Türkiye Ar-Ge cenneti olacak
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Ekonomik büyüme fevkalade önemli ama bu, enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atmak manasında değil" dedi.Türkiye Yatırım...
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Ekonomik büyüme fevkalade önemli ama bu, enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atmak manasında değil" dedi.
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile Avrupa Finans Konvansiyonu tarafından düzenlenen Türkiye İş ve Yatırım Zirvesinde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi veren Unakıtan, göreve geldiklerinde 230 milyar dolar olan GSMH'nin 2007 sonunda 659 milyar dolara yükseldiğini, bu yüksek büyüme performansının birçok alanda yapılan reformlar sayesinde elde edildiğini aktardı.
Reformların ve AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasının önemine işaret eden Unakıtan, Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirmek için gerekli tedbirleri aldıklarını söyledi.
Enflasyonun ülkeler için önemine işaret ederek ülkelerin ekonomik büyümeden vazgeçmemesi gerektiğinin altını çizen Unakıtan, şöyle devam etti:
"Ekonomik büyüme fevkalade önemli ama bu, enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atmak manasında değil. Enflasyonla mücadele her zaman bir numaralı gündemdir. Enflasyonla ilgili hedefleri tutturmak Merkez Bankasının görevi ama sıkı mali politikalarla da hükümetin, bilhassa Maliye Bakanlığının desteklemesi icap ediyor. Piyasalar öyle ki, buluttan nem kapan nane şeyler yani... Bir söylenti oluyor... Eğer söylenti kötüye yönelik söylentiyse herkes ona inanmaya başlıyor. Maliye Bakanı var, çıkıyor, onu söylüyor, bunu söylüyor. Birisi, yazarın biri bir şey atıyor, (mali durum bozuluyor diye)... Ya kardeşim mali durum bozulmuyor. (Efendim var, siz bilmiyorsunuz.) Ben Maliye Bakanıyım bilmiyorum, o zatı muhterem biliyormuş. Millet de ona inanıyor."
"POPÜLİZME SAPTIĞINIZ ZAMAN İŞ KOPAR"
Türkiye'nin bütçe açığı performansına da işaret eden Unakıtan, "Türkiye'nin gerek faiz dışı fazla hedefi, gerek bütçe açıklarındaki performansı her zaman hedeflerinin üzerinde. Ve buna da devam ediyoruz. İnşallah Türkiye, o koltukta kim oturursa otursun, o hükümette kim oturursa otursun artık eski günleri görmez. Ama bu politikalara devam etmek mecburiyetinde. Popülizme saptığınız zaman orada iş kopar. Şu anda biz aynı kararlılıkla devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Yasal düzenlemelere de değinen Unakıtan, Türk ticari hayatını çağdaş duruma getirecek Türk Ticaret Kanununu bu dönem Meclis kapanmadan çıkarmak istediklerini vurguladı.
Türkiye'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mali disipline aynen riayet edeceğinin altını çizen Unakıtan, "Bu konuda taviz vermeyeceğiz. Bunun altını çize çize size bir mesaj olarak iletiyorum" diye konuştu.
Bakan Unakıtan, Türkiye'nin reformlara da devam edeceğini, reformlara devam etmeden kalıcı başarılar etme etmenin imkanının olmadığını ve AB ile harmonizasyon çalışmalarının aynen sürdüğünü belirterek, "Bunlar bizim kompasımız, pusulamız, olmazsa olmazlarımız" dedi.
Özel sektörün önemini vurguladığı konuşmasında önceliği özel sektöre verdiklerini ifade eden Unakıtan, "Özelleştirmeleri boşuna yapmıyoruz. Para bulmak için değil... Bu bir altyapı reformu, yapısal reformdur. O bakımdan özelleştirmeyi bir an önce bitireceğiz. Liberal ekonomiye ve özel sektöre inanıyoruz. Bu bakımdan reformlara, mali disipline aynen devam ediyoruz. Hatta zaman zaman dünyanın gelişmelerine bağlı olarak daha bile sıkılaştırabiliriz" şeklinde konuştu.
"BÖYLE BİR ŞEYİ BAŞLATAMADIK, İYİ OLMUŞ DEMEK Kİ"
Unakıtan, Türkiye'de makro ekonomi alanında bir çok tedbir alındığını, mikro ekonomide de benzer tedbirlerin alınmaya başlandığını belirterek, "Ar-Ge'ye büyük teşvik verdik. Türkiye, göreceksiniz bir kaç sene içinde Ar-Ge konusunda Ar-Ge cenneti olacak. Neden? Çünkü Ar-Ge yapan şirketler vergi dairesinin yolunu, adresini bilmeyecek. Böyle tedbirler, kanunlar getirdik" görüşünü aktardı. Bakan Unakıtan, dünyadaki Ar-Ge şirketlerini Türkiye'ye çekmek istediklerini, bundan dolayı Ar-Ge Kanununu hazırlarken sektör ayrımına gitmediklerini kaydetti.
Dünyadaki belirsizliklere de değinen Unakıtan, bu belirsizliklerden Türkiye'nin en az etkilendiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Neden? Çünkü bizim çok şükür bankacılık sistemimiz kuvvetli. Yapmış olduğumuz bankacılık reformu, bankacılık sistemini kuvvetli bir hale getirdi. Çok dönmemiş kredimiz yok. Hele hele tutsat (mortgage) riskimiz hiç yok. Çünkü böyle bir şeyi hala başlatamadık. Ha iyi mi oldu? İyi olmuş demek ki..."
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.