Anahtarınızı otoparkçıya bırakmayın!
Yargıtay'ın verdiği karar, aracını otoparka bırakanlar için ilginç mesajlar içeriyor. Kararda, "Otomobili çalan kişinin otoparkçı bile olsa aracın...
Yargıtay'ın verdiği karar, aracını otoparka bırakanlar için ilginç mesajlar içeriyor. Kararda, "Otomobili çalan kişinin otoparkçı bile olsa aracın alınıp götürülmesi emniyeti suistimal suçu olduğundan eylem teminat dışıdır. Bu nedenle sigorta şirketinin ödeme yapmasına gerek yoktur." denilmekte. Hukukçular, söz konusu kararı, hasar ödemekte cimri davranan sigorta şirketlerinin ekmeğine yağ sürmek olarak değerlendiriyor.
Olayda mağdur olan ve hakkını hukuki yollardan arayan vatandaş başından geçen hikayeyi şöyle anlatıyor: "Acil bir durum için hastaneye gittim. Hastanenin otoparkında yer bulamayınca aracı dışarıdaki bir otoparka bırakmak zorunda kaldım. Tekrar döndüğümde aracımın yerinde olmadığını fark ettim. Otomobil çalınmıştı. Hemen tazmin için sigorta şirketine başvurdum." Ancak sigorta şirketi, 'Arabanız çalınmamış, siz dolandırılmışsınız.' diyerek, parayı ödemedi. Anlaşmazlık mahkemeye intikal eder. Durumu değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de, sigorta şirketinin ödeme yapmasına gerek olmadığına karar verir. Vatandaşı mağdur durumda bırakan karara göre, araç sahipleri şuna dikkat etmeli: "Aracı otoparka bırakırsanız ve çalınırsa sigortadan tazminat alabilirsiniz. Ancak aracın anahtarını otoparkçıya bırakırsanız ve aracınız çalınırsa bu suç dolandırıcılığa girdiğinden sigortadan para alamazsanız." Hastane dışında aracını kaybeden vatandaşın davası ile ilgili Yargıtay'ın 16 Ocak 2006 tarihli kararında şöyle deniyor: "Davacı (kasko sigortalı aracın sahibi), hastane otoparkında yer bulunmaması nedeniyle dışarıya çıkarak otoparkçı görünüşlü olan bir kişinin kendisine yardım teklif etmesi üzerine aracını teslim etmiştir. Daha sonra otoparkçı tarafından araç alınıp gözden kaybolunmuştur. Bu eylemde aracı götüren, araç sahibini yanıltarak (hulus ve saffetinden yararlanarak ve iradesini fesada uğratarak) aracın rıza ile teslimini sağlamış olup hırsızlık değil dolandırıcılık suçunu işlemiştir." Dolandırıcılık suçunu sigorta teminatı kapsamına dâhil etmeyen Daire, emsal teşkil eden kararına şunları da ekliyor: "Aracı götüren, dolandırıcı değil de gerçek otoparkçı bile olsa onun tarafından da aracın alınıp götürülmesi emniyeti suistimal suçu olduğundan bu eylem de teminat dışıdır. Bu nedenle sigorta şirketinin ödeme yapmasına gerek yoktur."
Bu karar, sigorta şirketlerinin kötü imajını pekiştireceğe benziyor. Özellikle kasko sigortasında fiyat rekabetine giren sigorta şirketleri hasar ödemelerinde cimri davranıyor. Benzer durumları yaşayan ve sigortasının kapsamı konusunda detaylı bilgi sahibi olmayan müşteriler ise hasar tazmini için sigorta şirketinden eli boş dönüyor. Yargı yoluyla haklı olduğunu ispat eden sigorta şirketlerinin, hasar tazmininde daha eli sıkı davranmasının yolu açılmış oluyor. Dairenin verdiği kararın doğru olduğunu belirten Avukat Tamer Akçalı, vatandaşları araçlarını kasko yaptırırken daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Kasko yaptırırken dolandırıcılık suçlarının da sigorta kapsamına dâhil edilmesi çağrısında bulunarak aksi durumda benzer mağduriyetlerin tekrarlanabileceği uyarısında bulunuyor. Bazı hukukçular ise Yargıtay'ın verdiği bu kararın sektör tarafından emsal gösterilerek benzer mağduriyetlerde kullanılacağına dikkat çekiyor. Bunun için de dolandırıcılık ve hırsızlık kavramlarının kanunda açık ve net açıklanmasını, vatandaşların da kasko yaptırırken buna göre işlem yaptırmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Serkan ŞAHİN - Bayram KAYA / ZAMAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.