranşal, Yüksel Yüce, Yüksel Kurnaz, Şeyhmus Çaktır, Bülent Yıldız, Hayrettin Yağız, Adnan Değirmenci, M. Saip Konukoğlu, Cemal Yağcı, Galip Gönültaş, Orhan Sungur, Ramazan Ilgan, Abdülkadir Baykuş, İrfan Topaloğlu, Bertan Söğüt, Aydın Özgen, Temel Uzlu, Selami Tan, Ahmet Erat, Ozan Deniz Ünal, Erdal Çetin, Mahmut İrkey, Mehdi Dalgalı, Ebedin İnanç, Hasan Aras, Aslan Bayram, Necdet İpekçioğlu, Nida Büyükbayraktar, Fatih Uğur, Mustafa Sagun, Halil Baylam, Mustafa Özbakır.
LOJİPORT