Yeni yılda lojistik sektörünü neler bekliyor?

Yeni yılda lojistik sektörünü neler bekliyor?

Lojistik sektörü, oldukça zor bir yılı geride bırakmanın yorgunluğunu yaşıyor. Ulusal, bölgesel ve hatta küresel krizlere ve dalgalanmalara göğüs geren sektör, 2016’ya umutla bakıyor. Peki, yeni yılda sektörü neler bekliyor?

Lojistik sektörü, “zor” olarak nitelendirilebilecek bir yılı geride bırakmaya hazırlanıyor. İki genel seçim, siyasi çalkantılar, düşük navlunlar, komşularımızla olan tatsız ilişkilerimiz yetmezmiş gibi bir de Rusya ile savaşın eşiğine geldik. Tüm bunlar, tedarik zincirini şiddetli bir şekilde etkiledi. İsmi “tedarik zinciri” olabilir ancak betimlemenin içinde geçen “zincir” kelimesi bence biraz yanıltıcı bir kavram çünkü bildiğimiz anlamdaki zincir gibi demirden, sert ve kuvvetli değil. Aksine kopmaya ve aksamaya çok müsait. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada yaşanan her büyük sorun, tedarik zincirini ciddi anlamda etkiliyor. Umarız bu sorunlar gelecek yılda azalır, hatta hiç yaşanmaz.

DEV TESLİMATLARIN YILI
Peki, geride bıraktığımız koskoca bir yılda, tedarik zinciri adına hiç mi güzel bir şey yaşanmadı? Elbette ki yaşandı, hem de fazlasıyla. 2015, her ne kadar onlarca olumsuz gelişmeyi içinde barındırsa da, sektör açısından dev yatırımların ve satın almaların da yaşandığı bir yıl oldu. Omsan ve Ekol Lojistik gibi firmaların yurtdışında aldıkları ödüller göğsümüzü kabarttı. 2015’te dikkati çeken bir diğer konu ise dev kamyon, çekici ve treyler teslimatları oldu. Mercedes-Benz’den 450 adet kamyon alarak Cumhuriyet tarihinin en büyük teslimatına imza atan Barsan Global Logistics, yine Mercedes-Benz’den 400 çekici, Tırsan’dan ise 400 treyler satın alan İmza Lojistik ve Ford Trucks’tan 250 adet çekici alan Netlog Lojistik bunların başında geliyor.

TEKNOLOJİ DEPOYA GİRDİ, İŞLER HIZLANDI
Teknolojik gelişmeler açısından bakıldığında ise teknolojinin; lojistik şirketlerin rekabet şansını artırırken zamandan ve genel giderlerden tasarruf etmelerini sağladığını görüyoruz. Bunların başında hiç kuşkusuz nesnelerin interneti ve giyilebilir teknolojiler geliyor. Cihazların birbirleri arasında iletişim kurmasını sağlayan Nesnelerin İnterneti Teknolojisi, 2015 yılında tedarik zincirini sağlamlaştıran bir etken oldu. Özellikle depo faaliyetleri ve iç lojistikte yeni bir devir başlatan teknoloji, mal kabulü, araç lokasyon takibi, ürün dağıtım ve yerleştirmesi ve satış sonrası ürün takibi gibi alanlarda sektöre yenilikçi çözümler getirdi.

SÜRÜCÜSÜZ KAMYONLAR SEKTÖRÜ HEYECANLANDIRDI
Giyilebilir teknolojiler de tıpkı nesnelerin interneti teknolojisi gibi depolama konusunda sektöre ivme kazandıran teknolojik gelişmelerin başında gösterilebilir. Bir başka kayda değer teknoloji ürünü de sürücüsüz araçlar konusunda yaşanan gelişmeler. Alman otomotiv üreticisi Daimler, kendi ürettiği sürücüsüz kamyonu ilk trafiğin aktığı bir anayolda test etti. Sadece bu test bile, kara nakliyesinin geleceğine ilişkin küçük bir bakış açısı sunmaya yetti. Bunların dışında nakliyeciyle yükünü taşıtmak isteyenleri buluşturan sanal platformların gelişimi ve yaygınlaşması da, sektör açısından olumlu gelişmelerden.

