Atilla Yıldıztekin

Atilla Yıldıztekin

Tekstil sektöründe lojistik

Kozmetik ve otomotiv sektörlerinden sonra, tüketimin en büyük oranda körüklendiği sektör tekstil sektörüdür. İnsanların örtünmek için giyindikleri zamanlar geride kalmıştır artık. Uzun zaman giyilebilecek dayanıklı elbiseler yapmak hedefi geçtiğimiz yüz yılda, özellikle 2. Dünya savaşı sonrasından başlayarak günümüze kadar değişmiştir. Çeşitli moda akımlarının yaratılması ve modanın küreselleşmesi ile önceleri birkaç yıl süren moda akımları; önce yıllık, daha sonra mevsimlik olarak lanse edilmekteydi. Günümüzde mevsimsel modalar bitmiş aylık hatta haftalık değişimlerle yeni modeller piyasaya sürülmektedir. Kullanılan dokuma hammaddesinin yeni hammaddelerle, özellikle sentetik esaslı olanlarla çeşitlendirilmesi, yeni üretim tekniklerinin uygulanması, tekstil üretim sektöründe büyük bir çeşitlendirme fırsatı doğurmuştur. Artık birbirinden çok farklı ürünler, farklı zevklere hitap edecek ve kısa süre içinde eskiyerek veya modası geçerek kullanılmaz hale gelecek biçimde tüketime verilmeye başlanmıştır. Uluslararası ticaretin gelişmesi, az gelişmiş ülkelerdeki ucuz insan gücü, uygulanan teşvik tedbirleri ile maliyetler aşağı çekilmiş, gelişmiş ülkelerdeki fert başına milli gelirin artışı sayesinde tekstil gerçek anlamda bir tüketim maddesi olmaya başlamıştır.

Birbirine benzer ürünlerin, aynı avantajlı şartlar altında üretilmesi de piyasadaki rekabeti arttırmıştır. Ürünün satılabilmesi için fiyat seçimi etkileyen birinci faktör olarak ortaya çıkmıştır. Son kullanıcıya olan satış fiyatının geriye çekilmesi zorunluluğu ise; ürün üzerindeki Lojistik giderlerin azaltılması ile sağlanmaya çalışılmıştır. Tekstil, mal hareketi hızlı, elde bekleme süresi kısa, bulunabilirliği önemli, taşıması hassas bir sektör olarak “Lojistik” anlamda büyük fırsatları içinde barındırmaktadır.

Ülkemiz için yapılmış detaylı istatistiklere ulaşamıyoruz, ancak bilginin kolayca temin edilebildiği ABD için yapılmış bir araştırmada tekstil sektöründe sadece ABD’de 1.8 milyon kişinin çalıştığı, 26.300 kuruluşun bulunduğunu, 27 ticari amaçlı kurulan dernek olduğunu, 5 ürün geliştirme enstitüsünün faaliyette bulunduğunu, 250 milyar dolarlık satış ile ekonomiye 59 milyar dolarlık bir katkı sağlandığını öğreniyoruz. ABD de 2. büyük sektör olarak değerlendirilmektedir.

Tekstil gibi büyük ölçekli, hızlı ve hassas olan ürünlerde lojistik hizmetler üretim yapan kuruluşlarca yerine getirilmemeli, esas işleri lojistik olan servis sağlayıcı kuruluşlara bırakılmalıdır. Bu sayede üretici kuruluş depolama, taşıma, eleman, araç giderlerinden kurtulacak ve kaynaklarını temel işi olan üretimde değerlendirecektir. Servis sağlayıcılar tekstil lojistiği için uygun sistemleri büyük ölçüde sağlayacaklar ve bunu tüm kuruluşların kullanımına sunarak maliyet indirimi yaratacaklardır. Askılı depo sistemleri, askılı konteyner nakliyesi, dağıtım araçlarında aynı sistemin kullanılması, otomatik sayım ve barkod, RFID sistemleri ile sevkiyat ve depolama sırasında oluşacak kazalar kaldırılacak ve hatasız dağıtım sağlanacaktır. Sistemlerin otomasyonu, teslimat bilgilerinin planlı ve online iletilmesi de hem hizmet kalitesini yükseltecek hem de maliyetleri geriye çekecektir.

Tekstil lojistiği ciddi yatırımlar gerektiren ve geri dönüş süresi uzun olan yatırımlardır. Bu nedenlerden dolayı her üretici kuruluşun bu yatırımı yapması gereksizdir. Doğru olan Türkiye’de de örneklerini gördüğümüz gibi, üreticilerle lojistik kuruluşlarının stratejik iş birliği çerçevesinde işlerini uzun dönemli sözleşmelerle bağlamaları, yatırımı paylaşmaları, sistemlerini konuşur hale getirmeleri ve her türlü planlamanın birlikte yapılmasını  kabul etmeleridir. Bu sayede yapılan yatırımla hem ürünün fiyatının aşağı çekilmesine, hem ürün dönüş hızının arttırılmasına, hem de artacak hizmet kalitesi ile müşteri memnuniyetinin yükselmesine olanak sağlanacaktır.

Ülkemizde satış fiyatlarının % 12-15’i oranında olan tekstil ürünleri üzerindeki lojistik giderleri, doğru bir stratejik ortak seçimi ile % 10-12 oranlarına hatta ölçeklerin büyümesi ile % 8-10 oranlarına inebilecektir. Bu da birçok kuruluş için kar marjlarını iki katına çıkartmak demektir. Dünya üzerinde lojistik hizmetleri artık bu amaçla kurulan kuruluşlarca verilmektedir. Ülkemiz tekstil kuruluşları da bu fırsatı görüp değerlendirmek için gereken adımları atmalıdırlar.

Atilla Yıldıztekin
Lojistik Yönetim Danışmanı
[email protected]
0 532 215 6818

 

Bu yazı toplam 7231 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.