“UND Başkanı, U.N Ro-Ro avukatı gibi”
UND Başkanı Ruhi Engin Özmen’in Rekabet Kurulu’nun haksız rekabeti tescillemesi kararını olağan karşılayıp; diğer taraftan eski yönetimi hedef alan...
UND Başkanı Ruhi Engin Özmen’in Rekabet Kurulu’nun haksız rekabeti tescillemesi kararını olağan karşılayıp; diğer taraftan eski yönetimi hedef alan açıklamalar yapması ortalığı karıştırdı. Başkan Özmen’i U.N Ro-Ro’nun avukatı gibi tanımlayan üyeler, Özmen’e ‘ahlaksız anlaşmayı imzaladığı için mi böyle davranıyor’ sorusunu yöneltti.
UND ve UND Deniz’in önceki yönetiminde yer alan Başkan Tamer Dinçşahin, Başkan Yardımcısı Halit Özyurt, Genel Sekreter Hakan Yılmaz ve Sayman Ali Çiçekli, UND’nin şimdiki Başkanı’nı topa tuttu. Özellikle UND Başkanı’nın ‘istifayla sanki onlar aklandılar mı?’ sözünden rahatsız olan grup, bütün soru işaretlerini sektör basınıyla paylaştı. İşte kırgınların ana hatlarıyla aktardıkları:
AHLAKSIZ TEKLİF, HAYATA MI GEÇİRİLDİ?
UN RoRo; UND Deniz ‘in son günlerinde 10 milyon Euro ödeyerek UND Deniz’den faaliyetini durdurmasını istemişti. Ama bir tek şartı vardı: UND’nin açmış olduğu davalardan feragat edilecekti. Bu teklifi yönetim kuruluna getirdik. Yönetim kurulu bunu 'ahlaksız teklif' diye reddetti. Şimdi açıkça soruyoruz Hatay’daki açıklamanın sonucunda o gün reddedilen ahlaksız teklif, bir ahlaksız anlaşmaya mı dönüşmüştür? Bizden sonra başkan böyle bir anlaşmaya imza atmış mıdır? Yani açıkladığı 5 milyon Euro karşılığında UND’nin açtığı davalardan feragat edilmiş midir? Hatta Rekabet Kurumu kararı doğrultusunda UN RoRo’ya karşı tazminat davası açmayacağının taahhüdünü de vermiş midir? Bundan bütün yönetim kurulu üyelerinin, derneğin diğer yetkili organlarının haberi, onayı var mıdır?
Evet Engin Bey ahlaksız bir anlaşma imzaladınız mı? Ahlaksız bir anlaşma imzalayarak sektörü UN RoRo’ nun emrine mi verdiniz ? Bu yüzden mi son 1 yıldır yapılan anormal fiyat artışlarına ses çıkarmıyorsunuz?
MARS LOGISTICS’E GÖRE U.N RO-RO ÖZ, UND DENİZ ÜVEY EVLAT MI?
UND Deniz Fransa hattını açtığında Fransa, İspanya, Portekiz ve İngiltere’ye giden birçok UND üyesi farklı şekillerde destek verdi. Geri dönüşü olmaması, bilet değişimi, riskleri gibi birçok faktörü hiçe sayarak gemilerimizi kullandılar. Yüzde 60-70 doluluk oranlarına çıktık. Ama birkaç firma, bu hattın elverişli olmadığını, bu nedenle yapılanmalarına da uygun olmadığını yazılı olarak bize bildirdi. Fakat UN Ro-Ro’nun ilk Marsilya gemisine 32 araç birden verdiler. Bu firmanın adı Mars Logistics’dir. Bize yazılı olarak, ‘Bu hat yapılanmamız için elverişli değildir. Çünkü, firmamız Trieste üzerine yoğunlaşmıştır’ dediler. İlk U.N Ro-Ro gemisine 32 araç vererek, doluluğun yüzde 50’sini sağladılar. Kimin destek verip, vermediği ortadadır. Fransa hattı, en çok Mars Logistics’e hitap edebilecek bir hattı. Bizi yok sayıp, aynı hattı açan U.N Ro-Ro’ya 32 araç göndermesini izah etmesi gerek. Bunu izah edince, her şey kendi kendine çözülür.
DAVA AÇILIRSA SATIŞTAN ALINAN 5 MİLYON EURO GERİ Mİ VERİLECEK?
UND Başkanı, '5 milyon Euro’yu birisi ödeyecekse davayı açarım' diyor. Bu ne anlama geliyor? UND’nin U.N Ro-Ro’daki hissesi satıldığı için o para alındı. Kullandınız, ihtiyaçlarınızı karşıladınız. Eğer, bir dava açılacaksa ve o 5 milyon Euro satılan bir hissenin bedeliyse niye geri verilecek? Ne şartlar altında sattık o zaman biz o hisseleri? Niye bu parayı geri veriyoruz? Rekabet Kurulu’nun, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin verdiği kararın ardından gitmemek için acaba gizli bir angajman mı var? Yarın mahkeme açılma kararı alınırsa, hisse karşılığı alınan o 5 milyon Euro geri mi verilecek? Biz hiçbir zaman sektöre ya da UND ve başkanına halel getirecek şekilde çalışmadık. Ama biz de sorguluyoruz. 5 milyon Euro’yu niye geri vermek zorundayız?
