Turgut Torunoğulları: Hollanda seçmeni istikrarı seçti
Hollanda'da 12 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen seçimler, iktidardaki Liberal Parti (VVD)’nin zaferiyle sonuçlandı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'yle...
Hollanda'da 12 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen seçimler, iktidardaki Liberal Parti (VVD)’nin zaferiyle sonuçlandı. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'yle (PvdA) kıyasıya yarışan VVD, 150 üyeli mecliste sahip olduğu milletvekili sayısını 31'den 41'e çıkardı. PvdA'nın milletvekili sayısı ise 30'dan 38'a yükseldi.
2010'daki seçimde büyük bir başarı elde ederek 24 milletvekili kazanan aşırı sağcı Geert Wilders'ın lideri olduğu Özgürlük Partisi'nin (PVV) oy oranı yaklaşık yarı yarıya azaldı. PVV'nin meclisteki sandalye sayısı 24'ten 15'e geriledi.
Seçimleri değerlendiren Hollanda Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Grubu adına Hollanda Türk İş Adamları Derneği(HOTİAD) Başkanı Turgut Torunoğulları, şu açıklamayı yaptı: "Hollanda Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Grubu olarak seçim öncesi gerçekleştirdiğimiz toplantıda tüm Hollandalı seçmenlerin sandık başına giderek oy kullanmaları çağrısında bulunmuştuk. 21 partinin katıldığı seçimlere katılım yüzde 74 civarında gerçekleşti. VVD’nin 1’nci parti olduğu seçimlerde ipi göğüsleyen 2’nci parti ise PvdA oldu. Yabancı karşıtı söylemleriyle tanınan PVV’nin oy oranı ise yarı yarıya azaldı. Meclisteki sandalye sayısını 24’ten 15’e düşüren PVV’ye seçmen çok sert bir yanıt vermiş oldu. Seçimler, VVD ve PvdA’nın zaferiyle sonuçlanırken, PVV, CDA ve Groen Links’in hezimete uğradıklarını görüyoruz.
Artık birleştirici ve uzlaştırıcı siyaset zamanı
Gerek Hollanda’da gerekse Avrupa’da tüm siyasetçilerin ’12 Eylül Hollanda seçimleri’nin sonuçlarına odaklanmaları ve sonuçlardan ders çıkarmaları hayati önem taşımaktadır. Sonuçtan çıkarılması ders şudur ki; hiçbir parti ya da siyasetçi artık ‘istikrar’ ve ‘uzlaşma’ karşıtı politikalarla kendi seçmeninden dahi oy alamamaktadır. Seçmenler artık belirsiz, ayrımcı ve popülist politikalara prim vermemekte, birleştirici ve uzlaştırıcı siyaseti benimsemektedir.
Hollanda seçmeninin istikrar ve uzlaşma karşıtı siyasete prim vermemesinin perde arkasında kuşkusuz Türk sivil toplum kuruluşları olarak bizlerin ve aynı zamanda diğer kuruluşların da rolü epeyce fazladır.
Seçim öncesinde toplumu bilgilendirici çalışmalar yaptık ve yaptığımız çalışmaların amacına ulaştığını görmekle mutlu oluyoruz.
Hollanda Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Grubu olarak yaptığımız açıklamalarda “Hollanda’nın kaderini ülkede yaşayan sizler yani Türkler belirleyeceksiniz” demiştik. Şimdi Türk vatandaşlarımızın verdikleri oyların ne derece önemli olduğunu anlıyoruz.
Seçim sonuçlarına baktığımızda, farklı partilerin listesinde bulunan 14 Türk kökenli adaydan 4'ünün meclise doğrudan girme başarısı gösterdiğini görüyoruz. PvdA adına yarışan Keklik Yücel, Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile Sosyalist Parti'den Sadet Karabulut milletvekili seçilme başarısını gösterdiler. Kendilerine yaptıkları çalışmalardan ötürü teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz. Ufukta bir ‘koalisyon’ gözüküyor. Koalisyon kurulduğu takdirde meclise daha fazla Türk politikacımızın girme başarısını göstereceği düşüncesindeyiz.
Yeni hükümetin toplumun her kesimini kucaklaması ve son iki yılda entegrasyon sürecine verilen zararın giderilmesi, bundan sonraki temennilerimiz arasındadır.
Yeni hükümetin toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir siyaset izlemesi ve ayrımcı politikalar yerine istikrara önem veren ve uzlaştırıcı bir politikayı benimsemesi hayati derecede önem taşımaktadır. Hükümet, işsizlik, eğitimde eşitsizlik, ayrımcılık ve krize karşı sert önlemler almalıdır.
Seçim sonuçlarının Hollandalılara ve Hollanda da yasayan diger toplumlara hayırlı olmasını temenni ediyoruz."
Sinan SAYGI-İSTANBUL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.