“Yönetmelikler bizi zayıflatıyor”

İMEAK Deniz Ticaret Odası Nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan TURYOL Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can, yolcu taşımacılığında bakanlığın...

İMEAK Deniz Ticaret Odası Nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan TURYOL Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can, yolcu taşımacılığında bakanlığın uyguladığı yönetmelikler konusunda açıklamalarda bulundu. Yunus Can konuşmasında, “Bakanlığımız çok önemli yönetmelikler ihdas etmişlerdir. Ancak bu yönetmeliklerin birçoğu sektörü erozyona uğratan yönetmeliklerdir. Yani mali açıdan bizleri zayıflatan yönetmeliklerdir. Bunların içerisinde yolcu güvenliği, gemi teknik donanımı, personel donanımı konularında getirilen tedbirlere katılamamak elde değil. Ancak getirilen bu yönetmelikte sektörde yaşanan mali yükün hafifletilmesi ve sektörün daha iyi ortamda çalışabilmesinin önünü açabilecek hiçbir uygulama getirmemiştir. Sadece şu vardır, ‘Ben bu yönetmeliği getiririm, burada size dikte ederim, sizde yapacaksınız. Onun dışında maliyetler ne şekilde karşılanacaktır orası beni ilgilendirmez’. Özeti budur. Ben bunu hissettim bu güne kadar” ifadelerini kullandı.

“Teminatlar 3 misline çıkarıldı”

Son getirilmiş olan yolcu gemilerinde mali mesuliyet sigorta uygulamasındaki teminatın üç misline çıkartıldığını ifade eden Yunus Can, “Yolcu gemilerinde kişi başına sigorta teminatı 680 bin liraya çıkartılmıştır. Uygulama talimatına kadar eski kanun üzerinden sigortalama yapılacaktır deniyor. Bu bize sigorta şirketlerinin aynı rakamlar üzerinden sigorta yapamayacağını ortaya koyuyor. Sigorta yapmazsa, denize elverişli belgesi alamazsınız. Çünkü sigorta şirketlerini çok büyük teminatlar altına sokmuş oluyorsunuz. Sigorta şirketine primini vereceğim bu teminatı ver bana desen bile firma sigortanı yapmıyor. Böyle bir açmaz durum var. Hazine müsteşarlığı ile bakanlığın koordinasyon bozuklukları yüzünden bize böyle bir külfet getirildi. Hala aynı yönetmelik yürürlükte ve ‘istersem ben bunu uygularım’ durumuna getiriliyor ve sigorta şirketlerine de siz bu teminatları uygulayın ve üst limitlerinde üstüne çıkın deniyor” şeklinde konuştu.

“Sigorta şirketleri kabul etmiyor”

Yunus Can sigorta uygulamasında yaşanan sıkıntıyı anlatırken, “800 kişilik bir yolcu gemisinin teminatı kişi başına 680 bin TL teminatla yaklaşık 550 milyon Türk Lirası oluyor. Bunu kabul edecek hiçbir sigorta şirketi yok. Pratikte uygulanması mümkün değil. Sigorta şirketleri diyor ki, ben bu poliçeyi yurtdışına satayım. Ortak arayayım bulursam ben size haber vereyim. Böyle sıkıştırılmış bir durum var ve çözüm yok” ifadesinde bulundu.

“Sektör temsilcilerine sorulmadı”

Akılla mantıkla ilgili ne yönetmelik ne de kanun var diyen Can, “Sektör temsilcileriyle bu iş kotarılmadı. Kendileri oturdukları yerden karar verdiler bu işe. Ben asla mal ve can emniyetiyle ilgili getirilen hiçbir tedbire karşı değilim. Ben kendi ekibimi zaten o şekilde donatıyorum. Onda bir sıkıntı yok. Ben yıllardan beri hat başvurusu yapıyorum. Biz bu parayı verelim diyoruz. Gemilerimizde istediğiniz değişikliği yapalım ama kendi gelirlerimizi artıracak, durumumuzu koruyacak imkanları da tanı bize diyoruz. Hat istersin vermez. İskele istersin vermez. Ben para isterim sadece diyor. Böyle bir şey olmaz” ifadesini kullandı.

“Sürekli bir ‘ver’ durumu var”

Şirketlerin bağlı oldukları NACE kodlarına göre iş güvenliği kriterleri getirildiğini hatırlatan Can, “Asla karşı değilim. Yapılması lazım. Ama bu bir külfet, bir maliyettir. Sürekli bir ‘ver’ durumu var. Bu bir şekilde haksızca alma niteliğinde idare para talep ederse bu sektörü gözden çıkartmış olmak demektir. Biz hala diyoruz ki, bana göre 8 tarafı sularla çevrilmiş bir kara parçası olan İstanbul’un, 400 Km sahil bandı var. Ama deniz yoluyla taşınan yolcu oranı yüzde 2 buçuk civarında. Herkesin utanması lazım. Özellikle bu yönetmelikleri bize dikte edenin düşünmesi lazım. Niye bu artmıyor diye düşünmesi lazım.  Ya da diyebilir ki, ‘benim adım denizcilik bakanlığıdır, denizcilik müsteşarlığıdır. Ben o işlere bakmam, senin taşımacılığı arttırıp artırmadığın önemli değildir benim için. Ben sana ne iskele veririm ne yer veririm. Ben otururum, alırım.’ O zamanda eski milli eğitim bakanının lafı akla geliyor. Okullar olmasa maarifi şahane idare ederim diyordu”  şeklinde konuştu.

Cengiz Tepebaş - LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

DFDS, Avrupa’dan Mısır’a kolay ulaşımın yolunu açtı
Solmaz, eğitim üssüyle ürünleri daha etkili ticarileştirmeyi hedefliyor
"Atlas Lojistik Ödülleri, limanlarımızın tanıtımı için iyi bir fırsat"
Parsiyel Yük Nedir? Parsiyel Yük Taşımacılığı Hakkında
Japonya, şoför açığını 'konveyör bant' yolu ile aşma hedefinde