“Yalnızca afete odaklanan bir lojistik birimi kurulmalı”

“Yalnızca afete odaklanan bir lojistik birimi kurulmalı”

 Afet mücadelesiyle yetkili kuruluş AFAD’ın, lojistik ile ilgili faaliyetleri yapma sorumluluğunun birçok işle ilgilenmesi gereken bir gruba verildiğini...

 

Afet mücadelesiyle yetkili kuruluş AFAD’ın, lojistik ile ilgili faaliyetleri yapma sorumluluğunun birçok işle ilgilenmesi gereken bir gruba verildiğini ifade eden lojistik danışmanı Oruç Kaya, “Benim önerim, sadece afet işlerine odaklanacak bir Afet İşleri Lojistik Dairesi Başkanlığı’nın kurulmasıdır” diye konuştu.

Afet lojistiği Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu’nda düzenlenen bir panelle bir kez daha gündeme geldi. Başkanlığını UND İcra Kurulu Başkanı Mine Kaya’nın yaptığı panelin konuşmacıları ise, O2 Lojistik Yönetim Danışmanlığı kurucusu Oruç Kaya, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki ve Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu’ydu.

UND olarak bir afet lojistiği eylem planı oluşturma çalışması yaptıklarını, çünkü afet bölgesine gitmenin ne kadar zor olabildiğini Van depreminde gözlemlediklerini söyleyen UND İcra Kurulu Başkanı Mine Kaya, ilk sözü www.lojiport.com sitesi yazarlarından öğretim üyesi Oruç Kaya’ya verdi.

Sağlıklı bir eylem planının ancak, 7 doğruyu yaparak gerçekleştirilebileceğini vurgulayan Kaya, bu doğruları da: Kişi, şey, nicelik, nitelik, zaman, yer ve maliyet olarak sıraladı. Afet anında da aynı değerleri sunmak gerektiğini kaydeden Oruç Kaya, ama bu unsurlardan  bir tek maliyetin sınırsız kullanılma özgürlüğü olduğunun altını çizdi.

Kaya, şöyle devam etti: “Afet mücadelesiyle yetkili kuruluş AFAD’ın web sitesine girdiğinizde, lojistik ile ilgili faaliyetleri yapmak sorumluluğu, ulusal seviyede Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na verilmiş. Ama bu başkanlığın diğer görevleri arasında, personel işleri ile ilgilenmek; IK politikasını düzeltmek ve AFAD’ın özlük işleriyle uğraşmak yer alıyor. Afet ile ilgili önemli bir konu, birçok işle ilgilenmesi gereken bir gruba verilmiş. Benim ilk önerim, sadece afet işlerine odaklanacak bir Afet İşleri Lojistik Dairesi Başkanlığı’nın kurulmasıdır.

Bu kurum, yaşanan sorunları inceleyerek, oradaki zayıf noktaları tespit etmeli ve daha sonra Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’na afet lojistik sürecini eklemelidir.

Yılda en az bir kere olmak üzere bütün ülkeyi kapsayacak sadece lojistik sürece yönelik tatbikat yapılmalıdır. Çünkü, yapılan tatbikatlar yalnızca hayatta kalmaya ve kurtarmaya yönelik tatbikatlardır. Bu kuruluş, yardımları da tek elden yönetmelidir. Afet sonrası lojistik altyapı oluşturulmalıdır. Lojistik sektöründeki özel kuruluşlar da dahil olmak üzere bu altyapıyı sınırsız kullanabilmelidir. İstediği lojistik firmasını çağırarak, ‘şu kadar araç gönder’ diyebilmelidir.

Bu kuruluşun mutlaka iletişim ve koordinasyonu sağlayarak tek elden yönetmesi gerekir. Dağıtıma destek olması için özellikle ilköğretim öğrencilerinin lojistik konusunda eğitilmeleri gerekir. Bu kuruluşun da lojistik kuruluşları, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerince bilgi olarak desteklenmesi şarttır.”

“AFET BÖLGESİNE HER TÜRLÜ YARDIMIN GİTMESİ ENGELLENMELİ”

Yapılan tatbikatların genelde hayatta kalmaya yönelik olduğunu ifade eden Kaya, “Bütün Türkiye genelinde bir lojistik tatbikatı yapmalıyız. Çünkü, gördük ki, herkes yardım etmeye çalışırsa kargaşa doğar. O nedenle afet bölgesine herkesin her türlü yardımı göndermesi engellenmelidir. Yardım tabi ki aksın, ama herkes her yardımı göndermesin. Yardımlar, belli bir yerde toplanıp, tasnif edilsin, sonraki aşamada gönderilsin.  Bir de son kullanım süresi dolan ürünleri iyi yönetmeliyiz. Örneğin bir firma çocuk bezi üretiyor. Belli bir sayıyı bir depoda tutup, gerektiğinde neden kullanmayalım. Devlet, bu payı vergiye mahsup edip işletmelerin elini rahatlatabilir.

