Yabancıların yükümüzü taşımalarına izin vermeyin!

Yabancıların yükümüzü taşımalarına izin vermeyin!

Sürekli dile getirdiğimiz, ancak Ulaştırma Bakanlığı’nın hala 3 maymunu oynadığı yabancıların haksız rekabeti konusunda bir ciddi uyarı da UND Başkan...

Yabancıların yükümüzü taşımalarına izin vermeyin!Sürekli dile getirdiğimiz, ancak Ulaştırma Bakanlığı’nın hala 3 maymunu oynadığı yabancıların haksız rekabeti konusunda bir ciddi uyarı da UND Başkan Yardımcılarından Zahit Sağlık’tan geldi. Sağlık, Türk uluslararası nakliye sektörü ciddi bir darboğaz yaşarken, özellikle Moldova, Romen ve Bulgar nakliyecilerin, Türkiye’de satılandan çok daha ucuza elde ettikleri araçlarla ve aldıkları üçüncü ülke belgeleriyle Türk lojistik sektörünün günden güne sona yaklaşmasına zemin hazırlandığına dikkat çekti. Türkiye’de ‘yerli malı’ haftasının kutlanmaya başlanmasından bu yana korumacı politikaları hep doğru bulmuşumdur. Ancak, uzunca bir süredir ‘korumacı politika’ misyonumuz rafa kaldırıldı. Artık, ‘gemisini kurtaran kaptandır’ deniyor ki, bu en tehlikeli sularda yüzmeye zorlanmaktır ve kimseye, özellikle de ülke ekonomisine hiçbir yarar sağlamaz.

Ülkemiz karayolu taşımacılık sektöründe kayıt altına almayla başlayan olumlu bir süreç yaşandığının altını çizen Zahit Sağlık da, gelişmeleri teslim ediyor.  Ancak, gerçekleri iyi irdeleyerek kayıt altına almanın, stratejileri iyi belirlemenin de önemine dikkat çekiyor. Sağlık’ın ilk tespiti Avrupa Birliği’nin yaşadığı kriz süreciyle birlikte, özellikle araç yatırımlarında çizdiği rotayla ilgili. Zahit Sağlık, bu konuda şu tespitlerde bulunuyor:  “Bugün Avrupa’da tüm araçlar ucuzladı. Türkiye’de de Avrupa Birliği’nin dayattığı kurallar nedeniyle herkes yeni araç almak zorunda kaldı. Aracınızdaki Euro normları yükseldikçe otoyol ücretlerinin düştüğü bir sistem getirdiler. Siz de, hem engelleri aşmak, hem de bu indirimlerden yararlanmak için sürekli aracınızı yenilemek zorunda kaldınız. Yani AB, Avrupa’daki araç üreticilerinin kazancını katlayan bu politikalarla bizim cebimizdeki paraları da çekti. Avrupa’da yaşanan kriz esnasında Avrupalı nakliyeciler leasing ile aldıkları araçlarını iade etmek zorunda kaldılar. Ama, oradaki sistem tüketiciyi daha koruyan bir yapıda olduğu için ödedikleri parayı geri alıp, sadece aracı iade ettiler. Mevcut sigorta sistemi de bu zararları karşıladı. İkinci ele düşen bu araçlar da Romanya, Bulgaristan, Moldavya gibi Avrupa ülkelerine yüzde 60-70 düşüğüne satıldı. Bu araçların sahipleri de, ‘AB’de kriz var’ diye Türkiye pazarına yöneldi. Sizin 120 bin Euro’ya mal ettiğiniz aracı, o ülkeler 30-40 bin Euro’ya mal ederek sizinle haksız rekabet etme şansı yakaladılar.”

TRANSİT BELGEYE İHTİYAÇ YOK, YABANCIYA 3. ÜLKE BELGESİ VERMEYİN!

Ulaştırma Bakanlğı’nın hangi KUK toplantısına gittiyse, transit belge alma karşılığında üçüncü ülke geçiş belgesi verme taleplerini hemen yerine getirdiğini vurgulayan Zahit Sağlık, “Çünkü, o araçlar Türkiye’ye geldiklerinde boş geri dönüyorlardı. Ama verilen bu belgelerle üçüncü ülkelere yük alabiliyorlar. Bizim transit belgesi almaya ihitiyacımız olmadığını artık anlamalılar. Biz küçüldük, o ülkelere taviz vermeyelim. O ülkeleri, kendi sistemleri zaten koruyor. Kimse, ‘bizim ülkemizde ekonomik kriz yok’ mazeretinin arkasına sığınmasın. Bizim ülkemizde ekonomik kriz yok diye benim günahım ne? Ama şu an nakliye sektöründe bir kriz var. Bu arada yaşanan bir Suriye savaşı ve Suriye’den kopan nakliyecinin Avrupa hattına girmesi bizim işlerimizi iyice zora soktu” açıklamasını yaptı.

BİR KASA, BİR MASA: TÜRK EKONOMİSİNE SIFIR KATKI

Yabancı kamyonun ülkemize önce geçiş belgesiz geldiğini ifade eden Zahit Sağlık, ardından gelen gelişmeleri de şu sözlerle ifade etti:  “Sonra geçiş belgesi istenmeye başlandı. Bu kez sahte, ya da fotokopi belgeyle gelmeye başladılar. Bu da kontrol alındı ama Avrupalı’nın bizi kontrol ettiği gibi yabancı kamyonu biz hala kontrol edemiyoruz. Bugün hangi Türk gümrüğüne giderseniz gidin yabancı kamyondan geçemezsiniz. Hiçbir kaydı kuydu olmayan; daha önceki meslek yaşamında nakliyecilik ile alakası olmayan insanlar geldi bir ofis kurdu. O ofise Bulgar, Moldovyalı, Romen çalışan aldı. O ülkelerin arabalarını da kendine bağladı. Ayda 300-500 kamyon yükler hale geldi. Senin piyasan ne olursa olsun sonuçta piyasayı o belirler hale geldi. Nasılsa yabancı kamyon ülkeye gelmiş, boş dönmeyeyim diyor ve inanılmaz fiyatlara yük taşınıyor. Tabi ki, siz de o fiyatlarla rekabet edemiyorsunuz. Bu insanların Türkiye’de hiçbir kayıtları yok. Bir kasa bir masa ile ve Türk ekonomisine sıfır katkı ile işlerini yürütüyorlar. Bu insanlar şimdi de yabancı ülkedeki nakliyecileri dolandırmaya başladı. ‘Sen git ben paranı arkadan göndereceğim’ bahaneleriyle onları da kandırır hale geldiler. Serbest rekabet adı altında Türk nakliyecisinin geleceğiyle oynanıyor . Avrupa’da hiçbir ülke Türklere 3. ülke belgesi vermiyor. Ama, biz bizim için çok da gerekli olmayan transit belge almak karşılığında isteyene hovardaca veriyoruz. Belge verilme esası zapt-u rapt altına alınmalı. Biz, Avrupa’da nasıl kontrol ediliyorsak, yabancı kamyon da öyle kontrol edilmeli. Adam, Bulgaristan’dan sabah 5’te çıkıyor, Ankara’ya mazotunla ve boş geliyor. Buradan yükü alıp, 2-3 günde hiçbir kontrole tabi tutulmadan Avrupa’ya ulaştırıyor. Oradan da yükü alıp, yine Türkiye’ye; Türkiye’den alıp Rusya’ya götürebiliyor. O adamın bir sürü de avantajı var. Benim 120 bin Euro’ya aldığım TIR’ı 40 bin Euro’ya almış. O adam vize, kota sorunu yaşamıyor. En önemlisi de, benim aracım ne kadar yeni olursa olsun; arkasında Türk plakası olduğu için onun kadar muteber sayılmıyorum. Korumacılığın tüm nimetlerinden yararlanıyorlar. Onların nezdinde ise biz hala ikinci sınıf ülke statüsündeyiz. Maalesef Bakanlığımız bu sesimizi duymuyor.”

ULUSLARARASI NAKLİYECİ İKİ KEZ ÖDEMESİN

ZORUNLU SİGORTAYI YURTDIŞINA ENTEGRE EDİN!

Uluslararası nakliyeci,  Türkiye’de bir kasko yaptırırsa 7 bin Euro civarında bir ücret ödemek zorunda. Bu kasko, Avrupa’da 3 bin-3.500 Euro’yu geçmiyor. Ama, bunu ille deTürkiye’de yaptırmak zorundasınız. Çünkü, Avrupalının bunu Türkiye’de yapmasını engelleyecek yaptırımlar getirilmiş. Türkiye’deki zorunlu trafik sigortasının yurt dışında geçerli olmadığına dikkat çeken UND Başkan Yardımcısı Zahit Sağlık, “Ama ben yılın yarısını orada, yarısını burada geçirdiğim bir iş yapıyorum. Mantıklı olan, yurtdışına çıktığım dönemde sigorta primimin bana iade edilmesidir. Ya da yurt dışındaki kartla entegre edilerek iki kez para ödememin engellenmesi gerekir. Bizi enayi olarak görmeyin! Artık bir çare bulmak zorundasınız. Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Sigorta Genel Müdürlüğü bulunmakta, bu kurum uluslararası taşıma gerçeğini görmeli ve düzenlemeleri ona göre yapmalıdır. Türkiye’de trafik sigortası yaptırıyorsunuz, kasko zorunluluğunuz yok. Ama, yurtdışına çıkacaksanız her çıkışta yaptırmak yerine yıllık yaptırmak zorundasınız. Bu da 1.250 Euro’dur. Herkes topu taca atmaya çalışıyor. Ben UND Başkan Yardımcısı olarak bu görevi aldım ve sonuna kadar götüreceğim. Ben bunu sektöre söz verdim, yıl sonuna kadar da değişmesi için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.

 SELÇUK ONUR - LOJİPORT 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.