2007 yılı rakamları geliyor Şirket cirolarındaki artışlardan lojistik sektörünün 2007 yılında da büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Küreselleşmenin beraberinde gelen ithalat ve ihracat artışı, ölçekleri büyüttü. Modlar arasında farklılık göstermekle birlikte toplamda daha fazla ürün hareketi gerçekleşti.  Şirketler kar marjlarını artıramasalar bile, daha fazla iş yaparak büyümelerine, yatrımlarına devam ettiler. Büyük şirketler düşük kar marjlarına rağmen artık ekonomik ölçeğe ulaşırken, küçükler ise işlerinin büyümesine rağmen karlılıkta geri kaldılar. 2008 yılında içine girmiş olduğumuz ekonomide durgunluk olacağı beklentisi, ABD’den Avrupa’ya ve Uzakdoğu’ya ve ülkemize kadar yayıldı. Karamsarız artık. Beklentiler 2008’in zor bir yıl olacağı şeklinde. Bütün negatifliğine karşılık lojistik sektörünün bu krizden en az etkilenecek sektör olacağına inanıyorum.   Kişi başı milli gelir ve GSMH’nın ,YTL ve  Dolar bazında artmakta olması 2008 yılında da tüketimin artacağını ve lojistik sektörünün büyüyeceğini göstermekte. Lojistik potansiyel ve Lojistik pazar büyüklüğünü belirleyen GSMH geçtiğimiz 2007 yılında,  D.İ.K. ölçüm kriterleri ile birden bire 480 Milyar Dolarden 660 Milyar Dolara çıktı. Durduğumuz yerde milli gelirimizde % 50 ye yakın bir artış sağladık. Sağlıklı değil elbette. Ya eskisi doğru ya yenisi. Her durumda bundan sonraki değerleri yeni kriterlere göre alacağımızı var sayıyoruz. Bu ölçekte bir ekonomi için Dünya Bankası   verilerinde lojistik potansiyel 80 Milyar dolardır. İthalatta ve ihracattaki artış ile bu potansiyelin daha önce % 25 oranındaki kısmı artık 1/3 ü yabancı şirketlere kaybolmaktadır. Yaklaşık 50 Milyar Dolarlık bir milli potansiyelden söz etmekteyiz. Dış kaynak kullanım oranı ölçeklerin büyümesi ve yeni kara taşıma kanunu ile % artmaktadır. Daha çok şirket lojistik hizmetlerini outsource etmektedir. Dış kaynak kullanımı % 35  oranına yaklaşmıştır. 20 Milyar dolarlık bir lojistik pazarından söz etmek olasıdır artık.   2008 yılında ekonomimizin % 4 dış ticaretimizin de % 10 büyüyeceği varsayımıyla 2008 yılı potansiyelimizin artacağı ve milli potansiyelimizin 54 Milyar Dolara çıkacağı, artan potansiyelin yaratacağı dış kaynak kullanımı ile pazarımızın 25 Milyar dolara çıkacağı beklenmelidir. Bu da pazarın % 20 büyümesi anlamına gelmektedir ki geçtiğimiz yıllarda da ortalama büyüme bu oranda olmuştur.   Üretim sektöründe değişen pazar koşulları üretim için riskli olabilir. Bu gün ürettiğiniz ürünün daha iyisi daha ucuzu yarın Çin’den gelebilir. Değişen kur nedeniyle İhracatınız kesilebilir. Ekonomideki beklentilerin negatife döndüğü zamanlarda üretim riski büyüktür. Lojistik sektöründe ise aynı şidetle değişim yaşanmamaktadır. İşlerde azalma veya işkaybı olabilecektir. Kar marjlarında düşme ile de karşılaşabiliriz.   2008 bittiği zamankarşılaşacağımız manzara şu şekilde olacaktır. Cirosu 300 Milyon Doları aşan şirketlerimiz 2009 için 400 Milyon dolarlık bütçeler yapacaklardır. İkinci ligde oynayan 100 Milyon dolar üzeri şirketlerimiz de yeni bütçelerini % 20-%30 oranında arttıracaklardır. 50 Milyon Doların altındakileri ciroyu korumak ve düşen kar marjının yarattığı finansman riskleri ile uğraşmak gibi bir gelecek görünmekte.   Artık Lojistik her seviyede şirketlerin serbest rekabet ortamı içinde iş yapacakları bir lig olmaktan çıkmıştır. 5 büyükler her sene şampiyon olacaklar, küçükler de küme düşmemek için çaba harcayacaklardır.   Her zaman tekrarladığım gibi çözüm ölçek büyütmekte, kurumsallaşmakta, dışa açılmakta ve hizmet yelpazesinin genişletilmesindedir. İçki masasında, dernek toplantılarında bir araya gelebilen orta büyüklükteki lojistik şirketlerin artık müşterlerinin karşısında da bir araya gelmelerinin, tek vücut olmalarının zamanı gelmektedir. Tek parmakla değil, beş parmaklı elle savaşmak gerekir. Mahalli lige düşmemek için.