Türkiye’nin birinci ve ikinci deprem noktalarında A klas depoların yapılmasını öneriyorum. Buna ilaçları ve diğer malzemeleri de kattığınızda soğuk hava deposunun gereği de ortaya çıkar. Muhtemel köprülerin yıkılması kötü senaryosuna karşı, iki yakada çok hızlı gidebilecek feribotlar bulundurulmalıdır” açıklamasını yaptı.

“SİZİN 1 SAATTE YÜKLEDİĞİNİZ KAMYONU LOJİSTİKÇİ 15 DAKİKADA YÜKLER”

Nasıl kolileme, nasıl paketleme yapıldığını öğrenmemiz gerektiğine dikkat çeken Kaya,  Yaşanan başka bir gerçeğe de işaret etti: “Şişli Belediyesi’nin yardım konvoyu ileten araçlarını izledim. Bir araç için 1-2 saat uğraştılar. Halbuki, bir lojistik firması için bu süre 15 dakikadır. Bu da 1 saatte 4 aracı yükleyip yola çıkarabileceğiniz anlamına gelir. Veya deposu olan lojistik kuruluşlarına, 100 metrekareni afet için ayıracaksın denilebilir. Bu kaybı ya devlet finanse edecek, ya da vergiden mahsup edecek. Bu öneriler maliyet düşünülmeden yapılmış önerilerdir.

Dağıtım yapacak küçük araç bulunamamasından şikayet ediliyor. Bir sürü kargo firması var. Bunlardan temin edilebilir. Ayrıca, ambalaj firmaları hazırlıklı olmalı. İnanılmaz bir koli ihtiyacı olacak. Molozlar için ters lojistik iyi yönetilmeli. Devletin temel görevlerinin başında vatandaşlarının huzurunu sağlamak gelmektedir. Bu huzurun içine sosyal, ekonomik, sağlık, eğitim, çevre gibi unsurların da girdiğini biliyoruz. Devletin buna eşit ikinci görevi de, ülke ekonomisine destek olmaktır.

MAHRUKİ:  AFET DURUMUNDA YANIMIZDA 5 TON İLE GİDİYORUZ

Birleşmiş Milletler’in afet durumunda kurtarma çalışmalarına katılacak ekiplere yeni zorunluluklar getirdiğini belirten AKUT Başkanı Nasuh Mahruki de, “Doğal afete maruz kalan ülke, uluslararası yardım çağrısı yaptığında, gidebilecek durumda olan ekipler malzemeleriyle yola çıkıyor. Kendi insani ihtiyaçlarınızı karşılayacak donanımla gidiyorsunuz bu da 5 ton civarında yükü yanınızda götürmeniz anlamına geliyor. Bütün bunları kutuların içine yerleştiriyorduk önceden. Her bir kutunun kodu vardı. Söz konusu malzemeyi uçağın kalkacağı alana götürmek de ciddi bir lojistik süreci gerektiriyordu. Yanlış malzemeyle gitmek en kötü senaryodur. Bunun örneğini Van depreminde gördük. Sonunda vali çıkıp, ‘artık malzeme göndermeyin’ demek zorunda kaldı” dedi.

72 SAAT HAYATTA KALABİLME EĞİTİMİ VERİLMELİ

Afet bölgesine ulaşmanın bazen 72 saat sürebildiğini belirten Mahruki, “İşte bu nedenle kişilere öncelikle 72 saat hayatta kalabilmenin eğitimi verilmelidir. Afetlerin sonuçları GSMH ile ilgilidir. Kişi başına düşen gelir ne kadar yüksekse, afetten o kadar az inciniyorsunuz. Japonya 8’in üzerindeki depremlere göre kendini konuşlandırmış durumda. Ama bakıyorsunuz Pakistan, Hindistan, Haiti gibi ülkelere 6’nın üzeri büyük felaketler getirebiliyor. Örneğin, Japonya’da markettesiniz elektrik kesiliyor, herkes elindekini yerine bırakıp, elektrik gelince yeniden gelebiliyor.  Afet lojistiği bir milli meseledir. Türkiye’nin tüm unsurlarıyla birlikte çözülmelidir. Biz niçin afet lojistiğiyle bu kadar ilgiliyiz. Çünkü, ülkemizin yapı stokları depreme dayanıklı değil de ondan. Türkiye’nin birinci öncelik olarak mevcut yapı stoklarının depreme dayanıklı hale getirmesi gerekir. Afet öncesinde harcayacağınız bir birim, afet sonrası size misliyle geri dönecektir.  

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.