2016, ORTAKLIKLAR VE SATIN ALMALARIN YILI OLACAK
Gelelim önümüzdeki yıla…  Sektör uzmanlarına göre 2016 yılında şirket ortaklıkları ve satın almalar sıkça karşılaştığımız bir durum olacak. Günden güne zorlaşan rekabet şartları, özellikle küçük çaplı şirketleri birleşerek ayakta kalmaya zorlayacak gibi görünüyor. Şirket birleşmelerinin yanı sıra çıtayı yükselterek global bir marka olma hedeflerini sürdüren şirketler ise daha hızlı büyüyebilmek için satın alma yoluna gidecek. Şablon yeterince açık; hayatta kalmak için birleş, büyümek için satın al!

İNTERNETE BAĞLI 17 MİLYAR CİHAZ!
2020 yılında internete bağlı cihazların sayısının 25 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Bu sayının üçte ikisini ise RFID sensörlerinin yer aldığı cihazlar oluşturacak. Deponuzdaki her rafın, her ekipmanın, kullandığınız her ürününün internet üzerinden sizinle konuşabildiğini hayal edin. Ya da etmeyin… Çünkü önümüzdeki yıldan itibaren bu teknolojinin kullanım alanlarının daha da artması bekleniyor. Örneğin deponuzdaki bir raftan, “Yüküm çok fazla, beni biraz rahatlatın” diye bir Facebook ya da Whatsapp mesajı almanız sıradan hale gelebilir. Nesnelerin interneti ile kurgu gibi gelen buna benzer birçok yenilikçi uygulama, gerçek hayatta size hem zamandan hem de ekipman ve alan bakımından verimlilik kazandırabilir. Söz konusu teknoloji olduğunda hayal gücüne sınır koymak zor… Ama şuna hiç şüphe yok ki, bu alandaki yeni gelişmeleri yakın vadede daha sık görmeye başlayacağız.

TEKNOLOJİYİ GİYMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Giyilebilir teknolojiler, firmalara maliyet tasarrufu sağlarken, bu teknolojileri kullanan çalışanlara zamanı çok iyi kullanma ve verimliliklerini artırma imkânı veriyor. Giyilebilir çözümler arasında kola takılan dokunmatik ekranlı veya ses yönlendirmeli giyilebilir bilgisayarlardan; kola, bileğe veya parmağa takılabilen barkod okuyuculara kadar farklı ihtiyaçlar için tasarlanmış giyilebilir cihazlar yer alıyor. Bu çözümler sayesinde çalışanlar işlerini yaparken artık onlara zaman kaybettiren birtakım detaylarla ilgilenmeleri gerekmiyor.  Örneğin, TIR yüklemesi yapan bir çalışan, bileklik veya gözlük olarak kullanacağı cihazla, yükleyeceği ürünün yerini tespit edebiliyor, stoğa işleyebiliyor ve yükleme işlemini zaman kaybetmeden yapabiliyor. Bu teknolojilerin kullanım alanlarının, 2016’da yaygınlaşarak artmaya devam edeceği öngörülüyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, MODASI GEÇMEYEN BİR KAVRAM OLACAK
Sürdürülebilirlik ve yeşil lojistik, önümüzdeki yıl da şirketlerin ağırlık verecekleri konuların başında gelecek. Özellikle bu alanda yaşanan küresel farkındalık, lojistik şirketlerinin de kayıtsız kalamayacağı boyutlara ulaştı. Geride bıraktığımız yıl birçok firma, karbon ayak izini en aza indirgemek için çeşitli yatırımlar yaptı. 2015’in Nisan ayında Bureau Veritas ile iş birliğine giden UTİKAD, lojistik ve taşımacılık sektöründe yer alan firmaları sürdürülebilir büyümeye yönlendirmek için sektöre özel gerekliliklere göre yapılacak olan “Sürdürülebilir Lojistik” belgelendirmesi çalışmasını başlattı. Bu eğilimin 2016 yılında da artarak devam edeceği öngörülüyor. Sürdürülebilirlik ve düşük karbon salımı açısından bir diğer önemli gelişme ise 1 Ocak 2016’dan itibaren zorunlu hale gelecek olan Euro 6 motorlar olarak dikkati çekiyor.

Burak GÜNER - LOJİPORT

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum