Soğuk zincir için en kritik nokta, hammadde alımından, üretici ve nihai tüketiciye ulaşıncaya kadar oluşan tüm süreçlerin kontrol altında tutmak ve zincirin kırılmamasını sağlamaktır. Bu sürecin şeffaf ve izlenebilir bir yapıda olması gerektiğini söyleyen Reysaş Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, öncelikle 2012 yılında Türkiye’nin de taraf ülke olarak imzaladığı ATP konvansiyonu standartlarına uygun yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydetti. Konvansiyona atılan imzanın, Türkiye’nin çıtasını yükselteceğini aktaran Döven, “Bayanların çalışma hayatına atılmasıyla birlikte soğuk ürün ve pratik olarak değerlendirilebilecek dondurulmuş gıdalara olan talep her geçen gün artıyor. ATP Konvansiyonu Türkiye olarak çıtamızı yükseltecek. Ancak üretici ve tüketici olarak tüm tarafların bu konvansiyonu iyi okumaları yatırım ve Ar-ge maliyetlerini bu doğrultuda planlamaları gerekiyor” diye konuştu.
GIDA TAŞIMACILIĞI STRATEJİK SEKTÖR SAYILMALI
Soğuk zincir taşımacılığında yasal düzenleme eksikliğinden dolayı çok sayıda sorun yaşandığına işaret eden Döven, özellikle de şehir içi mal dağıtımı konusunda yaşanan sıkıntılara değindi. Döven, “Kamyonların mal dağıtım saatleri ve şehir içinde dağıtım esnasında park, trafik yoğunluğu gibi bir takım sıkıntıları beraberinde getirmekte özellikle belli saat dilimlerinde kamyon statüsünde olan araçlar mal dağıtamıyor. Bu noktada da o ildeki UKOME kararları belirleyici oluyor. Yine yasal değişikliklerle gıda taşımacılığı stratejik önemi olan sektörler arasına alınarak buna uygun şehir içine giriş çıkış kurallarının değişebileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
EN BÜYÜK SORUN EĞİTİM
Reysaş Patronu Döven, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karayolları trafik kanunlarının yaptırımları ve ATP baskısı nedeni ve kümüle lojistik maliyetlerine baktığımızda firmaların rekabet şansları olmuyor. Yüksek yatırım maliyetleri ve kar marjlarının düşüklüğü bu işi sistemdeki belli firmaların piyasası haline getiriyor. Özellikle tonaj uygulamaları can yakmaya devam etmekle birlikte bu zamana kadar getirilen tolerasyonlar sistemi tatmin edemedi. Sektörün tamamını incelediğimizde en büyük sorunun eğitim olduğunu görüyoruz. Bugün devlet kamu spotu özellikle hanımlar başta olmak üzere, soğuk ürün satın aldıktan sonra ne yapmaları gerektiği konusunda bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Yani henüz soğuk ürün konusunda bilinçli bir tüketim toplumu olmadığımızı düşünüyoruz. Firmalar bazında da baktığımızda hizmeti alan ve hizmeti sunan taraflarda da belli bir bilinç oluşmamış durumda.”
MÜŞTERİMİZİN BEKLENTİSİ TAM OLARAK KARŞILIYORUZ
Soğuk zincirin, tedarik zincirinin diğer halkalarından daha hassas bir noktada olduğunu belirten Döven, zincirin bir kereliğine bile olsa kırılması halinde geri dönüşün mümkün olmadığını ifade etti. Reysaş Lojistik olarak, uzun yıllardır sektöründe lider gıda zinciri şirketlerinin yurtiçi mikro ve makro dağıtım işini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini anlatan Döven, 2010 yılında halka arzı gerçekleştirilen Reysaş GYO ile de birçok ünlü gıda markasına A sınıfı yüksek kalitede depoları ile depolama hizmeti verdiklerini açıkladı. Datalogger cihazları ile araçların sıcaklıklarını uydu üzerinden sürekli izlenerek ısı kontrollü dağıtım gerçekleştirdiklerini kaydeden Döven, “Aynı araçta farklı ürünlerin birlikte dağıtımını gerçekleştirerek operasyonel verimliliği artırıyoruz. Böylece lojistik maliyetlerini düşürerek müşterilerimize katma değer yaratıyoruz. Müşterilerimiz, öncelikle ürettikleri ürünlerin kalite standartları bozulmadan, oldukça hızlı ve etkin bir şekilde ürünlerin, minimum lojistik maliyeti ile müşterilerine zamanında ulaştırılmalarını bekliyor. Reysaş olarak, üreticilerden soğuk olarak çıkan ürünleri, soğuk zincirin kırılmasına izin vermeden son satış noktasına kadar aynı dereceleri muhafaza ederek ulaştırıyoruz. Nakliye sırasında kullanılan frigofrik araçlarda yer alan uygun kasa ve klima ile +4C veya -18C sıcaklıkları da muhafaza etmek mümkün. Şirketimizin gıda zincirinin ünlü markaları için hizmete açtığı ve açmaya devam edeceği depoları ise son teknoloji ile donatılmış soğuk hava depolarından oluşmaktadır ve içlerinde özel olarak ayrılmış +4C ve -18C bölümleri mevcut” ifadelerini kullandı.
REYSAŞ, EMİR İSTİF’LE KİRALAMA SEKTÖRÜNE GİRDİ
Birçok farklı alanda yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Reysaş, forklift ve depo ekipmanları kiralama sürecini tamamladı. Şirket, bu amaca yönelik kurulan Emir İstif ile sektöre katma değerli hizmet için iş makinesi tedariki, kiralanması, satışı gibi hizmetler sunacak. 2014 yılı sonu itibari ile aktif iş makine parkı yaklaşık 45 bine, toplam kiralık parkı da yaklaşık 12 bine ulaşan Emir İstif, bu yılın ilk yarısı için belirlediği büyüme hedefinin yüzde 20 üzerine çıktı. Distribütör firmalardan sonra sektörün en büyük ekipman kiralama şirketi olma hedefine emin adımlarla yürüyen Emir İstif, dünyanın önde gelen istifleme ekipmanları üreticisi Still Arser ile çalışıyor. Şirketin 2017 yılının sonuna kadar planladığı yatırım miktarı ise 35 milyon Euro…
Burak GÜNER - LOJİPORT