Türk çimentosunu yabancı gemiler taşıyor
Dünyanın en büyük ikinci çimento ihracatçısı olmasına rağmen Türk armatörlerin gemileri bu ticaretten pay alamıyor. Türk armatörlük firmalarının...
Dünyanın en büyük ikinci çimento ihracatçısı olmasına rağmen Türk armatörlerin gemileri bu ticaretten pay alamıyor. Türk armatörlük firmalarının çimento yüküne sıcak bakmamalarını değerlendiren HC Trading Direktörü Kerim Erben, "Denizyoluyla yılda ortalama 100 milyon ton çimento taşınıyor ve bunun yaklaşık 14 milyon tonu Türkiye'den çıkıyor. Bunu iyi analiz etmek lazım" dedi.
Yaklaşık 70 milyon tonluk üretim ile Avrupa'nın en büyük çimento ihracatçısı olan Türkiye, ürettiği çimentonun 20 milyon tonunu ihraç ediyor. Türkiye'de üretilen çimentoların büyük kısmı Alman menşeli Heidelberg Cement Group üzerinden dünya pazarına gönderiliyor. Sabancı Holding ile Akçansa'da 1996'dan beri ortaklığı bulunan grubun çimento ihracatından HC Trading sorumlu. Şirket ayrıca ihtiyaca göre diğer Türk şirketlerin çimentosunu da alıp ihraç edebiliyor.
Türkiye'nin çimento ihracatından ağırlıklı olarak denizyolu kullandıklarını söyleyen HC Trading Group Shipping Direktörü Kerim Erben, kiraladıkları gemilerle çimentoyu ağırlıklı olarak Batı ve Kuzey Afrika ülkelerine gönderdiklerini kaydetti. Sefer bazlı veya uzun taşıma kontratlarıyla gemi kiralamayı tercih ettiklerini ifade eden Erben,
"Suriye'deki karışıklıklardan dolayı oraya ihracat durdu. Irak'a yapılan ihracat ise azaldı. İran çimentosu o bölgede kullanılmaya başlandı. Şu an en çok Batı ve Kuzey Afrika'ya ihraç ediyoruz. Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika'da da bir talep var ve Türk çimentosu oraya da gitmeye başladı. Birkaç yıldır Rusya da Türk çimentocular için önemli bir pazar oldu" diye konuştu.
'Türk armatör çimentoya sıcak bakmıyor'
Denizyoluyla taşınan çimento miktarı piyasaların zirve yaptığı dönemde 110 milyon tona kadar çıktığını ifade eden Erben, taşıma miktarının dünya ticaret hacmindeki daralmayla beraber 90-100 milyon ton seviyesine gerilediğini dile getirdi. Türkiye'nin ihraç ettiği 20 milyon ton çimentonun yaklaşık 14 milyon tonunun denizyoluyla taşındığının altını çizen Erben, Türk armatörlerin bu taşımalardan kısmen faydalandığını belirterek şunları söyledi: "Türk armatörü yıllardan beri çimento yüküne sıcak bakmıyor. Birçok gemi tersaneden çıktıktan sonra ilk seferini klinker ile Batı Afrika'ya yapıyor. Fakat Türk armatörler geçmişten başlayan bir tutumla çimentoyu taşımak istemiyor. Gerçi son dönemde piyasa şartlarının zorlamasından değişmeye başladılar. İskandinav armatörler yeni gemileriyle dahi bu yükleri taşıyabiliyorken Türk armatörleri niye hala çekingen kalıyor, bunun iyi analiz edilmesi gerekiyor. Oysa Türk armatörlerin filo yapısına hitap edebilecek bir pazar var. Klinkerler daha çok handymax ve supramax tipi gemiler ile gidiyor. Torbalı çimentolarda da 10 bin tondan 30 bin tona kadar olan gemilerle taşınıyor."
Türk ihracatçısı için alternatif pazar olan Afrika ülkelerindeki gelişmenin devam edeceğine inandıklarını söyleyen Erben, "Fakat limanların kapasiteleri sınırlı olduğu için büyük gemiler bu limanlar için sorun olmaya başladı. Bu nedenle handymax ve daha küçük gemilere ihtiyaç bir süre daha devam edecek. Çünkü liman kapasitelerinin büyütülmesi uzun bir süre daha devam edecek" dedi.
‘Modern tesisler rekabette fiyatı tutturuyor'
Türkiye'nin çimento üretiminde dünyanın en önemli oyuncularından biri olduğunu söyleyen Heidelberg Cement Group'un Akdeniz ve Ortadoğu bölgesinin COO'su Emir Adıgüzel, ülkedeki modern tesislerin ve gemi operasyonların yönetilmesi açısından da büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Grubun yılda kiraladığı 400 civarında gemi ile 85 milyon ton çimento taşıttığını söyleyen Adıgüzel, "Türkiye'nin dünyanın önde gelen çimento ihracatçılardan biri olması ve Avrupa'nın en büyük çimento ihracatçısı olması nedeniyle İstanbul ofisi grup için çok önemli. Türkiye lojistik olarak ticaret hattının ortasında olması nedeniyle gemi operasyonlarının bir kısmı buradan yapılıyor" dedi.
Türkiye'nin 70 milyon tonluk çimento üretiminin 50-55 milyon tonunun iç piyasada tüketildiğini hatırlatan Adıgüzel, 20 milyon tonun ise Afrika pazarı başta olmak üzere dünyaya ihraç edildiğini kaydetti. Avrupa'da resesyona bağlı olarak çimento tüketiminde azalma olduğunu dile getiren Adıgüzel, karayolu taşımacılığında önemli pazarlardan Suriye ticaretinin durduğunu ve Irak ihracatında da düşüş olduğunu ifade etti.
Enerji devavantaj fakat fabrikalar verimli
Afrika, Ortadoğu, Doğu Asya ve Güney Amerika'da talep artışı olduğunu söyleyen Adıgüzel, "Türk çimentosunun büyük kısmı Batı Afrika ülkelerine gidiyor. Afrika, dünyada uzun vadede büyüme potansiyeli olan en büyük pazar. Artık siyasi istikrar sağlandı. Artık Afrikalılar da kendi ülkelerine yatırım yapıyorlar. Petrol ve yer altı kaynaklarından elde edilen gelirler doğru kullanılırsa kıtanın çok büyük büyüme potansiyeli var" diye konuştu.
Türk çimentosunun fiyat rekabetinde lokasyon avantajına sahip olduğunun altını çizen Adıgüzel,Türkiye'nin her pazara ulaşmak için doğru bir geçiş rotasında olduğunu belirterek "Çimento bizim için yeni bir sanayi olması nedeniyle şanslıyız. Çünkü ülkedeki çimento fabrikalarının çoğu modern ve teknolojik olduğu için verimli çalışabiliyor. Avrupa'daki fabrikaların çoğu eski. Üretimin en büyük kalemi enerji ve enerji Türkiye'de çok pahalı fakat fabrikaların verimli çalışmasından dolayı rekabet edebilecek fiyatlara ulaşılabiliyor. Türkiye'nin bu anlamda potansiyeli çok yüksek" diye konuştu.
Murat ERDOĞAN - DÜNYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.