"Servislerde DUR kriteri de hız kesici de yok"
Yeni öğrenim döneminde servislerle ilgili en önemli gündem güvenlik olacak. Türkiye’de hâlâ çok eksik olduğunu belirten uzmanlar, ‘DUR’ kriteri ve hız kesiciler olması gerektiğini söylüyor.
Öğrencilerin güvenli ulaşımı için, 2017’de revize edilen Okul Servis Araçları Yönetmeliği’ne göre, okul servislerinde araç takip sistemi, 3 noktalı emniyet kemeri ve sensörlü koltuk bulundurmak zorunlu. Sensörlü koltuk kriterinin mali sebeplerden dolayı 3 Eylül 2020’ye ertelenmesi tepki ve tartışmalara yol açtı. Uzmanlar da Milliyet’e yurt dışındaki güvenlik kriterleri ile Türkiye’deki durumu kıyasladı.
Trafik durduruluyor
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Motorlu Araçlar Komisyonu Başkanı Alpay Lök, ABD’deki öğrencilerin sadece yüzde 1’inin okul otobüsünde yaşanan kazalarda hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Okul araçları ABD’nin en güvenli araçları olmak zorunda olduğunu vurgulayan Lök, şunları söyledi:
“Okul araçlarının otomobillerde giden öğrencilere göre 70 kat daha güvenli olması mevzuat kapsamında bulunuyor. Araçların yüksek güvenlik özelliklerinin yanı sıra, öğrencilerin iniş ve binişlerinde trafiğin kesinlikle durmasını sağlıyorlar. Durmayan araçların sürücülerine ise büyük cezalar veriliyor. ABD’deki okul otobüslerinde emniyet kemeri zorunlu. Ancak araçtaki koltuklar, kemer takmayı unutan öğrencilerin güvenliği tasarlanarak monte ediliyor. Bu sayede kemer takmayı, unutan veya olası kaza anında kemerini çözen bir öğrencinin bile yaralanma olasılığı en aza indiriliyor.”
Cezalar artırılmalı
Türkiye’de eksiklerin çok olduğuna işaret eden Alpay Lök, “DUR” uyarısını gören diğer araçların belli bir mesafede durması ve okul aracını asla geçmemesi gerektiğini ancak Türkiye’de bunun hayalden öteye geçemediğini söyledi. Yüksek ve caydırıcı cezai yaptırımların şar olduğunu ifade eden Lök, şunları söyledi:
“Okul servis araçlarındaki dış mekân kamera sistemi takip edilerek, durmayan araçlara yüklü ceza uygulanmalı. Okul servislerinde devreye alınacak karmaşık düzeneğin periyodik denetimi, mevcut araç muayene sisteminde denetlenmesi imkânsız. Bağımsız teknik denetim düşünülmeli. Servis araçlarının şehir içindeki hız limiti 40 km ile sınırlı olmasına rağmen, özellikle İstanbul’da bu kurala uyan sürücünün olmadığını biliyoruz. Her sürücü, psiko-teknik testen 6 ayda geçmesi gerekiyor.”
HEM SERVİS HEM DÜĞÜN ARACI
Elektronik Mühendisi Bilal Yeşil ise kazaların en önemli nedeninin sürücü hatası ve yüksek hız olduğuna dikkat çekerken AB ile aradaki farkı şöyle anlattı: “Karayolları Trafik Kanunu’na göre, sürücü dahil 9 kişiden fazla yolcu taşıyan, personel taşımaya mahsus araçların takograf takması gerekir. Belediye mücavir alanı içinde çalışan araçların takograf takması ise zorunlu değil. Bu konuda AB mevzuatı ile büyük farklılık var. Servisler, karayolları trafik kanunundaki bu kuraldan faydalanmak için, ‘şehirlerarası taşımacılık yapmayacağım, şehir içinde çalışacağım’ diye taahhüt vererek, yükümlülükten kurtuluyorlar. Servis saatleri dışında ise düğüne, derneğe, bayramlarda memlekete giderek, şehirlerarası taşımacılık yapıyorlar. Takograf veya hız kayıt sistemlerinin tüm öğrenci taşıyan araçlarda zorunlu olması gerekir. Gaz kesici denilen sistemi de bir türlü hayata geçirilmedi. AB ülkelerinin çoğunda 2000 yılından sonra üretilen benzinli ve 2003 yılından sonra üretilen dizel motorlu servis araçlarında gaz kesici var. Motorlarında bu özellik olmayan araçlara harici bir donanım ekleniyor. Hız sınırlandırıcı donanım işlevi sayesinde sürücü gaza ne kadar basarsa bassın, belirlenen hızın üzerine çıkamıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ‘hız sınırlandırıcı donanımlar servis hizmetleri yönetmeliğini’ yayınlamadığı için bu mevzuat hayata geçirilemiyor. Çünkü hız sınırlandırıcı donanım, bir ölçü aleti olduğundan ölçü ve ayar mevzuatına tabidir.”
MİLLİYET
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.