Dünyanın bütün işçileri; 207 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 132 ülkeden 1200’den fazla delege ile Kopenhag’da 2-7 Aralık’ta iki önemli seçim için toplandı. İlki, ITUC’nın yeni yönetimini belirlemek için. İkincisi ise dünyanın en kötü patronunu seçmek için. İşçiler, kongrenin başladığı günden itibaren 6 Aralık akşamına kadar en kötü patronu seçmek üzere oy kullandı.
ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, yarışmayı, “Kötü sicile sahip çok sayıda üst yöneticiyi (CEO) yakından inceledik. Küresel etkiye sahip şirketlerden on yöneticiyi finalist olarak seçtik. İşçi haklarının gasp eden ve çalışanların hak arayışlarını engelleyen 10 patronun arasından en kötüsünü seçeceğiz” şeklinde anlattı.
Dünyanın en kötü patronu için ilk yarışma 2014’te Berlin’deki ITUC Dünya Kongresi sırasında yapılmış, Amazon’un şefi Jeff Bezos en kötü patron seçilmişti.
En kötü patronlar listesinde; Amazon’dan Jeff Bezos, Bolleore’den Vincent Bolloré, Glencore’den Ivan Glasenberg, Uber’den Dara Khosrowshahi, Samsung’dan Lee Kun-hee, Walmart’tan Doug McMillon, Ryanair’den Michael O’Leary, Deliveroo’dan Will Shu, Marriott International’dan Arne Sorenson ve Weinstein ve Miramax’tan Harvey Weinstein yer aldı.
Listede altı Amerikalı’nın varlığı dikkat çekti. Hepsi milyarderler listesinde. Patronlardan dördü 2014’teki listede de vardı. Ve tesadüfe bakın ki hepsi erkekti!
Kuralları değiştirin
Dört yıl önce bankacılar en büyük kurumsal suiistimallerle dikkat çekmişti. Bu yılki en kötü patron listesine Amazon, Uber ve Deliveroo gibi platform işletmeleri dikkat çekti. Dijitalleşme daha da hız kazanacak gibi görünüyor ancak, hükümetlerin işçi haklarını ve kamu yararını korumak için düzenlemeler yapması gerekiyor. İşçiler diyor ki, ‘İşçiler ve onların sendikaları, işverenlerin hiçbir sorumluluk almadıkları, vergi ödemedikleri ve sosyal güvenliğe katkıda bulunmadıkları bir çalışma biçimi olan “Uberleşme” yi kabul etmeyecek.’
Utanç listesi, sendika düşmanlığı, asgari ücret altında ödeme yapma, vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, işçi sömürüsü, insan hakları ihlalleri ve çevresel yıkımı kapsayan kurumsal suiistimalleri dikkate alınarak hazırlanıyor. İşçi haklarını korumak ve şirketlerin açgözlülüğünü sona erdirmek için kuralların değişmesi gerekiyor.
İşçi düşmanı
Michael O’Leary, uzun süre şirkette sendika olmaması için türlü çeşitli oyunlar oynayan, ‘cehennem donarsa, sendika da gelir’ düşüncesinde bir yönetici.
Sharan Burrow, “Şirketini, çalışanları sömüren, düşük ücretli bir iş modelini inşa eden bir adam. Kim esnekliğin başarısının anahtarı olduğunu söylüyor. Aslında bu haksız uygulamaları ile sendika kurmak için işçileri ateşleyen bir adam. Bu yıl tarihindeki en büyük yürüyüşlerle karşılaşan bir adam... ” tanımlamasını yapıyor.
Seçim sonucu ile ilgili Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) Genel Sekreteri Stephen Cotton, “Michael O’Leary’nin dünyadaki 2018 En Kötü Patronu olarak adlandırılması sürpriz değil. Ryanair’in başlangıcından beri haksız istihdam uygulamalarını teşvik ediyor. Avrupa’da dokuz grev oldu. İnsanlar işyerinde haysiyet istiyor’ diyor.
Ryanair bir yıl önce sendikaları tanımayı kabul etti. Bu ödülle, küresel sendikal hareket, Michael O’Leary’ye bir mesaj gönderiyor: İşçilerin işyerinde onurlu, öz saygı, sağlık ve güvenlik sahibi olmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Olcay BÜYÜKTAŞ - CUMHURİYET
LOJİPORT