Vestel'e ayıplı mal tepkisi

Taşımacılık sektörüyle ilgili haberler vermek üzere yola çıkan bir sitede özel bir durumu paylaştığım için tüm okurlarımdan özür diliyorum. Ancak,...

Taşımacılık sektörüyle ilgili haberler vermek üzere yola çıkan bir sitede özel bir durumu paylaştığım için tüm okurlarımdan özür diliyorum. Ancak, bireysel tepkimi anlatabilmek için başka bir yol bulamadım.

Yaklaşık 8 ay önce bir Vestel 22 Vh 3002 LCD televizyon aldım. Yatak odasında olduğu için çok izlenmediğinden 5-10 gün sonra seslerin ara sıra kapı gıcırtısına dönüştüğünü fark ettim. Hemen servisi aradım, önce bir şey olmadığını söylediler. Daha sonra ısrarcı olunca ?izleyelim? diye aldılar ve yaklaşık 20 gün sonra getirdiler. Söylediklerine göre ses tüpünü değiştirmişlerdi. Ancak, birkaç gün sonra televizyonumu izlediğimde aynı sesin yine olduğunu fark ettim. Onların tüp değiştirdiklerine inanmadığımdan 444 4 123?ten özellikle başka bir servis numarası vermelerini rica ettim. O arkadaşlar da aynı gün geldiler. 5 gün sonra da televizyonumu getirdiler.

Evet, nihayet o kapı gıcırtısından kurtulmuştum. Fakat, bu sefer eski tip transistörlü radyolarda yaşadığımız rrrrrrrrrrrr diye bir ses, (hem de öyle ara sıra değil sürekli) vardı.

Tüketici Hizmetleri?ni yeniden aradım. Gelen arkadaş evde bulunan eşime, ?Evet cihazınızda arıza sürüyor. Ben, değiştirilmesi için yazı yazacağım ve cihazınızı değiştirecekler" deyip gitmiş. Ancak, sonradan öğreniyorum ki, merkeze de, "cihazda hiçbir arıza yoktur" (Yani bu ruh hastası can sıkıntısından arızalar yumurtlayıp, kıymetli vaktinizi alıyor) anlamını taşıyacak bir beyanda bulunmuş.
51 yaşındayım. TV cihazı ile de yeni tanışmıyorum. Ayrıca, vaktim de, bu tip angaryalarla uğraşamayacak kadar değerli. Ama, pire için yorgan yakabilecek de bir mizacım var. Bu nedenle, öncelikle servisten tespit için gelen şahsın 'karakolda doğru söyleyip, niye mahkemede şaştığını' çok merak ediyorum.
İş ahlakını dükkanlarında bırakıp servise çıkan teknik sorumluların ne yetkinliğine, ne de dürüstlüğüne inanmaktayım. Bu yüzden aşağıdaki kayıtlardaki tarih ve belgelerle belirttiğim aksaklıkların aslında sadece benim sanrılarım olmadığını ispat için bir kez daha müşteri hizmetlerini aradım. Paketlenip Manisa?ya giden televizyonum yine birtakım işlemlerden sonra bana geri geldi.

NE OLURSA OLSUN 3 AY SONRA İADE KAMPANYASI

Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, 5 Kasım 2009?da düzenlediği basın toplantısında Vestel'in 25. yılında Türkiye'de ilk kez "tüm ürünlerde 3 ay iade garantisi" kampanyası başlattıklarını duyuruyordu. Ve "her eve bir Vestel" hedefi koyduklarını aktarıyordu.

Şimdi Sayın İcra Kurulu Başkanı?na soruyorum: Eğer cihazımı kampanyanın başladığı tarihte alsaydım ?keyfe keder dahi geri verebilecekken? birkaç ay önce sahip oldum diye niye cezalandırılıyorum? Vestel A.Ş bana düpedüz ?ayıplı bir mal satmıştır? 8 ay önce aldığım televizyonumla sadece 5.5 ay birlikte olabildim. Bunun dışındaki zamanını yetkili servislerde ve fabrikada geçirdi benim hovarda televizyonum. Dünyanın her yerinde hakkımı teslim edip, televizyonumu değiştirme yoluna gideceklerini biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti?nin köklü kurumlarından Vestel yönetiminin de kayıtsız kalmaması için tüm platformlarda bireysel hakkımı arayacağımı bilmelerini isterim.