Geza Dologh
Yatırımın önündeki engel: Bürokrasi
Yabancı sermayeyi ülkede yatırım yapmaktan vazgeçiren bunun yanında birçok yatırımcının dev tesisler kurmak için adım attığı ama sonradan vazgeçmesinin tek nedeni var bürokrasi. Biliyorsunuz bürokrasi, ülkenin önemli sorunları arasında yer alıyor. Hangi sektörden olursanız olun yeni bir işyeri açarken pek çok birimden pek çok yetkiliden imza almak zorundasınız. Denizcilikte de durum çok farklı değil. Tersane, marina, çekek yeri, liman, iskele gibi hizmetlerin yapılabilmesi için bürokratik işlemlerin yapılması gerektiğini biliyoruz. Bunun yanında örneğin, balık ya da başka deniz ürünü yetiştirmek istiyorsanız bunun iznini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan almanız gerekiyor. Tarım Bakanlığı’nın tarımla ilgilenmesi gerekir. Denizcilikle ilgili konularla ilgili kararları Denizcilik Müsteşarlığı’nın vermesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü, sektör ile ilgili sorunların çözümü daha hızlı olacaktır. Denizcilik sektörünün gelişimi için bu konu çok önemli. Çünkü, çoğu kimse yaşanan bürokrasi nedeni ile yatırım yapmaktan vazgeçiyor. Bu konu ile ilgili kısa süre içerisinde önlem alınmazsa sektör çok yara alabilir. Ayrıca, ülkemizde bulunan marinaların sayısının artırılması gerekiyor. Türkiye’de var olan 30 marinadan 21’i hizmet verebiliyor. Toplam yat bağlama kapasitesi ise 20 bin civarında. Mevcut olan marinaların dolu olması daha fazla teknenin gelmemesine neden oluyor. Yeni marinaların hayata geçirilmesi ile hem ülkeye gelen tekne sayısı artacaktır, hem de deniz turizminden alınan pay artacaktır. Özellikle uzun yıllardır projelendirilmesine rağmen çeşitli nedenlerle gerçekleştirilemeyen Pasaport Terminali’nin yat limanı olarak düzenlenmesini görmek en büyük idealimiz. Hayata geçirilmesi gereken bir başka konu ise tersane gereksinimi. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olarak geçtiğimiz yıllarda Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile birlikte başlattığımız ve gerçekleştirdiğimiz çeşitli etkinliklerle gündemde kalmasını sağladığımız “Ege’ye Tersane İstiyoruz” kampanyamız devam ediyor. Çünkü gemi inşa sektörünün, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacağına inanıyoruz. Bunun yanında Türkiye, özellikle Marmara ve Ege Bölgesi’nin stratejik bir bölgede bulunması nedeni ile gemilerin bakım ve onarımının yapılması için önemli bir potansiyele sahip bulunuyor. Tuzla ve Marmara Bölgesi’nde bulunan tersanelerin geçmişte talepleri karşılamakta zorlanması nedeniyle, bölgede kurulacak tersanenin sorunun aşılmasına yardımcı olacağına inanıyoruz. Dünya geneline baktığımızda denizcilik sektöründe yaşanan gelişmelerin en önemlisinin de gemi inşaya olan talebin daha uzun yıllar devam edeceğini tahmin ediyoruz. İzmir, Ege Bölgesi hatta Türkiye olarak bu fırsatın kaçırılmaması gerekiyor. Sektörün önünü açacak projelerin en kısa sürede hayata geçirilmesi gerekiyor. Üzerinde durduğumuz noktaların sektörün gelişimine büyük katkısı olacağına inanıyor ve en kısa sürede hayata geçirilmesini diliyorum. Sevgilerimle…
Bu yazı toplam 1257 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.