SEKTÖR, 30 MİLYON EURO KAZANSIN İSTEMİYOR MUSUNUZ?
Rekabet Kurulu kararının ardından ne kadar zarara uğradığınızı ispat etmek kaydıyla, uğradığınız zararı 3 katına kadar tazmin için dava açabiliyorsunuz. Bu da 10 milyon Euro zarar ettiği söylenen UND Deniz için 30 milyon Euro ediyor. Rekabet kurallarını ihlal ettiği için Rekabet Kurulu, UN Ro-Ro’ya cirosunun binde 4’ü kadar bir ceza verdi. Bu oran binde 6’ya kadar çıkabilirdi. Bu davayı kazandığınızda, tüm zarar gören üçüncü kişilerin dava açma hakkı doğuyor. Rekabet Kurulu kararından sonra, basiretli bir tüccarın yapması gereken, (eğer başka angajmanları yoksa), sonuna kadar takipçisi olup, haklarını almaktır. Bunun sektöre faydası mı var, zararı mı? Kimse kendini hakim, yargıç yerine koymayacak, sorumluluğu neyse onu yapacak. Gerekirse ‘ben yapmıyorum’ diyecek ve de niye yapmadığını açıklayacak. Biz nasıl hesap verdiysek, şimdiki yönetim de hesabını vermek zorunda. Sadece derneğin değil, üçüncü kişilerin de zararını tazmin hakkını göz ardı etmemek gerek. ‘40 yıllık kaynakları tükettiler’ dediğinde al sana bir imkan. Niye olmuyor. Sen UND başkanısın, kendini genel kurulun üstünde göremezsin! Bugün artık yapılması gereken bu karardan sonra sektörün maruz kaldığı bu uygulamaya karşı kanunun kendisine verdiği tüm mekanizmaları, tüm hakları sonuna kadar kullanmaktır, bir meslek örgütünün görevi de budur. Firmaların bile dava açıp açamayacağı konusunda görüş almak lazım. Bu da UND’nin görevidir. Hayal tacirliği olarak değerlendirdiğiniz 30 milyon Euro’luk tazminat hakkı doğmuş olan bu davayı açmama düşüncenizi yönetim kuruluna ve sektörümüze sordunuz mu?
UND DENİZ’İN TOPLAM BORCU 8 MİLYON EURO
Bugüne kadar tartışılan toplam zararımız 8 milyon Euro’dur. Bunun, 5.5 milyon Euro ‘su UND Gürbulak tarafından ödenmiştir. Onun dışında hiçbir borca ne UND’nin ne de UND Gürbulak’ın kefaleti vardır. Geri kalan 2.5 milyon Euro için de iflas erteleme kararı alınmıştır. Yani bu borç 5 yıl içinde ödenecek bir borçtur . Borcun en büyük rakamı da kiraladığımız gemilere, Akport limanına, Toulon limanına ve Pegasus uçak şirketinedir.
HER ŞEYİ SÖYLEMEDİK DİYE SUÇLUYUZ
Biz istifa ederken, ‘zarar verdiğimize, hata yaptığımıza inanmıyoruz’ dedik. Karşımızda farklı bir sistem vardı, bu sisteme yenik düştük. Bunun karşılığında da ‘Türkiye’de Rekabet Kurulu diye bir kurum var orada hakkımızı arayacağız’ dedik. Paranın alınabileceği noktaya kadar da gidilebileceğini söyledik. Ve hiçbir yorumda bulunmadık. Bu sektörün kaybıydı, sektörün geliri olacaktır. Taa ki, başkanın talihsiz açıklamasına kadar. Biz, bu açıklamaya bir cevap vermeseydik, herkes farklı şeyler düşünecekti. Kavgacı bir ortama girmek istemiyoruz. Biz UND’yiz. Gecemizi gündüzümüze katarak UND’yi bir marka yaptık. Birilerinin söylediği gibi ‘UND sizin gözünüzdeki kadar büyük mü?’ dedirtmedik kimseye. Sonuna kadar UND için savaştık. Bugün UND dediğinizde hala tüylerimiz diken diken olur. Hiç kimse bunun dışında bir şey söyleyemez. İki gün önce de UND Deniz, UND genel kurulunda gündeme gelmedi derken, unutkanlıklarına veriyoruz. Net olarak söylüyoruz. Bir dahaki genel kurulda gündem maddesi olarak biz bunu getiririz. Kim çıkıp hesap soracaksa sorsun. Verilemeyecek hesabımız yok. Herkes de bizim gibi yapmalı. Bu davanın sahibi artık sektördür. Biz, belli bir yere getirirken birçok şey de kaybettik. Sektör, artık bunu sorgulamalı.
Evet, her şeyi söylemedik diye suçluyuz.
Selçuk ONUR - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.